Sonsuzluk âleminin tüm bileşenlerine yansıyan denge, insan hayatı için de geçerlidir.
Elbette içimiz yanıyor ama vatan uğrundaki şehadet karşısında bir sözümüz yok olamaz da.
Evlatlarımın, aile içinde ve iş ortamındaki davranışları, zaman zaman karşı karşıya gelmelerine neden oluyor, araya girmek zorunda kalıyorum…"
Ülkemiz insanının ürettiği romanlar, filmler, hikâyeler ve buradaki karakterlerin özelliklerini, yanı başımızdaki kalabalığın uğultusuna rağmen bir film şeridi tazeliğinde ve sade bir anlatımla keyifle dinledik. Gönül isterdi ki çok zor yetişen böyle değerlerin, sözlerine ve bu sözlerin taşıdığı mananın derinliğine daha fazla kişi kulak versin.
Diderot, aldığı para ile borçlarını öder ve rahatça çalışmaya başlar.
"Hayatım boyunca unutamayacağım manzaralar gördüm. Kurtarma ekipleri, hayatlarını hiçe sayarak göçük altındakilere nefes olmaya çalıştı, yığınların içinden canlar kurtardılar. Beton yığınları içinde tünel açarak bir komşumuza ulaştılar. Üstelik bu çalışmalar sırasında sürekli artçı depremler oluyordu…"
Umutla yola devam ediyoruz. Zira umut yoksa yol da yolculuk da anlamını yitiriyor.
Eski Türkçedeki "um" kökünden gelen "umut" ile Farsça kökenli "ümit" kavramlarını yaklaşık aynı anlamda kullanıyoruz.