TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KOLLAYAN TERÖRÜ KINASA NE OLUR?

Ozan CEYHUN 24 Ağu 2016

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Cumartesi günü Türkiye'de terör yine onlarca insanımızı katletti. Teröristler bir kere daha insanlık düşmanı caniler olduklarını gösterdiler.

Cumartesi günü Türkiye'de terör yine onlarca insanımızı katletti. Teröristler bir kere daha insanlık düşmanı caniler olduklarını gösterdiler. Gaziantep kentinde bir düğün eğlencesine katılanlar teröristlerin hedefi oldu. Aralarında çok sayıda çocuk da olan düğünde eğlenmekte olan insanlarımız canlı bomba saldırısının kurbanı oldular. Her terör saldırısının ardından olduğu gibi bu terör saldırısı da kınandı. Dünyanın önde gelen şahsiyetleri bir kez daha terörü lanetlediler. Terörle mücadelenin önemini dile getirdiler. Buna bir lafımız yok. Doğru olanı yaptılar. Ancak teröre karşı “lafla mücadele” edilmiyor. Sadece “kınamak” terörü etkilemiyor.

Türkiye insanı artık en başta ABD ve AB üyesi ülkelerden terörle mücadele konusunda inandırıcı adımlar bekliyor. 15 Temmuz 2016 tarihinde tüm Türkiye'yi kana bulayan darbe girişiminin ardından ne ABD ne de AB üyesi ülkeler kanlı darbe girişiminin ardındaki Fetullah Gülen terör örgütüne yönelik olarak “hiç bir şey” yapmadılar. Bu mu terörle mücadele? Fetullah Gülen terör örgütünün cani elebaşısı Fetullah Gülen hala ABD'de serbestçe terörist faaliyetlerini sürdürebilmekte ve oradan terör örgütünü idare edebilmekte. 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirmeye çalıştığı kanlı darbe girişiminin emrini verdiği en başta ABD olmak üzere dünyanın önde gelen tüm ülkelerinin istihbarat teşkilatları tarafından bilinmesine rağmen gerekli adımların atılması çeşitli bahanelerle gündeme gelmemekte. ABD'de de bir terör saldırısı ya da casusluk olayı gündeme geldiğinde çok hızlı işleyen adalet mekanizması ve diğer güvenlik birimleri nedense Fetullah Gülen terör örgütü söz konusu olduğunda neredeyse “işlemez” bir yavaşlık içindeler.

AB üyesi ülkelerde de durum farksız. Fetullah Gülen terör örgütünün temsilcileri AB üyesi ülkelerde “masum” STK temsilcileriymiş gibi her gün medya üzerinden açıklamalar yaparak Fetullah Gülen terör örgütünün propagandasını serbestçe yapmaya devam edebiliyorlar. Türkiye'yi kana bulamış ve demokrasiyi yok ederek bir cunta gerçekleştirmeye çalıştığı açıkça kanıtlanmış bir terör örgütünün temsilcilerinin AB üyesi ülkelerde serbestçe terör örgütü propagandası yapabilmesi AB adına aslında tam bir skandal. Almanya'da Fetullah Gülen terör örgütünün beyin yıkayarak terörist yetiştirdiği 15 Temmuz 2016 tarihinde ortaya çıkan okulları hala serbestçe faaliyet göstermekteler. Oysa aynı Almanya'daki FETÖ terör örgütü okullarında olduğu gibi geçmişte Türkiye'deki okullarında beyinleri yıkanan insanların asker üniformaları içinde insanları nasıl katlettiğini gördük. Kimi F16 pilotu, kimi helikopter pilotu, kimi tank sürücüsü ya da bazıları keskin nişancı olarak onlarca insanı katlettiler.

Sadece Almanya'da da değil. En başta Belçika olmak üzere bazı AB ülkelerinde sadece okullarda terörist propaganda ile beyin yıkamakla da yetinmiyor bu terör örgütü. Bir çok dernek ve vakıf ve de sözde şahıslar adına kurulmuş şirketler Fetullah Gülen terör örgütü emrinde faaliyet göstermekteler. Aynı Türkiye'de olduğu gibi AB üyesi ülkelerde de “devlet içine sızmak” amacıyla o ülkelerin bazı “politikacılarını ya da gazetecilerini para karşılığı kendilerine bağlamak” amacıyla da “derin” faaliyetler içindeler. Yani sadece Türkiye için değil aynı zamanda bir çok AB üyesi için de geleceğe yönelik çok büyük tehlike ihtiva eden Fetullah Gülen terör örgütü maalesef hala kollanmakta.

Son olarak Gaziantep'te 50'nin üzerinde onlarca insanın katledilmesine ve yaralanmasına neden olan terör saldırısının ardından sanki bu terör saldırısını önceden biliyormuş ve hazırlıklıymış gibi uzak bölgelerden gelerek kentte hazır olan PKK terör örgütü destekçisi parti HDP'nin militanları cenazeleri bile provoke etmekten çekinmediler. Gaziantep'te farklı kökenlerden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının birbirlerine düşman olması için planlanan hain terör saldırısının ardından PKK terör örgütü hemen devreye girerek terör kurbanlarının cenazelerini de kana bulamaya kalktı. Böylesine insanlık düşmanı planların gerçekleşmesinde aktif rol oynayan ve sadece son bir hafta içinde Türkiye'nin bir çok köşesinde kanlı terör eylemleri düzenleyerek bir çok insanı katleden PKK terör örgütü ile mücadelede de hem ABD hem de AB üyesi ülkeler hala “PKK terör eylemlerini kınamak” ile yetinmekteler.

PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD terör örgütüne ABD ve bazı AB üyesi ülkelerin verdiği silahlar PKK'lı teröristlerin elinde Türkiye'deki terör eylemlerinde kullanılmakta. Yani “DAEŞ terör örgütüne karşı savaşıyorlar” yalanının arkasına saklanılarak PYD terör örgütüne yapılan silah yardımları sonuçta “DAEŞ terör örgütü ile mücadelede değil” terörle mücadele eden Türk polisine ya askerine karşı kullanılmakta. PKK ve PYD terör örgütleri buna karşın AB üyesi ülkelerde serbestçe propaganda faaliyetlerini sürdürmeye devam etmekteler. Parlamentosu içinde sergiler açarak, AP önünde çadır kurarak ya da Almanya ve Belçika gibi ülkeler ağırlıklı olmak üzere AB üyesi ülkelerin bir çok kentinde mitingler ve yürüyüşler düzenleyerek terör örgütlerinin “reklamını” yapabilmekteler.

Almanya ve Avusturya'da televizyon kanallarının binalarını basan, eylem yaptıkları kentlerde yaşamakta olan Türkiye kökenli insanları tehdit eden ve “illegal” örgütlenme yöntemleri ile bir çok AB üyesi ülkenin bir gün başlarına bela olacak şekilde “derin kök salan” PKK ve PYD terör örgütleri konusunda AB üyesi ülkeler sadece “izlemek” ve “seyretmekle” yetinmekteler. Oysa Fetullah Gülen, PKK, PYD ve DAEŞ terör örgütleri çoğu kez “işbirliği” ya da “görev paylaşımı” yaparak masum insanları katletmeye devam etmekteler. ABD ve AB üyesi ülkeler “teröre karşı mücadele” söz konusu olduğunda “DAEŞ'e” karşı mücadele dışında geri kalan terör örgütlerini kınamakla yetinmekteler. Hatta DAEŞ'e karşı en sert mücadeleyi de yine Türkiye gerçekleştirmekte.

DAEŞ terörü aynı coğrafyada beslendiği Fetullah Gülen terör örgütü, PKK ve PYD ile mücadele edilmezse hiç bir zaman yok edilemez. Teröre karşı top yekün mücadele olmaksızın kanlı terör eylemleri engellenemez. Onlara bir tek çağrımız var: “Yeter artık “kınama mesajlarının arkasına saklanılmamalı”! Kınadığınız ve lanetlediğiniz terör örgütleri ile mücadele de edin!”