ŞAŞIRMA DUYGUSUNUN KAYBOLUŞU!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Hiçbir şeye olamaz demiyoruz ve şaşırmıyoruz.

Farkında mısınız?

Hiçbir şeye olamaz demiyoruz ve şaşırmıyoruz.

Okuyoruz ve geçiyoruz.

Kime ne kadar dokunuyor, artık ondan da emin değilim.

Evli iş insanı, yabancı uyruklu kadını sevgili yapıyor.

Kadından ayrılmaya karar veriyor ve tüm iletişim kanallarından engelliyor.

Kadın ona ulaşamasın istiyor.

Kadın, bu adama ulaşamayınca, başlıyor adama IBAN’ından her gün 1TLyolluyor ve açıklama kısmından tehditler savuruyor.

Yani açıkçası kendi ibancell oluşturuyor.

Adamı tehdit ediyor, beraberken çekilen fotoğrafları yolluyor, para istiyor, şantaj yapıyor.

Şaşırdık mı?

Yoooo.

Adam köyde yaşıyor, 20 yaşında sapık, 9 yaşında kız çocuğuna 3 yıldır cinsel tacizde bulunuyor.

Kız bu durumu arkadaşlarına anlatıyor, arkadaşları annelerine anlatıyor, anneleri bu kızın annesine anlatıyor.

Aile taciz durumunu öğrenmiş oluyor.

Şikayetçi oluyorlar ve sapık tutuklanıyor.

Kızın ifadesini alıyor, "6 yaşında başladı cinsel istismar " diyor.

Sapığın ifadesini alıyorlar, "6 yaşındaki kız çocuğu ile cinsel içerikli videolar izliyorduk yapalım mı diyordum, tamam yapalım diyordu, kabul ettiği zaman ilişkiye giriyorduk.

Kaç kez ilişkiye girdiğini hatırlamıyorum, suç olduğunu bilmiyordum" diyor.

Ne kadar pişkin sapık değil mi?

İnsan bu benzeri haberleri okudukça, her gün karşısına çıkınca, şaşırmak duygusu kayboluyor.

Şaşırma duygusu da kayboldukça, gittikçe daha fazla kayboluyor.

İnsan kimseye güvenmez oluyor, böyle oldukça insan başka insanlara bilenir hale geliyor.

Sapıklık bir insanın çekirdeğine nasıl giriyor bilmiyorum.

Nedir bu tecavüz hikayeleri.

Nedir bu tecavüzcülerin, yüzüme tükürsen yarabbi şükür diyen halleri.

Bu utanmaz ahlaksızların yüzünden,

İnsanların anne ve babalarının vicdanları ve kalpleri şakır şakır kanıyor.

Bu kötü insanlar, bu tecavüzcüler sanki bu dünyanın ev sahipleri.

Adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar.

Ayrıca yakalansalar ne olur ki.

Tecavüz eden adamın iyi hali olur mu?

Mahkemede bu konuşuyor ve karar alınıyor.

Hukukun üstünlüğü falan vardı ne oldu.

Bu sapıkların avukatları falan da var.

Çocukları yasalar koruyamayacaksa kim koruyacak.

Aileler tabi ki.

Çok önemli.

Küçücük kızlar, hatta küçücük erkek çocukları elden gidiyor.

Valla.

Cehennem kapıda sanki.

Çocuklarınız yara almadan, çocuklarınızı gözünüzün önünden ayırmayın.

Funda'nın aklındakiler…

... Ebru Gündeş açıklama yapmış.

"Ödül törenleri başladı, ben 30 yıldır birçok ödüle layık görüldüm ve artık ödül törenlerine katılmayacağım".

Bence çok haklı.

Ebru;

Benim şahane, olağanüstü sesim var ve rüştünü ispat etmiş dev bir sanatçıyım, bu nedenle tenezzül etmiyorum ve katılmayacağım demiyor. 

Onları küçük görüyorum da demiyor.

Prestij anlamında ödül töreni kaldı mı, ya da kaç tane kaldı.

Dankdikten ödül töreni yapanlar var, çakallık hesabı.

Ve o kadar olmaz kategorilerde ödül veriyorlar ki;

En iyi kas uzmanı, en iyi diyetisyen, yok yılın fenomeni falan.

Ve görseniz kendilerinin bir şey sanıyorlar, bir ego bin ego.

Ya okullar, üniversiteler.

Kendi okullarının adını duyurmak ve reklamını için, ödül töreni yapıyorlar.

Güya oylama var yalandan.

Arıyorlar; 

Gelecek misiniz diye soruyorlar, gelemeyeceğim derseniz, sizin ödülü başka gelebilecek birine veriyorlar.

Yani anlayacağınız fasa fiso, hiç önemi yok.

Ben, ödül töreni haberini okumuyorum bile.

Yani demem o ki; 

Bravo Ebru Gündeş.