KUTUPLARIN İPEK YOLU: ARKTİK JEOPOLİTİĞİ

Dr. Furkan KAYA 24 Şub 2021

Dr. Furkan KAYA
Tüm Yazıları
Coğrafya güçle ilgilidir. Çoğu zaman masum olduğu varsayılsa da, dünya coğrafyası doğanın bir ürünü değil, rakip otoriteler arasında işgal etme ve yönetme gücü üzerindeki mücadele tarihlerinin bir ürünüdür.

Coğrafya güçle ilgilidir. Çoğu zaman masum olduğu varsayılsa da, dünya coğrafyası doğanın bir ürünü değil, rakip otoriteler arasında işgal etme ve yönetme gücü üzerindeki mücadele tarihlerinin bir ürünüdür. Ortadoğu/Mezopotamya dünya tarihinde stratejik önem taşıyan, üç kıtanın kara köprüsünü oluşturan imparatorlukların yayılım noktasıydı. Bugün ise büyük Avrasya coğrafyasına hükmetme mücadelesi sürüyor. ABD’nin yeni “çevreleme” stratejisinin hedefine Çin yerleşirken, diğer taraftan da Hazar ve Karadeniz havzaları üzerine politikalar geliştiriyor. Çünkü bu bölgeler jeostratejik geçiş güzergahları iken aynı zamanda rakipler arası önemli tampon bölgedir. Fakat yakın zamanda bir başka önemli ve stratejik geçiş güzergahından bahsedilecek. Arktik bölgesi jeopolitiği, yani namı diğer “Kutupların İpek Yolu”.

Kuzey kutbu rotası çok daha güvenli hale geliyor

Yakın zaman dek kuzey deniz rotasının gelişimi nispeten yavaştı. Çünkü Süveyş Kanalı üzerinden alternatif yol maliyet ve teslimat süresi açısından genel olarak daha güvenilir nitelikteydi. Fakat son gelişmeler bünyesinde büyük tehlikeler barındırırken, yeni ve daha güvenli rota arayışına sebep olmuştur. ABD ile Çin arasında başlayan Soğuk Savaş ve Avrupa’yı birbirine bağlayan farklı bir kargo trafik arterini seçmeye yönelik bir teşvik görevi görüyor. Güney rotasının aksine Kuzey kutbu üzerinden nakliye artık daha güvenli olduğu söylenebilir.

Arktik-Pasifik, Hint-Pasifik politikasına karşı

Büyük Avrasya fikrini tamamlayacak olan geleceğin ümit verici bir jeopolitik yapısı olan Arktik-Pasifik, büyük güç mücadelelerinin yeni alanı olmaya aday. Örneğin böyle bir durumda Rusya, Kuzey Kutbu denizleri üzerindeki egemenliğini korumak için yeni ortaklıklar ve yeni diplomatik çözümler aramak isteğindedir. ABD’nin Hint-Pasifik politikası, Çin’i kontrol altına almaya yönelik. Diğer taraftan Asya ülkeleri de Hint okyanusu ve Pasifik okyanusunun batı kesiminde Çin’den Avrupa’ya ticaret rotası boyunca ve bu rotanın kontrolünü elinde tutarak yeni bir soluk getirmek istiyor.

Rusya, neden Hint okyanusuyla ilgilenmiyor?

Diğer taraftan Hindistan ve Güney Doğu Asya ülkeleri, Moskova’nın duruşuyla yakından ilgilenmesinin nedeni Rusya’nın geniş doğal kaynakları, güçlü bir donanması ve Pasifik’e erişimi bulunuyor. Rusya’nın Pasifik filosunun diğerlerine nazaran daha küçük ve Hint okyanusunda herhangi bir üssü bulunmuyor. Dolayısıyla da bu bölgeye güç aktarımı pek mümkün gözükmüyor. Bu bağlamda Rusya’nın, batı Pasifik’teki çatışmalara müdahil olmaya istekli olmadığı ortaya çıkıyor.

Arktik-Pasifik kavramsallaşıyor

Yeni bir kalınma bölgesi olan Arktik ve onun itici gücü olarak Pasifik, bir kavram olarak resmileştirmeyi gerektiren bir “Arktik-Pasifik” haline gelmesi muhtemel. Bölgede 90 milyar varil petrol, 48 trilyon metreküp doğal gaz ve 44 milyar varil doğalgaz sıvısı olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca ticaret yollarının kısalması bakımından da bölgenin eşsiz değeri ortaya çıkıyor. Avrupa’dan Doğu Asya’ya Süveyş üzerinden 21 bin km iken, Arktik rotasından bu yol yaklaşık 13 bin km’ye düşüyor. Pekin’den kalkan bir gemi yaklaşık 28 günde Roterdam limanına varırken, Arktik bölgesinden bu zaman 14 güne kadar düşüyor. Ayrıca bu rotanın çok daha güvenli olması onu eşsiz kılıyor.

Rusya için Arktik-Pasifik, Büyük Avrasya’nın denizcilik versiyonudur

Rusya devlet başkanı Putin, 2017 yılında Yeni İpek Yolu açılış forumunda, Kuzey deniz rotasını küresel, rekabetçi bir ulaşım arteri haline getirme çağrısı yaptı. Kuzey deniz rotası, ABD müdahalesine karşı nispeten savunması yüksektir. Rusya’nın arktik kıyıları, askeri üsleri, kıyı füze sistemi, havacılık ve inşa edilen buz sınıfı devriye gemileri tarafından korunmaktadır. Rusya’nın bugün tanesi 1 milyar dolar olan 30 adet buz kırıcı gemisi bulunuyor. ABD ise bu tip gemi yapımına yeni başladığı düşünüldüğünde aradaki farkın kapanması pek mümkün görünmüyor. Rusya için Arktik-Pasifik, Büyük Avrasya’nın denizcilik versiyonu haline gelebilir ve bu tamamen kara yapısını bir deniz birleşeni ile tamamlamayı mümkün kılabilir

Çin ise Basra Körfezi yerine Arktik bölgesinden petrol ve gaz almaya ve Avrupa ile de ticaretini sürdürecek. Kuzey kutbu geçişi ve doğal kaynak üretimi maliyetli olsa da güvenliğin tehlikede olduğu dönemle maliyetlerinde elbette pek önemi olmuyor.

Hülasa

Günümüzde artık imparatorluk sisteminin sınırları coğrafi değil. Dolayısıyla düzensizlik her yerdedir. Artık kalıcı çatışma döneminin içine girdik. Bugüne kadarki tarih, enformasyon edinme arayışının tarihiydi. Günümüzde ise mesele enformasyonu kimin yöneteceğidir. Bu bağlamda kutupların ipek yolu Arktik coğrafyası orta vadede yeni bir mücadele alanı olarak ortaya çıkacak. Elbette bu yarışta coğrafi yakınlığı ve hazırlığıyla önde olan Rusya, önemli bir kara gücünün olmasının yanında, büyük bir deniz gücü olma yolunda da güçlü bir adım atmış olacak.