Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ’nün ihanetine destek vermek için yürüyor denilebilir.

MİT TIR’ları ihanetinin casusu Can Dündar’a görüntüleri veren Enis Berberoğlu için yürüyor da denilebilir.

Tüm bunların akabinde kendisine bir yerlerden “verilen görev icabı” maksadıyla yürüyüp kaos çıkartarak uluslararası arenaya mesaj vermek istiyor da denilebilir.

Buraya kadar hepsi tamam!

Lakin Kılıçdaroğlu’nun Enis Berberoğlu’na destek yürüyüşünün arkasında bence başka bir şey var.

O da kendisiyle alakalı bir durum.

Bir tür panik hali…

Bir tür ne yapacağını bilemez bir ruh hali…

***

GÜNEŞ gazetesi dün harika bir haberciliğe imza attı.

Özetleyecek olursak; 18 Mayıs 2015 yılında FETÖ’cü Ekrem Dumanlı ile Kılıçdaroğlu görüşüyorlar, Can Dündar “Tutuklandık” isimli kitabında MİT TIR’ları ihaneti görüntülerini 27 Mayıs 2015 yılında “solcu bir vekilden” aldığını yazıyor, 29 Mayıs 2015 yılında ise Cumhuriyet gazetesi bu görüntüleri haber yapıyor.

Savcılık kayıtlarına göre ise 27 Mayıs 2015 günü Enis Berberoğlu’nun telefonu Cumhuriyet gazetesinin yakınlarında sinyal veriyor ve savcılık görüntülerin Can Dündar’a elden verildiğini tespit ediyor.

Bu zincirleme olayda kimin ismi geçiyorsa hepsi birden ihanet sarmalının içinde.

Bildiğiniz gibi Can Dündar’a verilen ceza Enis Berberoğlu’na verilen cezadan daha az.

Bana göre görüntüyü ulaştıran da görüntüyü basan da aynı ihaneti işlemiş ve aynı şekilde FETÖ’ye hizmet etmiştir.

Çünkü MİT TIR’ları ihaneti bu ülkenin görüp görebileceği en büyük ihanetlerden biriydi.

Türkiye’yi “teröre destek veren” ülke olarak lanse edip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “savaş suçlusu” olarak uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefliyordu.

Bunu birkaç gün önce nereye hizmet ettiği belli olmayan ve konuşmalarından ötürü bildiğim kadarıyla kendisine henüz soruşturma açılmayan CHP Milletvekili Engin Altay “Cumhurbaşkanı Erdoğan yargılanacaktır” diyerek itiraf etti. 

Ve bu ihanet sadece burada da kalmayacaktı.

Türkiye’yi dış müdahaleye açık hale getirip bir işgal operasyonunun temelini oluşturacaktı.

Dolayısıyla bu ihanet bu millete ve bu topraklara yapılmış en büyük ihanetlerden biri.

Peki Kılıçdaroğlu bu olayın neresinde?

GÜNEŞ gazetesinin iddiasına göre o görüntüleri FETÖ’cü Ekrem Dumanlı’dan alan ilk kişi Kılıçdaroğlu mu?

Ve Kılıçdaroğlu Enis Berberoğlu’nun konuşmasından korkup bir tür panik hali içerisinde mi?

Ya da “adalet” kamuflajı altında Enis Berberoğlu için değil de aslında kendisi için mi yürüyor?

***

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğuna nasıl geldiği belli, 15 Temmuz darbesine “kontrollü darbe” deyip OHAL’in ilan edildiği günü “asıl darbe” olarak kabul etmesi de ortada, FETÖ’cülerin tutuksuz yargılanmasını savunduğu da aşikâr ve 15 Temmuz günü havalimanından nasıl uzaklaştığının görüntüleri de meydanda.

Kendi başdanışmanının FETÖ’cü çıkmasını, bazı CHP belediyelerinin ve belediye başkanlarının FETÖ’yle ilişkilerini, partisinde tutmaya devam ettiği bazı FETÖ destekçisi milletvekillerini saymıyorum bile.

Peki Kılıçdaroğlu kimin için yürüyor?

Kaos çıkartmak, uluslararası arenaya mesaj vermek ve yürüyüş duyurusunu yaptığı afişin arkasına askerleri alması bir kenarda dursun…

Kılıçdaroğlu MİT TIR’ları ihanetinin neresinde?

Enis Berberoğlu’nun konuşmasından korkup bir tür kendini kurtarma gayesi içerisine girip “adalet” kamuflajının arkasına sığınarak kimlere mesaj veriyor?

Ve asıl soru Enis Berberoğlu’na bu ihanet görüntülerini kim verdi?

Enis Berberoğlu konuşursa sorduğumuz bu sorulara cevap bulmuş olacağız.