FALSOLARI HAZMETME KAPASİTEMİZ

Erol ERDOĞAN 22 Nis 2016

Erol ERDOĞAN
Tüm Yazıları
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik kullandığı edepsiz sözler sonrasında bazı kişilerden "İyi ama AK Partililerin de yanlışları oluyor,

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik kullandığı edepsiz sözler sonrasında bazı kişilerden “İyi ama AK Partililerin de yanlışları oluyor, neden CHP’liler hata yapınca ortalık vaveylaya veriliyor?” şeklinde itirazlar geldiğini gördüm. Bu itiraz cevaplandırılması gereken sorular içeriyor. O sorular şunlar olabilir. Siyasetçilerin falsolarını seçmenin hazmetme kapasitesi nedir? Halk, bazı siyasetçilerin hatasını görmezden gelirken bazı siyasetçilerin hatasını çok mu büyütüyor? Evet, siyasetçilerin hepsinin hatası var, falsosu olan sadece CHP’liler değil. Öyleyse neden CHP’li bir kişinin hatası daha fazla göze batıyor?

Şimdi sorulara cevap arayalım.

İlk cevabım: Maalesef siyasetimiz çatışmacı. Siyasetimizin genelinde var olan çatışmacı karakter, Kılıçdaroğlu’nda küfür içeren daha kötü bir hale dönüşüyor. Yanlış olur, hata olur, sürç-i lisan olur ama küfür başka bir şey; hoş görülmez, eyvallah denilmez. Kılıçdaroğlu’nun bakana söylediği laflar açık bir küfürdü. “CHP’nin Küfürden Başka Çaresi Var mı?” başlıklı yazımda örneklerini sıralamıştım, Kılıçdaroğlu küfürlü konuşmayı sıkça tekrar ediyor.

İkinci cevabım: Bir milletvekili siyasetin geriliminden etkilenerek sürç-i lisan edebilir ama özür dileyerek hatasını telafi etmeli. Kılıçdaroğlu, sözlerini düzeltseydi, bu kadar yüklenilmeyecekti. Tam tersine Kılıçdaroğlu sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.

Üçüncü cevabım daha önemli. İnsanlar ve toplumlar tepkilerini bir mantık kurgusu içinde geliştirmektedir. Örneğin "Onca kusur ve yeteneksizliğine rağmen bir de üstünlük taslıyorsun.” anlamında kullanılan “Hem kel, hem fodul” sözü, tepkinin kurgusunu gösteren bir vecizedir. Bu söz, kel birisinin saçı-endamı yerinde olan birine karşı böbürlenmesi üzerine veya benzer bir hale kıyaslanarak söylenmiş olmalı. Toplumun bir durumu başka bir durumla kıyaslamasını gösteren başka sözler de var. “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez”, “Dinime küfreden bari Müslüman olsa”, “Hem cahil, hem cesur” gibi sözleri de bu bahse örnek sayabiliriz. CHP ana muhalefet görevini hakkıyla yerine getirerek kendi seçmenini mutlu edebilse, ayrıca ortaya koyduğu çalışmalarla da farklı siyasi cephelerde karşılık bulsa işte o zaman Kılıçdaroğlu’nun hataları “Hatası var ama doğrusu yanlışından çok, iyi çalışıyorlar.” anlayışıyla görmezden gelinecek veya bu kadar tepki çekmeyecek. Hâlbuki CHP ciddi bir varlık gösteremiyor, ana muhalefetlik pozisyonunu dolduramıyor, sık sık da hata yapıyor. Bir de Kılıçdaroğlu küfürlü konuşunca haliyle tepkiler büyüyor. Vatandaş bir anlamda CHP’nin bu halini “Hem iş yapmıyorsun hem de boş boş konuşuyorsun.” diyerek cezalandırıyor. Gülün yoksa dikenin hiç olmasın.Önerilere kulak asarsalar CHP için çözüm belli; olumlu söz ve icraat çoğaltılmalı, hata ve gaflar azaltılmalı, küfür ve sövgü unutulmalı.