​DÜŞÜNÜŞ EKSİKLİĞİ

Mustafa Kadir ATASOY
Tüm Yazıları
Kültürel bozulmaya saygıdışılık hali diyoruz.

Bir düşünüşümüz var mı? Bir düşünüşümüz varsa bunu nerelerde görebiliriz? Nereye bakmamız gerekiyor? Türkiye'nin başkentinde yaşıyoruz. Siyasetinin, bürokrasisinin merkezi, Türkiye'nin beyni diyebileceğimiz bir yer Ankara... Ama bu şehre baktığımızda esaslı bir düşünüş görmemiz pek de mümkün değil. Türkiye'de çeşitli düşünüş akımları var. Son belediye seçimlerinde bir tarafta Cumhuriyetçi, Milliyetçi diğer tarafta Mukaddesatçı, İslamcı bir aday yarıştı. Toplamda yüzde doksan beş oy aldılar. Seçim öncesinde de sonrasında da bahsettiğim düşünüşü ben göremedim. Bu düşünüşün yöneleceği asıl alan kültür alanı. Kültürle ilgili bir söylem geliştirdiklerini söyleyemem.

Kültürel bozulmaya saygıdışılık hali diyoruz. Bunun nedeni hem kendinden olmayana karşı hoyratça yaklaşım, hem de kendi kültürüne karşı yabancılaşma... Etrafta egoist, cemiyeti umursamayan bir saygıdışılık hali büyük ölçüde benimsenmiş, bilgi ve görgü rağbet edilen şeyler olmaktan çıkmış. Mesela Ankara’nın Avrasya’nın zarafet ve nezaket bakımından en iyi durumdaki büyük şehri olması gaye edinilmeli.

Saygıdışılık lisanı bozmuş, telaffuzu bozmuş. Siz Cumhuriyetçi de olsanız, Milliyetçi de olsanız, Mukaddesatçı, İslamcı da olsanız bu şehrin mağazalarının isimlerinin yabancı isme sahip olmasına, bütün alışveriş merkezlerinin, rezidansların isimlerinin yabancı isimde olmasına en azından bir söz söylemeniz gerekiyor.

Ankara'da bizim müziğimize dair izler siliniyor. Okullarda dahi beden eğitimi dersleri yabancı müzik eşliğinde ders yapılıyor. Ankara Üniversitesi'nin, ODTÜ'nün, Bilkent'in radyoları neredeyse bütünüyle yabancı müzik yayını yapıyor. Tabi ki yapacaklar, tabi ki biz de dinleyeceğiz. Ama eğer biz bahsettiğim düşünüşlerden birisine sahipsek kendi müziğimizi de Ankara'da duymakla ilgili bir perspektifimiz olmalı. Ben tabi ki Mozart Kafe'de oturacağım, Elvis Presley'i de dinleyeceğim ama Hacı Arif Bey'i unutmamalıyım, Şevki Bey'i dinlemeliyim sokak sanatçılarından... Cemal Reşit Rey Kafe'de oturmalıyım vesaire... Bizim güzel içeceklerimiz, güzel yemeklerimiz nereye gitmiştir? Bizim ninnilerimiz de Schubert’in Schumann’ın ninnileri kadar değerlidir. Kültür müdafii bir Cumhuriyetçi, Kültür müdafii bir Milliyetçi veya Mukaddesatçı, İslamcı görmek istiyorum.

Türkiye'nin dünyanın sayılı turizm ülkelerinden olduğu söyleniyor. Fakat bir örneği var mı? Dünyada turizmden bu kadar büyük pay alan, yabancı ziyaretçi sayısı fazla olan bir ülkenin başkentinin turizmden pay almaması... Bizim rakiplerimizin arasında var mı? Ankara turizmden çok az pay alan bir şehir. Bununla ilgili bir düşünüş var mı?

Bir ekonomik girdi sağlayacak alan turizm. Ama 2023 yılında Ankara'nın bir tanıtım sitesi yok, bir gezi rehberi yok doğru dürüst. Eyewitness serisi ayarında bir rehber kitap hazırlanmalı. Ankara'nın en önemli kültür değerlerinden Gordion antik kentine nasıl gideceğinizi bilmiyorsunuz. Turistler Gordion antik kentine gitmek istediklerinde taksiler onları Gordion alışveriş merkezine yönlendiriyor. Ülke tanıtımı için turistlerin uzun vakit geçirdikleri havaalanları daha etkin kullanılmalı, Ankara tanıtımıyla ilgili Esenboğa Havaalanı'na özel bir alan ayrılmalı, zigzaglı takkesiyle bir orman dede festivali yapılmalı vesaire...

Dünya başkentlerine baktığımız zaman bir kültürel kimlik nosyonundan bahsedebiliriz. Ankara'nın eski zamanlarında buna dair emareler vardı. Bugün Ankara'nın merkezi diyebileceğimiz Kızılay Ulus hattındaki binalar son derece ruhsuz. Buna dair herhangi bir düşünüş var mı? Hacı Bayram'daki İlim Yayma cemiyetinin kapısını yapan Geredeli Hacı İbrahim Mutlu'nun kapı üslubunun bütün Ankara sathında yayılması lazım. Kızılay'daki binaların kapıları ve cepheleri bu minvalde ele alınmalı.

Ankara'daki bilmem kaçıncı Atatürk heykeli yapıldı meclisin önüne, bu dünyada pek de örneği olmayan bir şey. Bir liderin yüz tane heykelinin olması iyi bir şey olmasa gerek. Şehrin semtleri kültürel kimlik sahibi olmaktan uzak. Bunlarla ilgili Guggenheim Effect mi çalışılacak, neler yapılacak? Bunlarla ilgili bir gündem yok, kulağımıza gelen bir şey olmadı şimdiye kadar... Mesele, bir düşünüş varsa bunu önce kültüre yansıtmanız gerekir.