PKK’nın bu eylemde bir kez daha sembol ve ardışık gün hastalığıyla hareket ettiği görülüyor.

6-8 Ekim 2014 Ayn el Arap (Arap Pınarı-Kobani) olaylarının yıldönümünde gerçekleştirilmiş olması dikkat çekiyor.

Yenibosna 75nci Yıl karakolunun 4 yıl önce hedef alınmış (8 Aralık 2012) olması da anlam taşıyor. Hatta durum, bir başka tarafıyla Gaziantep saldırısına atıfta bulunmayı gerekli kılıyor. İhalesi IŞİD (DAİŞ-İLTÖ)’te kalan, ama ilginç bir şekilde PKK ve FETÖ’nün hedef ve amaçlarına hizmet eden, PKK’ya müzahir yapılar tarafından istismar ve provoke edilen, etnik kırılganlık – çatışma arzulayan 20 Ağustos’ta Gaziantep bombalı saldırısı da, benzer şekilde 4 yıl önce bir bayram gününde gerçekleştirilen (10 şehit 66 yaralı) Şehitkamil saldırısının 4 yıllık zaman aralığıyla örtüşüyor.

PKK’nın ‘sözde’ elebaşlarından Cemil Bayık’ın metropol saldırıları yapacakları beyanından sonra yaşanan sürecin bir parçası olmasıyla dikkat çekiyor.

Motosiklet, Türkiye için yeni bir metot. Ancak uzun zamandan beri Irak’ta ve Suriye’de görülüyor. Irak’ta ortaya çıktı. Eylem bölgesine sızma, dikkat çekmeme, kontrol noktalarından kurtulma, esnek ve hızlı hareket etme gibi avantajlarından yararlanmak üzere tercih edilmiş.

Kullanılan patlayıcılar profesyonel. Yakın dönemde alışagelen tonajlı ve yüzlerce kiloluk amonyum nitrat ya da potasyum nitrat gibi gübre türevli patlayıcılardan farklı. Nitelikli patlayıcı. Tahrip etkisinin yüksekliği bunu ispatlıyor. Plastik patlayıcı (c-3, c-4, c-6), RDX, A4 ya da TNT cinsi.

Yenibosna teröristinin, benzer eylemler yapmak üzere Adana ve İzmir’de yakalanan PKK’larla eş güdümlü ve eş zamanlı hareket ettiği görülüyor.

Patlayıcı yükleri de benzer.

4 gün önce Adana’da hava alanı, kaymakamlık, adliye binası ve bazı polis merkezlerine eş zamanlı bombalı saldırı düzenlemeye hazırlanan 5 kişi yakalanmıştı. Hurda deposunda arama yapan güvenlik güçleri 21 kilo TNT, 1 kilo C4, taarruz tipi 2 el bombası ve çok sayıda ateşleme fünyesi ele geçirmişti.

 İzmir’de ise 3 gün önce Aliağa Petkim rafinerisine eylem yapmaya hazırlanan ve eylem yapmak için kırsaldan İzmir’e bir terörist yakalanmış, ikisi kaçmıştı. Bu kişiyle birlikte 440 gram A4 tipi bomba olan 3 kilo patlayıcı ele geçmişti.

PKK, sivil halkı hedef alan bu tür terör saldırılarını kendisi üstlenmiyor. TAK’a havale ediyor.

 Bu tür eylemlerden amaçları:

-   Toplumda kırılganlık ve ayrışmayı derinleştirme isteği.

-   Aklın devreden çıkartılması, toplumda duygusal travmaların egemen olması

-   Toplumda korku endişe kaygı ve gelecek belirsizliği yaratma isteği.

-   Öfke hırs nefret ve eylemin ürediği zannedilen toplumsal tabana karşı saldırma ve yok etme isteği.

-   Son dönemde verdiği dağ kadrosu kayıplarının hırsı, tabanına gönderme. Varlık iddiası, güç ve etkisinin merkezindeki dağ kadrosu teröristlerden sadece Hakkari bölgesinde 348’ini kaybetti. Yaralıları başının belası. Morali çok bozuk.

-   Varlık ve güç iddiasını devam ettirmek istiyor.

-   Bölge insanına güç gösterisi yapıyor.

-   Bölgede üzerinde oluşan baskıyı azaltmak ve artmasına engel olmaya çalışıyor. Terörü satha yaymak istiyor.

-   Musul ve Suriye gündeminde konsantrasyon dağıtma.

-   FETÖ mücadelesini sulandırma.

-   Irak ve Suriye’nin mesajı: “Buralarla oynarsan biz de seninle oynarız!”

-   Devletin ve güvenlik kuvvetlerinin dengesini insicamını bozma ihtirası.

-   Devlete ve güvenlik kuvvetlerine karşı toplumda güvensizlik ve inançsızlık oluşturma hevesi.

“Bu saldırının Musul ve Başika sorunu ile doğrusal ve eş zamanlı bir bağlantısı var mı” diye soruluyor.

Öncelikle zamansal bir bağlantıyı kurmak mümkün değil. Zira bu tür eylemlerin karar alma – planlama ve keşif – lojistik, ikmal - sızma ve uygulama safhaları için İHTİYAÇ DUYDUĞU ZAMAN, güncel Başika sorunundan çok daha önceki bir zamandan başlaması gerekiyor.

Bununla birlikte ‘çok küçük olsa da’ uygulama safhasına gelmiş bir eylemin zamanında bir kaç günlük oynamayla çakıştırılmış olabilir.

Ancak PKK’nın yaptığı bütün eylemlerde Türkiye’nin başta Suriye ve Irak’ta kendi iradesi ve inisiyatifi dahilinde yaptığı her şeyin mutlaka bir etkisi var.

Aynı FETÖ darbe girişimde ve IŞİD (DAİŞ-İLTÖ) varlığında olduğu gibi...

Bu Terör Örgütleriyle – Üst İrade bağlantısıdır.

Adı da “NON-LINEAR WAR” yani DOĞRUSAL OLMAYAN SAVAŞTIR.