CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KORKUSU NELER YAPTIRIYOR!

Ozan CEYHUN 20 Nis 2016

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Avrupa Birliği ülkelerinin bazılarında son dönemlerde oldukça artan bir "Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı" izlemekteyiz.

Avrupa Birliği ülkelerinin bazılarında son dönemlerde oldukça artan bir “Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı” izlemekteyiz. En başta Almanya olmak üzere Hollanda ya da Belçika gibi ülkelerde müslümanlara, Türklere ya da Türkiye’ye düşman kesimlerin başını çektiği ama PKK terör örgütü ya da benzerlerini destekleyen çevrelerin de destek verdiği yeni tür bir kampanya da diyebiliriz bu duruma. En ağır, aşağılık ve AB kriterleri açısından da kabul edilemez düzeyde hakaretler sözde “basın özgürlüğü” ya da “sanat özgürlüğü” gibi kavramların arkasına saklanılarak dile getirilmekte. Eğer insanlık onurunu ayaklar altına alan hakaretleri dile getirmek “basın özgürlüğü” oldu ise o zaman AB değerleri de değişmiş olmalı!

Almanya’da bazı devlete ait televizyon kanallarında ya da yayın organlarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik dile getirilen hakaretler karşısında sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değil tüm Türkiye vatandaşları kendilerine yönelik bu tarz hakaretlere karşı tavır aldıklarında ise Almanya’da kimi politikacıların çıkıp “boş verin, basın özgürlüğünde olur böyle şeyler” tarzı açıklamalar yapmaları aslında her şeyi daha da çirkinleştirmekte. Alman ZDF kanalında Jan Böhmermann isimli şahıs Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sarfettiği iğrenç ve aşağılık lafları Almanya Cumhurbaşkanı ya da Almanya Şansölyesine veya Fransa Devlet Başkanı ya da İngiltere Kraliçesine yönelik olarak söyleseydi  acaba aynı tepkiler verilir miydi? Elbette tepkilerin farklı olacağını hepimiz biliyoruz.

Onurlu her devlet adamı milyonlarca insanın seyrettiği bir televizyon programında kendisine ve aslında makamına yönelik böylesine ağır hakaretelerin yapıldığı bir durumda tepki verir. Üstelik söz konusu olayda sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan değil milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aynı şekilde tepki verdiler. Türkler onurlu insanlardır. Bu yapılanı Hollanda’da ya da Belçika’da bazı politikacıların sahiplenmesi ve hatta “devlet adamlarına hakaret” konusuna yönelik yasa değişiklikleri önermesi ise oldukça ilginç. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olay örnek gösterilerek bu yapılıyorsa Hollanda ve Belçika’da bu çirkin girişime başvuranların “demokrasi” anlayışında şüphe ederiz. Sahi nedir bu Almanya, Belçika, Hollanda ya da diğer bazı ülkelerdeki Recep Tayyip Erdoğan korkusu?

“Demokrasi” kelimesi ile ilgisi olmadığı açık! Mısır’da diktatör Sisi ile her türlü işbirliğini yapan kimi AB ülkeleri, Suriye’de yüzbinlerce insanı katleden eli kanlı diktatör Esed’e karşı tam tavır almayan malüm AB ülkeleri, Afrika’da eski sömürgelerini sömürmeye devam edebilmek için eli kanlı diktatörlerle gizli işbirlikleri yapan bazı AB ülkeleri ve çok sorunlu oldukları halde “gaz kesilir korkusuyla” Rusya devlet başkanına karşı  ya da kesinlikle demokratik bir sisten ile yönetilmeyen Çin’de seçilmemiş devlet adamlarının önüne kırmızı halı seren bildik AB ülkeleri ve daha düne kadar güya ambargo uyguladıkları İran’la ticari ilişkilerini geliştirmek için geçmişte ambargoya gerekçe olarak tüm söylediklerini unutan bildiğimiz AB ülkeleri şimdi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söz konusu olduğunda nedense çok aktifler! Üstelik aleyhine her türlü hakaretin yapılmasına izin verdikleri ve ona karşı muhalefet edenler terörist bile olsa kolladıkları Recep Tayyip Erdoğan 12 yıldır girdiği her seçimi kazanmış, milletinin tam desteğine sahip ve sadece Türkiye vatandaşlarının değil tüm İslam aleminin sempati duyduğu ve lider olarak bağrına bastığı bir şahsiyet! Askeri cuntalar altında inim, inim inleyen, işkencelerin, idamların her türlü muhalifi sindirmek için günlük pratik olduğu bir ülkeyi demokratikleştirmiş. Türkiye’de sosyal devleti hayata geçirmiş. Ekonomiyi öyle bir düzeye getirmişki AB ekonomik krizlerle boğuşurken Türkiye’nin böyle bir sorunu olmamış. Asker postalları altında ezilen bir ülkede fikir ve inanç özgürlüklerinin gerçekten tadına varılmasını sağlamış.

Türkiye’nin içinde yer aldığı coğrafyanın tüm dezavantajlarına ve sorunlarına rağmen ülkesini diktatörlerden kaçılan ve sığınılan bir demokratik hukuk devleti olarak bugünlere getirmiş bir lider Recep Tayyip Erdoğan. Milyonlarca Suriyeli sığınmacıya sınırlarını açarak ve onlara insanca yaşam koşulları sunarak bir çok AB ülkesini de utandırmış bir devlet adamı! Ülkesini sosyal, demokratik ve güçlü bir ülke haline getirerek dev yatırımların yapıldığı ve bir çok ülke için önemli kalkınma yardımları yapan ekonomik bir güç olma konumuna ulaştırmış. Almanya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edilmesi için uğraşan politikacılar bir düşünseler iyi olur: Acaba Türk gençleri niçin Almanya’yı, Hollanda’yı, Belçika’yı ya da Fransa’yı terk edip Türkiye’de yaşamak istiyorlar?

Anlaşılan asıl neden bu! AB ülkelerinin bazıları yeni modern, sosyal, demokratik ve güçlü Türkiye’den çok rahatsızlar. Asıl sorunları da bu! AB’de vizyon sahibi olmayanlar dev bir vizyonu ve uzun vadeli hedefleri olan bir Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinden bile korkar vaziyetteler ve bunun için tüm bu “basın özgürlüğü” arkasına saklanılarak yapılan saldırılardan medet umuyorlar. Yazık! Çünkü bu şekilde kaybetmeye devam ediyorlar.