Bu yazı yazıldığı sırada CHP lideri Kılıçdaroğlu elinde “adalet” pankartıyla Güvenpark’tan yürüyüşe başlamıştı.

Ne için yürüyordu peki Kılıçdaroğlu?

Kim için “adalet” istiyordu?

“Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak” suçuyla 25 yıl hapis cezası alan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu için.

MİT tırlarını durdurmak ve devletin sırlarını ifşa etmek FETÖ’nün kumpasıydı.

FETÖ’nün amacı Türkiye’yi terör suçlusu olarak gösterip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı savaş suçlusu ilan ederek uluslararası mahkemelerde yargılatmaktı.

Ve bunların sonucunda asıl amaç Türkiye’yi dış müdahaleye açık hale getirmekti.

FETÖ’nün tertiplediği bu kumpasın görüntülerini servis eden Enis Berberoğlu oldu.

Sanık Can Dündar bunu Cumhuriyet gazetesinde yayınladı.

Bu dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun cezası bellidir ve suçtur.

Can Dündar bu görüntülerin DAEŞ’e gittiğini haberin içinde yazmıyordu ama dış dünyaya servis ederken öyle diyordu.

Lakin savcılık ifadesinde de “silahların nereye gittiğine dair elimde bir belge yok” demişti.

Ama Türkiye’yi terör destekçisi yapabilmek için uluslararası mecralara böyle servis ettiler.

Can Dündar ve Enis Berberoğlu FETÖ’ye açık bir şekilde hizmet etti, Türkiye’yi teröre destek veren ülke yapabilmek için ellerinden geleni yaptılar.

***

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Güvenpark’tan yürüyüşünü duyurmak için kullandığı afişi gördünüz mü bilmiyorum.

Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafının arkasında askerlerin görüntüsü vardı.

Ve “demokrasi” için yürüdüklerini ifade ediyorlardı.

Hangi ara demokrasi askerlerle gelir oldu da biz bilmiyoruz.

Askerle verilmek istenen mesaj nedir?

Bu bir çeşit tehdit midir?

“Askeri arkama aldım” demenin görüntüsü müdür bu?

Ya da aranızda hatırlayanlarınız olacaktır… Referandumdan önce Kılıçdaroğlu askeri törenle bir taburda karşılanmıştı ve 27 Mayıs’ın bir gün öncesi gibi görüntü vermişti.

Şimdi bu Kılıçdaroğlu’nun ikinci skandalı oldu.

Hain FETÖ darbesinin bir senesinin dolmasına bir ay kala Kılıçdaroğlu bu tarz sübliminal mesajlarla hangi mesajı vermek istiyor?

11 ay önce darbe atlatmış bir milletin karşısına “demokrasi” kamuflajlı asker fotoğraflı “darbe çağrısını” ima eden bu afişin hesabını verebilecek midir acaba Kılıçdaroğlu?

***

Bugüne kadar Kılıçdaroğlu PKK’lılara “hendekteki arkadaşlar” dedi, DHKP-C’lilere sahip çıktı, FETÖ’nün avukatlığına soyunup FETÖ’cüleri meydanda alkışlatarak “burada” dedirtti.

Şimdi de başka bir FETÖ kumpasına sahip çıkmak için “adalet” kamuflajıyla FETÖ’ye destek için yürüyor Kılıçdaroğlu.

“Devletin gizli sırlarını ifşa etmenin” bir milli güvenlik sorunu olduğunu düşünmüyor ve bu suçun en ağır şekilde cezalandırılmasına “dikta rejimi” diyor.

Yürüyüş başladığı sırada FETÖ Erdoğan’a hangi sözleri söylediyse o sözler slogana dönmüş bir şekilde meydanda yankılanıyordu.

CHP Milletvekili Engin Altay’ın Erdoğan’a yönelik “savaş suçlusu olarak yargılanacaktır” sözlerini de bir kenara not edelim.

Şuan CHP apaçık bir şekilde hem 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının kendisi olduğunu gösteriyor hem de FETÖ’nün kumpaslarına sahip çıkarak FETÖ’nün avukatlığına soyunuyor.

Ve bu yürüyüş CHP yürüyüşü değil, bu yürüyüş FETÖ yürüyüşü, bu yürüyüş CHP’nin FETÖ için “adalet” isteme yürüyüşü.

Gerçek Atatürkçülerin buna karşı çıkması gereken bir zamandayız ve hiç olmadığı kadar temkinli olmak durumundayız.

Çünkü CHP ikinci bir Gezi Darbesi’ni çıkartarak ülkede kaos tertiplemenin planını yapıyor.

FETÖ’ye destek çıkarak gerçekleştiriyor hem de bunu.

Provokasyonlara kapılmadan, Türkiye karşıtı bu tezgâhları görerek bu oyunu da bozacağız.

Yeter ki dikkatli olalım.

Ve yeter ki hedefin Erdoğan nezdinde tüm Türkiye olduğunu bilelim.