CANIM ÇOK SIKILIYOR!

Funda ÖZKALYONCU
Sabah olsun, akşam olsun, uyu, uyan, günün saatleri mefhumu kaybolmuş, anlam yok olmuş.

Hepimiz enkaz altında kaldık, depresyondayız ve duygusal anlamda çok kötüyüz.

Moraller yerle bir.

Duvara çarptık.

Yere düştük.

Sabah olsun, akşam olsun, uyu, uyan, günün saatleri mefhumu kaybolmuş, anlam yok olmuş.

Canım çok sıkılıyor.

Toplu terapiye çok ihtiyacımız var.

Deprem oldu canım çok sıkılıyor. 

Deprem bölgesinde bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

İl il bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Şehirler altüst oldu, canım çok sıkılıyor.

Evlerini, yuvalarını bir gecede kaybeden insanlara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Enkazlara bakıyorum canım çok sıkılıyor.

Çadırda yaşayanlara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Analara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Babalara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Çocuklara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Çadır hastanelerinde kuyrukta bekleyen hasta insanlara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Yemek kuyruğunda insanlara bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

İklime bakıyorum, canım çok sıkılıyor.

Yağmur yağmıyor, canım çok sıkılıyor.

Barajlarda su yok, canım çok sıkılıyor.

Ağaçlar, bitkiler su bekliyor, canım çok sıkılıyor.

Tabiatın rengi yeşil değil, canım çok sıkılıyor.

Markete gidiyorum küçük bir kalıp peynir 100 TL, canım çok sıkılıyor.

Kıyma olmuş 300 TL, canım çok sıkılıyor.

Sevdiğim ekmek 20 TL olmuş, canım çok sıkılıyor.

Apartmanlar, siteler deprem denetleme etüdleri için çirkeflik içinde kavga ediyorlar, canım çok sıkılıyor.

Aidatlar inanılır gibi değil, canım çok sıkılıyor.

Arka arkaya gelen su, elektrik, internet, doğal gaz faturaları yüzünden, canım çok sıkılıyor.

Cebimdeki paranın hiç değeri yok, canım çok sıkılıyor.

Gitgide fakirleşiyorum, canım çok sıkılıyor.

Devamlı hesap kitap yapıyorum, canım çok sıkılıyor.

Televizyonlarda sabah akşam adamlar bağıra bağıra siyaset konuşuyorlar, canım çok sıkılıyor.

İttifakları anlatıyorlar avaz avaz, ağızları köpürerek, canım çok sıkılıyor.

Kimse kimseye gerçek anlamda nasıl olduğunu sormuyor, nasılsın demiyor, canım çok sıkılıyor.

Hiç kimse kimse ile dertleşmiyor, canım çok sıkılıyor.

Senelerdir arkadaşlık yaptığın kadın herşeyi saklıyor, canım sıkılıyor.

Bir diğeri ne söyleyecekse onu anlatıyor, hiç dinlemiyor canım çok sıkılıyor.

Menfaat için nefes alan insanları seyretmeye mecbur kalmak canımı çok sıkıyor.

Mecburi olduğun camialar ve toplulukların ikiyüzlü halleri canımı çok sıkıyor.

Hak hırsızlığı yapmış, bile bile herkesin gözü dolaşan birini görmek canımı çok sıkıyor.

Birilerini görmek, canımı çok sıkıyor.

Birilerini görememek, canımı çok sıkıyor.

Televizyonda din ilmi anlatan zengin hocanın, insanlara fakirlik pek güzel olur dostlarım demesi, canımı çok sıkıyor.

Yalan dolan similasyonlar, canımı çok sıkıyor 

Ama.

En çok.

Ömrüm boyunca unutmayacağım.

Depremde evi yuvasını kaybeden annenin, küçücük bebeğinin ayağını soğuktan korumak için naylona sarmasını,

Bebeğinin ayağının 3 gün boyunca naylonda kalmasını,

Bir çorabın ne kadar önemli olduğunu ağlaya ağlaya anlatması canımı çok sıkıyor.

Ananın ağlayan sesi kulağımdan hiç gitmiyor.

Çorap.

Canım çok sıkılıyor.

Çok.