Hırvatistan karşısında aldığımız yenilgi sebebiyle gözümüz kulağımız dün Toulouse kentindeki grubumuzun diğer iki takımı İspanya-Çek Cumhuriyeti maçındaydı.  Öncelikle İspanyol takımının eski yıllardan hayli gerilerde kaldığını gördük. Defans ve orta sahadan yeterli destek bulmuş olmalarına rağmen İspanyol forvetinde eski büyük isimlerin olmayışının eksikliğini hissettik. Evet topu kullanan var, ayağa paslar kusursuz, defansta yardımlaşma iyi ama ayağına top geldiğinde atar diyebileceğimiz bir isim yok... Juventus takımından tanıdığımız Morata İspanya'nın gol umudu... Ne varki ayağında bu kadar çok top tutan ve çalım atmaya çalışan bir forvet oyuncusunun verimli bir golcü olması beklenemez... Morata ayrıca sırtı kaleye dönük olarak topu alıyor çok sayıda pozisyon bulmasına rağmen az şut atıyor. Düşünün top hep İspanyollarda ve oyun genelde Çek ceza sahasının çevresinde dönüp dolaşıyor ama şut atmayı deneyen tek "Boğa" yok! İspanya ilk yarının en tehlikeli ataklarını Alba ve Silva ile geliştirdi ancak kaleci Cech gole izin vermedi. Çek Cumhuriyeti'nin ilk 45 dakikada tek atağını ve şutunu izleyebildik... 

Oyunun ikinci yarısına daha etkili ve atak olarak başlayan İspanya net pozisyonlar da yakaladı ama ayağına top geçince pas atmayı düşünen forvet oyuncuları yüzünden fırsatlar değerlendirilemedi. İspanyol teknik adam Bosque, Morata'yı 62'nci dakikada oyundan alarak forvetteki kısırlığa neşter vurdu. Oyuna alınan Aduriz'den hava üstünlüğü dikkat çekti ne var ki o da golsüzlüğe ilaç olamadı. Nitekim İspanyollara galibiyeti getiren gol forvetlerden değil stoper Pigue'den geldi. Bu zamana kadar kalesinde başarıyla görev yapan Cech'i mağlup eden Pigue maçın ibresini değiştirdi. İspanya'da sahanın yıldızı tartışmasız Iniesta oldu. 

Çek Cumhuriyeti'ne şaşırdım kaldım kadrosunda önemli isimler olmasına rağmen İspanya karşısında hiç bir varlık göstermediler. Hatta rakiplerini yormadılar bile... Çeklerin dikkat çeken ismi defansta yer alan Hubnik idi. Hubnik bir pozisyonda kendi kalesine gol atmayı denedi. Bir de İspanya kalesinde gol aradı. En önemli yıldızları kaptan Rosicky çok iyi kapatıldığı için etkili olamadı. İspanyolların çok ileri çıkıp geri dönmediklerini görüp de cesaretlenen Çekler'in oyunun dengesini bozacak fırsatlardan yararlanamadıkları görüldü. Bütün barutlarını golü yedikten sonra kullanmaya kalktılar. Uzatmadaki gol şanslarında topun İspanyol kalecisinden dönmesi onlar adına talihsizlikti. 

Maçın hakemi Polonyalı Marciniak mükemmel bir yönetim gösterdi. Düdüğünü fazla kullanmadı. Pozisyonları kartla cezalandırmayı tercih etmedi. Futbolun oyuncular arasında oynanmasını isteyerek iyi niyetini sergiledi.  Milli Takımımız bu iki takımı da yenebilecek güçte. Çünkü bizim forvetlerimiz hem İspanyollardan hem de Çeklerden daha iyi. Biraz da şansımız yaver giderse gruptan çıkmamız mümkün görünüyor. Zaten böyle takımların arasından çıkamıyorsak oralarda ne işimiz var?