​ADALETLİ GAZETECİLİK

Güngör YAVUZASLAN
Tüm Yazıları
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 10 Aralık günü yaptığı açıklamada Türkiye'nin gündeminde olan moto kuryenin yaşamını yitirdiği olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını ve süreci titizlikle takip ettiklerini söyledi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 10 Aralık günü yaptığı açıklamada Türkiye'nin gündeminde olan moto kuryenin yaşamını yitirdiği olayla ilgili adli soruşturma başlatıldığını ve süreci titizlikle takip ettiklerini söyledi. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Somali Cumhurbaşkanının oğlunun karıştığı trafik kazası ile ilgili olarak kaza sonrası olay yeri incelemesi ve ilk kusur değerlendirmesini yapan polis memurları hakkında adli soruşturma başlatılmıştır. Alınan ikinci rapor üzerine iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve kesin rapor alınması için Adli Tıp Kurumundan rapor beklenmektedir. Sıfatı ne olursa olsun herkes kanun karşısında eşit olup şüphelinin yakalanması için uluslararası prosedür dahil tüm süreç titizlikle işletilmekte ve soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir” dedi.

Yine kendisine sıcak gündemle ilgili sorulan soruya açık ve net olarak, “Sıfatı ne olursa olsun kanun önünde herkes eşittir, olayı tüm yönleri ile soruşturacağız” şeklindeki cevap verdi. Bu açıklamanın ardından İstanbul’da Filistin ile ilgili bir programda bakan beye önceden açıkladığı konu ile ilgili muhabir “Şu anda Filistin ile ilgili programdayız” şeklinde cevap verdi.

Algı şu; sayın bakan bu konudan kaçıyormuş gibi insanlarda fikir oluşturmak.

Vefat eden moto kurye olayıyla ilgili eksik ya da kusuru olanlar inceleme altında. Ve fili olarak süreç devam ediyor. Diplomatik bir özelliği olan şüphelisinin yurt dışına çıkmasını suçlayıcı bir tavırla gündeme getirenlere Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, yürütülen ve bizzat Adalet Bakanı tarafından yakından takip edilen adli soruşturmayı ve uluslararası prosedürleri hatırlatmak gerekiyor. İşte bundan dolayı adalet sistemi ve bir bakan var.

DEVLET TAVRI NET

Türkiye’nin Adalet Bakanı “Sıfatı ne olursa olsun herkes kanun karşısında eşit olup şüphelinin yakalanması için uluslararası prosedür dahil tüm süreç titizlikle işletilmekte ve soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir ve kardeşimizin hak ve hukukunu korumak için, sorumlular hakkında gerekli soruşturmayı titizlikle takip edilecek” diyorsa gazeteciye düşen tuzak soru sormak değil sürecin sıcak gelişmelerini aktarmak düşer.

 ALMAN GAZETECİ VE ERDOĞAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit edercesine soru soran Alman Gazeteci Michael Fischer akıllara geldi. Hatırlayalım: Basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hadsizce adeta tehdit eder gibi  "Yüzlerce insanı İsrail'de katleden bir örgütü, NATO müttefikleri tarafından terör örgütü olarak tanınan bu örgütü, nasıl bir kurtuluş örgütü olarak tanımlayabilirsiniz? Siz Türk-Alman ilişkilerini tehlikeye atıyor musunuz?” Türkiye, Almanya’dan 40 adet Eurofighter almayı talep ediyor. Almanya bunu kabul edecek midir?" sorularını soran Michael Fischer'.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bir basın mensubu olarak bizi tehdit etmeyin" diyerek sert cevap vermişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Bartın’da uzun yıllar gazeteci olarak birçok konuda çalıştık. Ben ve tüm meslektaşlarımızın en kolay ulaştığı ve sorularımıza net cevaplar aldığımız bir siyasetçidir. Kendisini eleştiri yazı ve yorumlarımızda bize dönüş ve o konu hakkında bilgilendirme yapardı. Her zaman..

15 TEMMUZ GECESİ…

Kısa bir not 15 Temmuz hainliği yaşandığı gece olayların ne olduğunu anlamak için daha Cumhurbaşkanı Erdoğan medyaya konuşmadan kendisini aramıştım. Bana özetle “Bu ülkede AK Parti iktidarında ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde darbe olamaz. Darbeler dönemi kapanmıştır” diyen bir siyasetçidir Yılmaz Tunç.