Fuat Sezgin bu sene içinde hayata gözlerini yummuş kıymetimiz.
İslam Bilim Tarihi konusundaki çalışmalarının hacmini görünce bir ömre bu kadar eserin nasıl sığdırılabildiğine hayret ediyorsunuz. Ömrünün son demlerinde İslam Bilim Tarihi Müzesi’nin hayata geçirilmesine tanık oldu. Sezgin için önemliydi ama Türkiye için daha da önemliydi. 27 Mayıs Darbesi’nin ardından üniversiteden atılarak Türkiye’den sürülen Sezgin, çalışmalarını Almanya’da sürdürdü. Tüm kitapları da Frankfurt Üniversitesi’nde kendi kurduğu enstitü bünyesinde topladı. Şahsi kitapları dahil olmak üzere bir ömrünü bu kitapların etrafında geçirdi. Türkiye’nin bu değeri ülkesi kendisinden özür diledikten sonra çalışmalarının merkezi İstanbul, Gülhane’deki Müze oldu. Hayata gözlerini yumduktan sonra Almanya bu önemli bilim adamını hiç yaşamamış saydı. Çünkü doğduğu topraklara vefa göstermişti. Çünkü değerlerini Türkiye’ye döndürmek istemişti. Kabul edilemez bir günah Almanya açısından. Kitaplarına el koymak dahil yapabilecekleri ne kadar çirkeflik varsa ardına koymadı Alman makamları. Türkiye’de doğan güneşin tekrar Türkiye üzerinde parlaması kabul edebilecekleri bir gerçek değildi.
Fuat Sezgin’den dört sene sonra hayata gözlerini İstanbul’da açmış başka bir değerimiz Ara Güler. İstanbul Ermenilerinden Ara Güler, İstanbul’un başkentliği Ankara’ya devrettikten sonraki siyah beyaz günlerinin, melankolinin fotoğrafçısı. Orhan Pamuk’un kelimelerle aradığı tarifleri fotoğraflarda bulmuş bir düşünür. Yanlış duymadınız, sadece bir fotoğrafçı değil, düşünür. Geçip giden zaman üzerine, varlık ve yokluk üzerine, zamanının göreceliği üzerine sağlam tezler sunmuş, tefekkürünü siyah beyaz karelerle bu topraklardan dünyaya sunmuş bir kıymet. Ara Güler aramızda. Allah kendisine sağlıklı uzun ömürler versin. Memleketin vefa karnesinde önemli bir yer tutuyor. İş adamı Ferit Şahenk, Bomontiada’da Ara Güler Fotoğraf Müzesi kurmaya niyetleniyor ve dün bu satırların yazıldığı saatlerden sonra bir değişiklik olmadıysa doksanıncı doğum gününde bu büyük ustaya doğum günü armağanı olarak açıyor.
Ara Güler için seviniyoruz ama Türkiye için daha çok seviniyoruz. Bu toprakların yetiştirdiği nice değer meyvelerini başka topraklarda vermek zorunda kaldı. Kimilerine ölümünde yıllar sonra sahip çıkıldı. Şimdi başka bir dönemin işaretleri ortada. Artık ülkesi için tüm dünyayı karşısına almayı göze almış kahramanların değerlerini biliyoruz. Onları sığ gündemlere, algı operasyonlarına kurban etmiyoruz. İnanın vefa, insanlar için olduğu kadar toplumlar için de kıymetli bir gıdadır. Vefa göstermek yarınlara umutla bakmak için bir vesile ve çocuklarımıza tevarüs ettireceğimiz en önemli hasletlerdendir.
Muvakkit bir ömür sürüyoruz ve ecel kapımızı çalacak. Sahte gündemlerin dalgaları kıyılarımızdan çekildikten sonra geriye büyük abideler kalacak. Bu topraklar, Türkiye, değerlerine usulca şunu fısıldayacak: “Daima bizimlesin, bizimle kalacaksın. Vefa sadece bir semt adı değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkenin en üst makamında görevli bir vatan evladı olarak bu iki önemli kıymetimize şahsen vakit ayırarak değer vermesi kendisini olduğu gibi ülkemizi de onurlandırıyor.
Nur içinde yat Fuat Sezgin, nice yıllara Ara Güler. Var ol Türkiye!