Hiç tanımam...

İki defa karşılaştım, çok genç bir kadın..

Uzun süredir yazacağım, adam senin patronun, diyerek altına, üstüne anlam yükleyecek manasız insanlar olduğunu bildiğimden, yazamadım.

Acun ile evlendi..

Sonra Acun'dan boşandı..

Milyonlarca takipçisi, giyimi, kuşamı, seyahatleri, Instagram paylaşımları olan bu kadının peşine düştü..

Malum adam, ülkenin en çok takip edilen, en sevilen, Acun olunca, kadın ise milyonlarca takipçisi olan güzel bir kadın olunca, boşanmaları gündeme bomba gibi düştü.

Tamam artık boşandılar.

Kim boşanmak için evlenir ki, üstelik bir de bebeğiniz olunca.

Olmaz değil mi yetmez değil mi? Bu da kimseye yetmedi kadının aldığı nafaka, tazminat, boşanma protokolü konuşulmaya başlandı..

Aç kadın kurtları, insankızlarını doyurmaya hiçbir haber yetmiyordu.

Konu para, başka bir şey değil.

Erkekler umurum değil.

Derdim kadınlar, çünkü özellikle kadınlar, Acun ile evlenmek, sonrası boşanmak ve Şeyma'nın aldığı nafakayı almak, onun hayatını yaşamak gibi hayallerle gece gündüz dedikodu yapıp, Şeyma'ya saldırıyorlardı..

Yuva yıkanın yuvası olmaz, kelimesine yapışıp, manasını çok iyi bilirmiş gibi, bu genç kadına saldırıyorlardı.

Saldırıp linç ediyorlardı.

Saldıranlar kim bilir kimlerin yuvasını yıkmış, kim bilir kaç yuvayı yıkabilme hayalleri ile yaşıyordu.

Tecrübem ile sabittir.

Lince ortak olan, aslında "O" olmak için yanıp tutuşan salyalı birileridir benim için.

Yaşını almış, saçı başı yerinde, üst baş tamam olan bir kadın alışveriş merkezinde yanıma geldi, sizi çok seviyorum, sizi televizyonlar da görmek istiyorum, çok arkadaşım var, size bayılıyor dedikten sonra... Siz bilirsiniz Acun ve Şeyma neden boşandı, nafaka doğru mu.. Tazminat kaç lira aldı, diye sorunca bu yazıyı yazmak benim için farz oldu.

Sonrası, adliyede, kocaman kalçalı, kızıl saçlı, mesleği gardiyan olan bir kadın, koşa koşa geldi, Şeyma niye boşandı, nafaka dediğinde, benim ablam da çok güzel, ama şansız falan diye, saçma sapan bağlantılarla anlattığında, anladım ki bu kadınların çoğu Şeyma olmak istiyor..

Utanmaz meraklılar.

Utanmaz kıskançlar.

Twitter’da, Instagram’da yazılanlara bakıyorum, Şeyma'ya yazılanlara bakıyorum.

Vah vah diyorum.

Allah'ım diyorum, bu kadınların kalbini sakinleştir..

Kıskançlık miktarını dengele.

Hiç tanımadığı insanların, hiç bilmediği hayatlarını merak etmekten, fesat duygularından uzaklaştır.

Bu kadınlara iyileştirici güç ver.

Bir düşünün bakalım, genç yaşta evliliğini kim bozmak ister ki, kim bilir geceleri ne kadar ağlamıştır, kim bilir ne kadar uykusuz kalmıştır, kim bilir çocuğuna ne kadar sarılmıştır, iyi ki sen varsın demiştir ve duyguları ne kadar alt üst olmuştur.

Artık çocuğunu tek başına büyüten bir annedir.

O kadın neden dans ediyor biliyor musunuz, dünya umurumda değil havasında neden paylaşımlar yapıyor, biliyor musunuz?

Bilmiyoruz.

O zaman, kıskançlığı bırakın, kadını da kendi haline bırakın.

Funda'nın aklındakiler...

... Oyuncu Güzin Özyağcılar ile röportaj yapmışlar..

Yeni tiyatro kurmuşlar, Güzin hanım kendi hayat hikayesini kaleme aldığı, kitabının heyecanını yaşıyormuş.

Güzin hanıma sormuşlar, şu ara en rahatsız olduğunuz konu nedir?

Güzin hanım cevap vermiş, şu ara en rahatsız olduğum konu "özgürlüklerin kısıtlanması" demiş.

İnsanlar kendilerini istediği gibi ifade edemiyor, demiş.

Bir kadın olarak bakıyorum, bakıyorum hangi özgürlükler kısıtlanmış bulamıyorum.

Bir günde onlarca kişinin Cumhurbaşkanlığı makamına rahatlıkla şerefsiz diyebildiği bir ülkede, bundan daha özgür, özgürlük ne olabilir ki?

Bu ülkenin en çok para kazanan oyuncu ailesi olarak, hangi özgürlüğünüz kısıtlandı anlayamadım.

Benim anladığım, para tamam, geriye can sıkıntısı kalmış.

… Muhterem Nur, 2.Sayfa programına çıkmış.. Yine para alamadığını anlatıyor...

Kızlar, Müge ve Gülşen, filmdeki tokat sahnesini soruyorlar.

Muhterem hanım, ne var ki bunda, ne var ki iki tokat atmışsa, hiç önemi yok, bir iki tokat atardı, sonra ben çay yapardım, hadi içelim derdim, içerdik, diye anlatmış.

Gazeteler, sosyal medya yazmışlar çizmişler, tam da kadına şiddeti konuşurken, bu da neymiş.

Ya hu ne ikircikli ne ikiyüzlü insanlarsınız..

Tokat atan adamı, Müslüm baba Müslüm baba diye seviyorsunuz, 6 milyon kişi gidip izleyip, para ödeyip, ağlayarak alkışlıyor.

Kadın tokadı yiyip, kocasına çay yapınca, ne var bunda deyince kabahat oluyor.

Sizin kadına şiddet anlayışınızı, karşı duruşunuzu sevsinler.