Demiryolu hattı ile Bulgaristan'ın Karadeniz limanları Burgaz, Varna ve Tuna nehri limanı Ruse'u, Yunanistan'ın Ege Denizi limanı olan Dedeağaç ve Kavala limanlarına bağlamayı amaçlayan proje ile Yunanistan'ın Güneydoğu Avrupa'da kilit bir yük ve taşımacılık merkezi haline getirilmesi ve Boğazların bypass edilmesi hedeflenmektedir.

Ukrayna -Rusya savaşının nükleerleşmeye kayma ihtimali, tahıl koridoru’nun yeniden açılması çabaları, Soçi’de Türkiye-Rusya arasında ki görüşmeler, Deyrizor’da aşiretlerin PKK/PYD terör örgütü ile çatışması, Kerkük’te yaşanan son gelişmeler, Afrika’da Nijer ve ardından Gabon’da yaşanan askeri darbe, Sudan ‘da devlet güçleri ile hızlı destek kuvvetleri arasında devam eden çatışmalar kapsamında Pazar yerine yapılan hava saldırısı sonucu en az 43 kişinin hayatını kaybetmesi, Rusya’nın Ermenistan’a dost olmayan adımlar atması gerekçesi ile nota vermesi, Rus askerlerinin sınırlarını koruduğu Ermenistan’ın ABD ile kendi topraklarında ortak tatbikatlar yapıyor olması, BRICS ve ardından yapılan G-20 zirvesi vb gelişmeler arasında Avrupa Birliği’nin 2011 yılından beri gerçekleştirmeye çalıştığı, “Sea2sea” olarak adlandırılan proje’nin karşımıza çıkarıldığını görüyoruz.

Demiryolu hattı ile Bulgaristan'ın Karadeniz limanları Burgaz, Varna ve Tuna nehri limanı Ruse'u, Yunanistan'ın Ege Denizi limanı olan Dedeağaç ve Kavala limanlarına bağlamayı amaçlayan proje ile Yunanistan'ın Güneydoğu Avrupa'da kilit bir yük ve taşımacılık merkezi haline getirilmesi ve Boğazların bypass edilmesi hedeflenmektedir. Bu demiryolu koridoru ile Karadeniz limanlarının hinterland’ına alternatif bir kara köprüsü sunularak tedarik zinciri yönetiminde daha az riskle daha sürdürülebilir bir çözüm ve İstanbul Boğazı'nın bypass edilmesiyle kargo ve yolcular için önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlanabileceği ve proje’nin faaliyete geçmesi ile Boğaz'ın yılda 650 milyon olan konteyner trafiğinin bir kısmının çekebileceği, gerçekleşmesi halinde Kanal İstanbul projesinin de önemini azaltabileceği ve boğazlardan geçen konteyner gemilerinin bu hatta kanalize olması ile yılda 650 milyon Euro gelir getirebileceği de belirtilmektedir.

HEDEF: RUS DOĞAL GAZINA BAĞIMLILIĞIN AZATILMASI

Bu proje, Yunanistan-Bulgaristan arasındaki iş birliğinin ilk projesi değildir. Yunanistan ile Bulgaristan arasında doğalgazın birbirine bağlanmasına yönelik Ekim 2022'den bu yana faaliyette olan IGB boru hattı projesinin yanı sıra, bu yıl sonuna kadar tamamlanacak olan Dedeağaç yakınındaki yüzer sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) depolama ve gazlaştırma (FSRU) terminalinin iş birliğini geliştireceği vurgulanmaktadır. Bu terminal ile özellikle Güneydoğu Avrupa’nın Rus doğal gazına bağımlılığının azaltılması hedeflenmektedir. LNG’yi terminal’e getirecek ülke olarak ABD’nin ilk sırada yer aldığı ve projenin mimarı olduğu kuşkusuzdur.

Ayrıca, Bulgaristan’da faaliyet gösteren Yunan şirket sayısı 18 bini aşmış, Bulgaristan'da toplam Yunan yatırımları 2022'de 3 milyar Euro'ya ulaşmıştır. 2023 yılı için Yunanistan'ın 300 milyon Euro'nun üzerinde gelirle Bulgaristan'ın üçüncü büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı olacağı beklenmektedir.İki ülke arasında ki her geçen gün artan işbirliğini çok iyi takip etmek gerekmektedir.

Dedeağaç, Girit’ten sonra ABD’nin önemli üslerinden bir haline gelmiştir. LNG terminalini ve Sea2Sea projelerinde de Dedeağaç önemli bir merkez konumundadır.

SADECE YUNANİSTAN’A DEĞİL

Bu projeler ve üssün sadece Yunanistan değil, Bulgaristan ve Romanya açısından da önem taşıdığı muhakkaktır. 2019 Karşılıklı Savunma ve İşbirliği Anlaşması ile Yunanistan'ın neredeyse tamamını bir üs haline getiren ABD, 2020’nin son aylarında Bulgaristan ile 10 yıllık Karşılıklı İşbirliği Yol Haritası’nın imzalanması ile bu ülkede de 2’si hava, biri kara, biri lojistik destek üssü olmak üzere 4 üs sahibi olmuş, bu ülkeye 8 adet F-16 Blok 70 savaş uçağı satışı onaylanmıştır. ABD’nin Bulgaristan’daki hava üsleri F-15 savaş uçaklarının da konuşlanması ile dünya üzerindeki en büyük üslerinden bir haline gelmiştir. Romanya ile de benzer bir anlaşma imzalayan ABD bu ülkede DE üsler temin etmiştir. Rumen askeri üssü "Mikhail Kogalniceanu" NATO birliklerinin doğrusu ABD birliklerinin ana karargahlarından birisi haline gelmiştir.

ABD’nin bu 3 ülkede elde ettiği kazanımları, Sea2Sea ve LNG projeleri ile birlikte düşünüldüğünde her zaman olduğu gibi NATO şemsiyesi altında ABD menfaatlerini gerçekleştirmenin bir yolu olarak görebiliriz.

ABD, bu ülkelere sadece savunma ürünleri satmakla kalmamakta, LNG gazı satışı için Rus doğal gazına alternatif yaratarak Güneydoğu Avrupa ülkelerini kendine bağlamanın uygun şartlarını oluşturarak bütçe açığını kapatmaya çalışmaktadır.

Rusya, tarafından yapılan Kuzey Akım doğal gaz boru hattına yapılan sabotajın bir benzerinin Türk Akımı doğal gaz boru hattına karşı da yapılarak ABD projelerinin güç kazanmalarının sağlanabileceği dikkate alınması gereken bir açıklamadır. ABD, Rus gazından yüzde 25-30 daha pahalı olan sıvılaştırılmış doğal gazı alıcılarının sürekliliğini sağlayabilmek için her zaman olduğu gibi bu tür eylemlere girişebilir. Bu kapsamda kullanabileceği çok sayıda aktörü bulunmaktadır..

KISITLAMALARA KARŞI ÇÖZÜM ÜRETME

Sea2Sea projesi aslında ABD’nin genişletilmiş Karadeniz hedefini gerçekleştirmede, Montrö anlaşmasının kısıtlamalarına karşı çözüm üretme, Rusya’yı güneyden de çevrelemede safları sıklaştırarak Rusya’nın dikkatini daha geniş bir cepheye çekme, Çin’in demiryolu ile batıya ulaşmasını kesme projesidir.

Sea2Sea projesi ile Bulgaristan hayali olan Ege Denizine çıkış sağlamış, Yunanistan’da sözde Pontus Rumları ile daha yakın temas kurmak için boğazlara bağlı kalmadan Karadeniz’ e çıkmış olmaktadır.

Sea2Sea’nın; Türkiye’nin gelir kaybına uğramasını sağlamak, Türk boğazlarının ve limanlarının önemini azaltmak, ABD’yi Karadeniz’e taşıyarak Türkiye’ye, Tahıl koridoru için Türkiye ve Rusya’ya olan ihtiyacı ortadan kaldırmak gibi hedefleri olduğu aşikardır.

Türkiye’nin bu gelişmeler karşısında Kanal İstanbul için karar vermek durumundadır. Ya süratle yapılmalı ya da zaman kaybetmeden Rusya ile ilişkileri daha güçlendirerek doğal gaz merkezi ve tahıl merkezi olmak gibi projelerle Karadeniz-Akdeniz arasında her türlü hızlı ulaşım yolları projelerine hız vermelidir.