06 Şubat 2023 günü Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en acı gerçeği ile bir kez daha yüzleşmişti. Deprem, resmi rakamlara göre 53 bin insanımızın yaşamını kaybetmesine yol açtığı söylense de sadece yakınlarından hiçbir bilgi alamayanların sayısını dikkate aldığımızda bile gerçek sayının çok daha fazla olduğu dile getirilmektedir.
Peki geçen bir yılda ne yapıldı derseniz, sadece deprem bölgesinde devam eden inşaatlar ve yaşamın eski haline dönebilmesi için yapılmaya çalışılan düzenlemelerin devam etmekte olduğunu, ancak resmi kurumların ve bazı özel/sivil kuruluşların dışında bölgeye ilginin giderek azaldığını net bir şekilde söyleyebiliriz.
Nedir bu durum yol açan diye
sorduğumuzda karşımıza çıkan kelime “KANIKSAMA” olmaktadır. Bu kelimeye aslında
yabancı değiliz. Her büyük kaza, olay anı ve sonrası yaşananlar, konuya ilginin
ulaştığı zirve, sonrasında sönümleme ve sıradanlaşma.
İş kazalarında her yıl 2 bine
yakın çalışanın can kaybının da büyük ölçüde sonucudur kanıksama. Tekdüzeliğin
bir süre sonra uyarımın etkisini kaybetmesine neden olmasıdır kanıksama. Bir
süre sonra yaşananlar unutulmaya başlanır ve bana bir şey olmaz anlayışı hakim
olmaya başlar. Bu anlayış aşırı güven duygusuna dönüşür zamanla. Bu duygu
sadece kişiler için geçerli değildir.
Sıralı yöneticiler, katkı
sağlayan paydaşlar içinde geçerlidir. Zamanla sıradanlaşmaya başlar yaşananlar,
öncelikler değişmeye başlar. Farklı menfaat ve gerekçelerle arada bir
hatırlanıyor gibi yapılırsa da aslında can çekişen bir canlı konumuna düşer
yaşananlar. Öncelikler değişir zamanla, yardımlar seyrekleşir, ilgi giderek
azalır. Ve ateş gerçekten düştüğü yeri yakmaya başlar.
Kanıksamaya bir de bakar körlük
eklenmeye başlar zamanla. Dikkatin belirli bir noktaya yoğunlaşması durumunda
görme alanı içinde ki diğer şeylerin gözden kaçırılmasıdır bakar körlük. Dikkatin
tek noktaya yoğunlaşması ile tam çevreyi görememektir bakar körlük.
EL FENERİNİN AYDINLATTIĞI DAR
AÇI
Konuya sadece bakış istikametini
gösteren el fenerinin aydınlattığı dar açı ile yaklaşılmaya başlanır zamanla.
Halbuki gemici feneri gibi bakılmalıdır olaylara. 360 derece de ne olup
bittiğini görmelidir çare arayanlar. El fenerinin aydınlattığı alan, aslında
görmek istediğimiz alandır. El fenerini her zaman aynı istikameti aydınlatması
için çevirmekten sakınca görmeyiz. İşimize yarayan budur aslında.
Yaşananlar dikkat dağılmasıdır
aslında. Dikkatin başka bir uyarıma veya uyarımlara çevrilmesidir. Nedeni ise
bedensel veya zihinsel yorgunluktur. İlk başlardaki dikkatin dağılması ve
ilginin sönümlenmesinin nedeni budur. Ekonomik zorluklar, siyasi nedenler vb.
konular dikkatin dağılma ve sönümlenmesinde önemli rol oynar.
SAÇ AYAKLARI
Kahramanmaraş Merkezli depremin
yıldönümünde yaşadıklarımız ve önlem almadığımız taktirde yaşayacaklarımız bu
eksende olacaktır. Kanıksama, Bakar körlük ve Dikkat Dağılması ile mücadele. Bu
üç kavram afetlerle ve iş/trafik kazaları ile mücadele de adeta bir saç ayağı
gibidir. Bu saç ayaklarının birleşmesine asla müsaade edilmemelidir. Bu yangın
üçgenine benzer. Yangın yanmanın kontrolden çıkmış halidir. Yanmaya yol açan
ise yeterli oksijen, yanıcı ve yakıcı maddenin bir araya gelmesi yani yanma üçgeninin
oluşmasıdır. Bu üçgeninin oluşumuna engel olursanız yanma meydana gelmez ve
yangını da önlemiş olursunuz.
Yapmamız gereken her alanda
planlı, sürdürülebilir bir çalışma gerçekleştirilmesidir. Evet, ancak ne kadar
planlı ve programlı çalışma yapsanız, yapay zekayı kullanmakla övünseniz bile
insanı merkeze koymayan her türlü çalışma başarısız olmaya mahkumdur. Yapılması
gereken insani güvenlik kavramını her türlü boyutu ile topluma yerleştirmek ve güvenlik
kültürünü yaygınlaştırmaktan geçmektedir.
GÜVENLİK KÜLTÜRÜ
Afet kültürü vb. dersler var.
Ancak, afet ve acil durumlarla çok sık karşılaşılan ülkemizde Güvenlik Kültürü,
ana okullarından başlayarak her kademe eğitime uygun yapılandırılacak zorunlu
bir ders haline getirilmelidir.
Afet ve acil durumda Toplumumuzun
yardım ve destek hassasiyetinin asla sona ermeden devam edeceğine asla kuşku
duyulmamalıdır. Ancak, esas olan devamlılık ve sürdürülebilirliktir. Aksi
durumda ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecektir.
Deprem nedeni ile yaşamını kaybeden
vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, halen tedavi gören, uzuv kaybı yaşayanlara
acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere sabır diliyorum.