Cildindeki gözenekler, kaz ayakları, saçındaki kırıklar yıllar yılı kadının derdi oldu… Sanıyorsanız, yanılıyorsunuz!
Bakım dendiğinde akla ilk “kadın” gelir. Kadın; cilt bakımı yaptırır. Kadın; manikür, pedikür, saçlarına nem terapisi, peeling yaptırır. Cildindeki gözenekler, kaz ayakları, saçındaki kırıklar yıllar yılı kadının derdi oldu… Sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! İşin aslı astarı işler tam tersine dönmüş de haberimiz yokmuş. Şimdilerde erkekler güzellik salonlarından çıkmaz olmuş. Kozmetik reyonlarına doluşan kadınların yerini, çoktan erkekler almış. Botoks zamanının gelmesi, dolguların erimesi kadınlar kadar erkeklerin de derdi olmuş. Yapılan araştırmalara göre; özellikle korona döneminde kozmetik ve bakım sektörü yüzde 23 oranında büyümüş. Ve bu büyüme, erkekler sayesinde olmuş. Meğer pandemide kadınlar evde oturup ekmek yaparken, adamlar yan odada kaş alıp, makyaj yapıyormuş.
Faturalar askıda
Türk halkı yardımseverdir. Elinin değdiğine, gücünün yettiğince yardım eder. Ama dönem öyle bir dönem ki, insan kimin yardıma ihtiyacı var kimin yok bilemiyor. Bir yardım yapacaksa da haklı olarak, geçek sahibine ulaşması istiyor. Siz de önüne gelene sadaka vermek istemeyen, yaptığı iyiliğin yerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulayan yardımseverlerdenseniz… “Askıda Fatura” sistemine göz atın derim. Bu sistem İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen bir uygulama. Pandemi döneminde yardıma ihtiyacı olanların başvurusu ile oluşturulmuş. Faturalarında ödeme zorluğu çeken, İstanbullular için oluşturulan sosyal yardımlaşma projesi olarak da tanımlanabilir. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi koronavirüsü salgını nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşayan yurttaşlar için “askıda fatura” uygulaması başlatmış. Bu uygulama kapsamında ihtiyaç sahibi olduğu aileler tespit edilmiş. Ve her ailenin fatura bilgileri internet sitesine kaydedilmiş. İhtiyacı olan ailelerin faturalarını ödemek isteyen yardımseverler siteye giriş yaparak, Askıda Fatura uygulamasına tıklayarak, İSKİ ve İGDAŞ’a ait su ve doğalgaz faturalarının bilgisini yazarak istedikleri ailenin, istediği faturasını ödeyebilirler.
Bahanesi var!
Müslüme’yi dedesi sandığı ama aslında babası olan adam öldürdü. Mersin’de pisliğin teki 3 yaşında kızına tecavüz ederek, ölümüne sebep oldu. Gaziantep’te bir baba 2 aylık bebeğini döverek komaya soktu. Ve ölümüne neden oldu. Yozgat’da bir anne 2 aylık bebeğini önce bıçakladı, sonra sobaya attı. Bebeğin yanmış bedeni sobada bulundu. Tekrar tekrar okuyun! İdrak edebildiniz mi? Ölenlerin en büyüğü 3 yaşında. Hiçbiri bırakın kendini savunmayı, başına geleni algılayabilecek yaşta bile değil. Onları öldürenlerse; anneleri ve babaları. Çocukları için hiç düşünmeden canını verecek diye baktığımız kişiler, canını alanlar. Bu canilerle aynı evrende aynı havayı teneffüs etmek bile kanıma dokunuyor. Hepsinin ağzında ezberlenilmiş tek cümle “Psikolojik sorunlarım var.” Her şiddet olayının başına sonuna konan bu bahaneye ben inanmıyorum. Vur, eziyet et, öldür yakalanınca “Psikolojik sorunlarım var.” de, affedilmeyi bekle. Benim de psikolojim iyi değil ama yan baktı diye önüme gelenin ense köküne yapıştırmıyorum. Umarım bu ve bunun gibi canilerin, benzer bahanelerle cezaları hafifletilmez.