Vatan Muharebesinde büyük darbe yiyen Paşinyan, yenilmesine rağmen yeniden seçilmesini sağlayan güçlerin cesaretlendirmesi ve yönlendirmesi ile adeta Zelensky'den rol çalma peşine düşmüştür.

Liderlerin devletlerin milli güvenlik siyasetine yön vermekte etkili olduğuna dair sayısız örnekler mevcuttur. Milli menfaat ve milli hedefler, milli güvenlik siyasetine yön verir. Bu yön milli güç unsurlarınızın nitelik ve niceliği ile orantılı olmalıdır. Beka ve refah dengesi iyi gözetilerek milli güç unsurları bir plan dahilinde geliştirilmeli ve milli hedefleri gerçekleştirecek düzeye getirilmelidir. Aksi hüsrandır. İşte Paşinyan’în düştüğü tuzak budur.

Vatan Muharebesinde büyük darbe yiyen Paşinyan, yenilmesine rağmen yeniden seçilmesini sağlayan güçlerin cesaretlendirmesi ve yönlendirmesi ile adeta Zelensky’den rol çalma peşine düşmüştür. Ukrayna’da henüz istediği sonucu elde edemeyen ABD, Rusya’yı güçlü olduğu Güney Kafkasya’da çevrelemek, dikkatini bu bölgeye yoğunlaştırmasını sağlamak ve en önemlisi Rusya’nın içinde bulunduğu zor koşullardan yararlanarak Güney Kafkasya’da etkisini arttırma peşine düşmüştür.

ABD ORJİNLİ EYLEM

Bu maksatla, daha önce kullandığı ancak sonuç alamadığı Gürcistan yerine bu defa Ermenistan’ı tercih etmiştir. ABD ve Fransa’daki güçlü Ermeni lobisi desteği, Ermenistan yönetimi ve Dağlık Karabağ Klanı üzerinde etkili olmuş, amaç-araç dengesizliğine rağmen ABD orijinli bir eylem planı hayata geçirilmeye çalışılmıştır.

İnsan hakları, hukuk, demokrasi sözlerini dilinden düşürmeyen ABD, Azerbaycan-Ermenistan arasında yapılan ateşkes anlaşmasının gereklerinin yerinde getirilmesi ve bir an önce barış anlaşmasının imzalanmasını teşvik edeceği yerde aynen Ukrayna’da olduğu gibi çatışma ortamının sona ermemesi, gerginliğin devam etmesi için azami çabayı göstermiştir. Ve sonunda istediğini elde etmiş ve Ermenistan’ı tekrar çatışma ortamına dahil etmeyi başarmış, ancak Azerbaycan’dan şiddetli bir tokat yiyen Ermenistan ve ardılları birbirlerini yemeğe başlamışlardır.

Azerbaycan, ABD destekli Ermenistan hamlesini ABD’nin 11 Eylül saldırıları sonrası ortaya koyduğu ya terörlesin ya benimlesin stratejisi ile bertaraf etmiş ve önemli bir kazanım elde etmiştir.

Ermenistan üzerinde ABD’nin oynadığı oyun Ukrayna ile benzerlik göstermektedir. NATO’ya alma sözü, Minsk anlaşmaları, üst düzey ziyaretler ve mali yardımlar, ateşkese kulaklarını kapatarak yıpratma savaşına devam etmek gibi.

GENİŞLETİLMİŞ KARADENİZ

ABD’nin Ermenistan’da ve dolayısı ile Dağlık Karabağ’da sahneye koyduğu oyunun hedefinin Rusya olduğu açıktır. ABD, Rusya’nın bölgedeki etkinliğini kırmak, İran ile irtibatını kesmek, Çin’in batıya doğru ilerleme yolunu kesmek, Azerbaycan ve Hazar Denizi kıyıdaş ülkelerinden Avrupa’ya aktarılacak hidrokarbon akışının güvenliğini sağlamak ve en önemlisi Genişletilmiş Karadeniz hedefinin doğu ayağını tamamlamaktır.

Bir ülke düşünün, güvenlik ve enerji açısından bağlı olduğu ülkenin gözlerinin içine bakarak nasıl aleyhte politika geliştirilebilir. Tarihte örnekleri vardır mutlaka. Ancak, günümüzde en güzel örneğini Paşinyan Ermenistan’ı vermiştir.

Rusya, Ermenistan ile 16 Mart 1995 tarihinde imzalamış olduğu askeri iş birliği anlaşması ile Gümrü’de askeri üsse sahip olmuştur.102’nci üste konuşlu birlikler Erivan ve Gümrü ile birlikte etrafındaki bazı yerleşim yerlerini de kapsamaktadır.2010 yılında daha da güçlendirilen ve Tugay seviyesine çıkarılan Rus birliğinin mevcudunun yaklaşık 4500 olduğu belirtilmektedir. Anlaşma’da “Rusya’nın askeri üssü Ermenistan Cumhuriyeti arazisinde bulunduğu sürece Rusya Federasyonu’nun çıkarlarının yanı sıra Ermenistan Cumhuriyeti’nin güvenliğini korur” hükmü yer almakta, üssün giderlerinin yüzde 70’i Rusya tarafından karşılanmaktadır. Yine iki ülke arasından 30 Eylül 1992 yılında imzalanmış anlaşma gereği, Rus askerleri Ermenistan’ın İran ile olan 45 km ve Türkiye ile olan 345 km sınırını da koruma yükümlülüğünü üstlenmiştir.

BAĞIMLILIĞI AZALTMA

Ermenistan’ın Rusya ile yakın bağlı olduğu diğer önemli konu, Türkiye sınırına 16 km mesafede bulunan ve enerji ihtiyacının yüzde 40’nı karşıladığı eski nesil Metzamor Nükleer santralidir. Rus şirket tarafından çalıştırılan ve yakıtı Rusya’dan getirilen santral ile ilgili olarak Rusya ile yapılan anlaşma 2026 yılına kadar yürürlüktedir. ABD’nin, Ermenistan’ın Rusya ve Çin’e, bağımlığını azaltma yönünde bazı girişimleri olmakla birlikte henüz sonuç vermemiştir.

Sınırları içinde 4500 Rus askerine ev sahipliği yapan, sınır güvenliği ve Enerji ihtiyacının üçte biri Rusya tarafından karşılanan, harp silah ve araçlarının nerede ise tamamı Rus orijinli olan Ermenistan, içinde bulunduğu durumu iyi analiz etmeden başkalarının menfaatlerine göre hesapsız hareketlerinin bedelini 2’nci defa ağır bir yenilgi ile ödemiştir.

Azerbaycan, Vatan Muharebesinde elde ettiği kazanımları örnek bir strateji ile pekiştirmiş, her türlü provakasyonları boşa çıkarmış, ateşkes anlaşmasının gerekleri ve barış anlaşması için önemli adımlar atmıştır. Bu süreçte Türkiye, Azerbaycan’ın daima yanında ve desteğinde olmuş ve olmaya devam edecektir.

Paşinyan, suçu Dağlık Karabağ klanına atmış olsa da ateşkes anlaşmasının gereklerini yerine getirme konusunda ABD ve Fransa’nın arkasında olduğuna güvenerek hareket etmenin bedelini ağır ödemiştir. Bu defa her zaman arkasında olan İran’ın da desteğini kaybetmiş görünmektedir.

Sayın Aliyev’in Vatan Muharebesi sonrasında söylediği bir sözü tekrar etmekte fayda olacaktır.

“Ne Oldu Paşinyan?