Ülkemizde teknoloji alışverişi yapacak olanların en büyük sorunu fiyatlar.
Daha doğrusu Türkiye halen fiyat duyarlı bir pazar. Tabii ki bunun en büyük nedeni ekonomik şartlar; kişi başına düşen milli gelir ve asgari ücret. O nedenle Türk insanı teknolojik cihaz aradığında en iyisini veya biz teknoloji yayıncılarının kullanmayı sevdiği tabirle “fiyat – performans oranı en yüksek” olanını almak istese de iş satın alma kararı vermeye geldiğinde halkımızın büyük bir kısmı bütçe dostu olan ürünlere yöneliyor.
Bu noktada neredeyse hiçbiri Türkiye’de üretilmeyen teknolojik cihazlardaki vergiler ve döviz kurunun sistematik bir şekilde yükseliyor olmasını da gerekçe olarak gösterenler var. Ki aslında temelde haklılar da… Ama ülkemizde teknolojik cihazların yurt dışına göre daha pahalı fiyatlarla satılıyor olmasını sadece vergilere ve döviz kuruna bağlamak bence yeterli bir bakış açısı değil. Evet sonuca ulaşmak adına kolay bir yol ama tek başına tüm olayı açıklamaya yetmiyor gibime geliyor.
Bana kalırsa Türkiye’deki fiyatların bu kadar pahalı olmasının nedenlerinden biri de teknoloji üreten firmaların kazançlarını maksimize etme istekleri. Lafı bu aşamaya getirmişken teknoloji üreten tüm dünya markalarının birer şirket olduğunu, para kazanmak zorunda olduklarını da unutmamak lazım. Yeni teknolojilerin üretilebilmesi için şu an pazarda olan ürünlerin satışından kâr edilmeli. Hangi ülkeden çıkmış olursa olsun, tüm bu şirketler yıl sonunda kâr açıklamak zorundalar. Bu zorundalığa saygı duymakla birlikte bazı şirketlerin neredeyse her ürünleriyle, bazılarınınsa birkaç ürünleriyle Türkiye teknoloji pazarından daha fazlasını kazanmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Yani “hazır insanlar satın alıyorken neden daha fazla kazanmayalım ki” diye özetleyebileceğim bir şekilde ticaret yaptıklarını anlatmaya çalışıyorum.
Bu söylediklerimin serbest piyasa ekonomisi içinde olduğunu da biliyorum. Yani derdim hiçbir şirketi suçlamak değil. Anlatmak istediğim şey fiyatların neden yüksek olduğu. Tabii ki kapitalist bir dünyada şirketler daha pahalı ürünler satıp daha çok kâr etmek isteyecekler. Burada önemli olan “müşteri” pozisyonundaki son kullanıcıların fiyatları kabullenip, kabullenmediği.
Fiyatlar konusunda örnek vermeden önce kabaca Amerika veya Almanya’daki fiyatları, daha doğrusu bir ürünün global fiyatından yola çıkarak Türkiye’deki fiyatını nasıl hesapladığımızı anlatmam lazım. Hepimizin bildiği gibi ülkemizde cep telefonu fiyatlarına birçok vergi ekleniyor. Bunları tek tek yazmak yerine her ürünün fiyatını 1.6 veya 1.8 ile çarparak o ürünün dolar bazındaki fiyatına ulaşabileceğimizi ve ardından da TL’ye çevirerek Türkiye satış fiyatına ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Cep telefonlarının Türkiye satış fiyatlarıyla ilgili çokça verdiğim bir örnek var. Samsung Galaxy Note8 ve Apple iPhone X’un geçen yıl Amerika’da piyasaya çıktıkları andaki fiyatları neredeyse aynıydı. Her iki cihazı da 900 USD fiyatla satın almak mümkündü.
Bu telefonlar birbirlerine yakın zamanlarda Türkiye’de satılmaya başlandığında ise aralarında muazzam bir fiyat farkı vardı. Bugün bile iPhone X için Apple Türkiye’nin belirlediği satış fiyatı 6 bin 100 TL iken, Samsung Türkiye Note8’i 5 bin 500 TL fiyatla satıyor. Yani aradaki fiyat farkı üzerinden aylar geçmesine rağmen halen azalmış değil.
Eğer son kullanıcılar seçim yaparken bu noktalara dikkat etmezlerse bazı şirketlerin de ülkemizde diğerlerinden daha pahalıya ürün satmalarına izin vermiş oluyorlar. Daha doğrusu son kullanıcının Amerika’da aynı fiyata satılan iki farklı cihazın neden Türkiye’de farklı fiyatlara satıldığını düşünmesi ve bir karar vermesi gerekiyor. Üstelik satışa çıktıkları ilk günden bu yana 6 ayı aşan bir zaman geçmesine rağmen satış rakamlarındaki makasın kapanmamasına da mantıklı bir açıklama yapmak gerekiyor.
Hindistan’da 188 USD, Türkiye’de bin 899 TL
Bir başka örneği ise Türkiye cep telefonu pazarının en yeni oyuncusu Çinli Honor’dan vereceğim. Ben Türkiye cep telefonu pazarına daha fazla Çinli cep telefonu üreticisinin girmesini isteyenlerdenim. Huawei ve Lenovo’yu Meizu’nun izlemiş olmasından da mutluluk duyuyorum. Yakın zamanda Honor’ın da Türkiye’de satış yapmaya başlamasından memnunum. Hatta çok yakın bir gelecekte Oppo markalı cep telefonlarını da göreceğimizi umuyorum. Ancak Çinli bir üreticinin Hindistan’da 180 – 200 USD bandında sattığı bir cep telefonuna ülkemizde bin 899 TL satış fiyatı belirlemesine anlam veremiyorum. Hatta Türkiye’ye girişini kutlamak için kampanya yapmasını ve fiyatı belli bir süre için bin 699 TL olarak duyurmasını da bir kandırmaca olarak değerlendiriyorum. Sosyal medyayı iyi kullanan, ufak hediyeler dağıtarak suni bir hayran kitlesi oluşturan bir marka için bu fiyat politikasının doğru olmadığını düşünüyorum.