Grafikte kırmızı kalın çizgilerle gösterilen ve "köşeli bir s" gibi görülen rezerv arzı ve faiz koridorudur. Mavi renkli aşağı doğru eğimli kalın çizgi bugünkü rezerv talebini (T), mavi renkli aşağı doğru eğimli kesikli çizgi de gelecekteki tahmini rezerv talebini (T') göstermektedir. Dikey eksende faiz, yatay eksende de bankaların arz ve talep ettikleri nakit rezerv miktarı bulunmaktadır. Bu rezerv miktarı parasal tabanın önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

Grafikte kırmızı kalın çizgilerle gösterilen ve “köşeli bir s” gibi görülen rezerv arzı ve faiz koridorudur. Mavi renkli aşağı doğru eğimli kalın çizgi bugünkü rezerv talebini (T), mavi renkli aşağı doğru eğimli kesikli çizgi de gelecekteki tahmini rezerv talebini (T’) göstermektedir. Dikey eksende faiz, yatay eksende de bankaların arz ve talep ettikleri nakit rezerv miktarı bulunmaktadır. Bu rezerv miktarı parasal tabanın önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

Screen Shot 2017-01-27 at 10.48.59

Merkez Bankası ne yaptı? Merkez Bankası taban faizini %7,25’te sabitlerken tavan faizini şekilde oklarla gösterildiği gibi %8,50’den %9,25’e çıkardı. Bugünkü rezerv talebinin (T) yerinde kaldığı durumda bu rezervlerin RA’dan RD’ye daralması ve dolayısıyla parasal taban ve para arzının daralmasına yol açacaktadır. Ancak şu anda Merkez Bankası’nın koyduğu rezerv hedefi RD olduğu için, bu politika rezerv talep fazlasının yarattığı parasal genişlemeyi (RA - RD) kontrol edecektir. Bu arada faiz koridoru genişletildiği için, piyasadaki faizlerin dalgalanma oranı da artacaktır.

Merkez Bankası niçin faiz tavanını yükseltti? Merkez Bankası’nın bu noktada ana hedefinin faiz belirlemede piyasa inisiyatifini arttırmak yönünde olduğu kesindir. Bu aynı zamanda rezervlerin de hedeflenen düzeyde kalma ihtimalini arttırırken ve parasal tabanda beklenmedik dalgalanmaların olma ihtimalini de düşürecektir. Yani Merkez Bankası bir ölçüde para arzı üzerindeki kontrolünü arttırma yönünde bir politika uygulamaktadır. (Belki eleştirilerimiz olumlu bir tepkiye neden olmuştur.)

Rezerv talebine yönelik beklentilere göre iki farlı sernaryo olabilir. Rezerv talebinin bugünkü gibi (T) kalması veya gelecekte rezerv talebinin artma (T’) ihtimali.

Rezerv Talebinin değişmediği durum (T). Eğer Merkez Bankası bugünkü rezerv talebini (T) baz alıyorsa, o takdirde bugün mevcut bulunan rezerv talep fazlasına bağlı kontrolsüz parasal taban genişlemesinin (RA - RD) engellenmesi ve parasal tabanı kısarak hedeflediği denge rezerv miktarına (RD) gelmeyi amaçlamaktadır. Aynı zamanda piyasa faizini de %8,50’nin üstüne çıkarırken, önümüzdeki dönemde bütün diğer faizlerin de (kredi ve kredi kartı faizleri) yükselmesi beklenmelidir. Bu da, ekonomidekiyavaşlama eğilimini arttırabilecek bir olgudur.

Rezerv Talebinde artış beklentisinin olduğu durum (T↑→T’). Eğer Merkez Bankası önümüzdeki dönemde rezerv talebinde bir artış beklentisi içindeise, yani bankaların önümüzdeki dönemde gerek geri ödenmeyen krediler gerekse yurt dışına sermaye kaçışları sebebi ile likidite sıkıntısına girmesini olası görüyorsa, bu nakit rezerv talebi fazlasının yaratacağı kontrolsüz rezerv genişlemesinin (RA↑→RC) önüne geçmek ve rezervleri mevcut düzeyde (RA) tutmayı amaçlamaktadır.

SONUÇLAR

• Merkez Bankası para arzını daha etkin bir şekilde kontrol edebilecek bir pozisyon belirlemiştir. Bu olumlu bir gelişmedir ama bu ana stratejisi olan faiz hedeflemesi ile çelişmektedir.

• Merkez Bankası öncelikli olarak ana stratejisini faiz hedeflemesinden parasal hedeflemeye döndürmelidir. Yoksa mevcut durum Bankanın güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açar.

• Merkez Bankası aktif bir politika değil ama pasif bir politika uygulamaktadır. Kendisi oyun kurmaktansa, piyasanın oyununa göre pozisyon almaktadır.

• Merkez Bankası’nın açık ekonomi şartlarında bu şekilde tepkisel ve savunmacı politikalar uygulaması spekülatif ataklara davetiye çıkarır.

• Merkez Bankası’nın açık ve net bir strateji ve yine açık ve net bir taktikler bütününü deklare etmesi ve bunlarda kararlı olması ve kararlı görülmesi gerekir.

• Ali Şen bir zamanlar demişti: “Fenerbahçe Başkanı konuştuğunda Federasyon Başkanı yerinde durmamalı.” Ben de diyorum ki, “Merkez Bankası Başkanı bir konuştuğunda, bütün piyasa onun sözlerine göre pozisyon almalı.” Herhalde Merkez Bankası Başkanı’nın Aziz Yıldırım’dan daha kuvvetli olması gerekir.