Kuzey Irak'taki referandum tamamlandı.
Kuzey Irak’taki referandum tamamlandı. İsrail bayrakları eşliğinde gerçekleştirilen referandumun sonucu da çok önceden belliydi. Peki şimdi ne olacak? Asıl soru bu.
Türkiye, Irak, İran başından beri yüksek sesle referanduma karşı çıktı. Haklı bir tepki verdi üç ülkede. Çünkü orada oluşturulmak istenen “devlet” Kürtlerin değil, İsrail’in devleti olacak. Dolayısıyla “2. İsrail Devleti” kurulmak isteniyor. Bu referandumla amaçlanan asıl hedeflerden biri elbette ki Türkiye. Ne var ki Kuzey Irak’ta referanduma kadar gidilen sürece bakıldığında tüm sokaklarda Türkiye’yi kapsayan haritaların olduğunu görmek mümkün. Hedef bir nevi Türkiye’nin de bir kısmını alarak İsrail’e can suyu olacak bir devlet kurmak. O nedenle kuzeyimizde oluşturulan bu ateş çemberine Türkiye olması gereken tepkiyi verdi.
Bu noktada şunu söylememiz gerek... Barzani’ye duyulan haklı nefretin Kürtlere karşı bir ırkçılığa dönüştürülmemesi de şart. Öyle ki Türk-Kürt ittifakı bizim binlerce yıllık medeniyetimizden ötürü gelen bir miras. Bu mirası nefret söylemlerine dönüşecek şekilde yok etmek pek akılcı bir tutum olmayacak. Nitekim böyle bir durum Kürtleri Barzani’nin kucağına itebileceği gibi farklı sonuçlar da doğurabilir. Yapılması gereken tam bu noktada Kuzey Irak’ta oluşturulmaya çalışan devletin Kürtlerin devleti olmayacağına dair net bir vurgu yapmak. Tabi altını doldurarak.
Bundan sonraki süreçte neler yaşayacağız hep birlikte göreceğiz. Özellikle 1926’daki Ankara Anlaşması’ndan doğan bazı haklarımız var. Bu haklar Musul ve Kerkük’le ilgili. Denetim altına alıp almayacağımız ciddi bir şekilde tartışılması gereken mesele. Tüm bunlarla birlikte Habur sınır kapısı kapatıldığında ona alternatif olarak Ovaköy’ü kullanabileceğimizi geçen de belirtmiştim. Bu noktada Ankara’dan yükselen sesler de aynı minvalde oldu. Ovaköy üzerinden Irak yönetimiyle irtibat kurulabilir. Bununla birlikte Irak yönetiminin Kuzey Irak’a yönelik yaptırımları da önümüzdeki günlerde masaya gelecek. Hatta şimdiden başladı. Barzani’nin tüm diyalog çağrılarına rağmen Irak yönetiminin aynı kanıda olmadığını söylemek mümkün.
Kamuoyunda en fazla tartışılan konulardan biri de ABD’nin bu referandumu desteklemediği yönünde. Kısmen doğru kısmen yanlış bir yorum. ABD referandumun ertelenmesini istiyordu. Dolayısıyla böyle bir “devletin kurulmasına” soğuk bakmadığını anlamak mümkün. Biz ise topyekun karşı çıkıyoruz. Olması gerektiği gibi güvenlik amaçlı bir şekilde tepkimizi dile getiriyoruz, getirdik.
DEAŞ’la başlayan Türkiye’yi hedef alma ve Suriye üzerinden sıkıştırma operasyonunun son perdesi Kuzey Irak’ta gerçekleşen referandum oldu. İsrail’in referandumu desteklemesi yeni bir oyunun da işaretçisi. Bu noktada dikkatli olmak ve tedbirlerimizi buna göre almak şart. Sonuç olarak gerek Suriye’de gerekse de Irak’ta yaşanan hiçbir gelişme bizden bağımsız değil. Hatta direkt olarak hedef alınmamızın temelini oluşturan tüm bu süreçler bizim iç işlerimiz dışında okunamaz. Hele de Musul ve Kerkük üzerinde uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımız varsa...
Kartal Belediyesi’nden skandal!
CHP’li belediyelerin skandallarını sık sık gündeme getiriyorum. Türkiye’de ve dünyada birçok gelişme yaşandığı için yerel yönetimlerde yaşanan gelişmeleri unutuyoruz ya da görmemezlikten geliyoruz. İşte geçen gün Kartal Belediyesi’nin resmi sosyal medya hesabından atılan bir mesajda Game Of Thrones dizisine sığınılarak dindar insanlar aşağılandı ve zombiye benzetildi. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ve hala böyle bir durumun nefret suçu kapsamında soruşturulmaya değer bulunmaması da anlaşılır olmaktan uzak. Belediye Başkanı Altınok Öz’ün ise sükut ikrardan gelir misali sessiz kalması da her şeyi açıklıyor zaten.
Şöyle düşünelim... Bırakın AK Partili bir belediyeyi, AK Partili herhangi bir ilçe yönetim kurulu üyesi sekülerlere bu şekilde yazmış olsaydı kamuoyunda nasıl gündem olurdu siz düşünün. CHP medyası günlerce bu konuyu işlerdi. Lakin her ne olursa olsun Kartal Belediyesi’nin bu paylaşımını gündem etmeyip kıvırmanın derdine düşünenleri de iyi biliyor ve tanıyoruz.
Nedir bu vergi zammı?
Maliye Bakanı Naci Ağbal açıkladı. Bu sene MTV ödemeleri %40 zamla gerçekleşmiş olacak. Ağbal, bu vergi ücretlerinin savunmaya harcanacağını da açıkladı. Haklı olarak bu konuya ilişkin toplumdan yükselen bir tepki var. Vergiden kazanılan miktarın savunmaya harcanabileceğine ilişkin millet sağduyu bir davranış gösterecek olsa da vergi dağılımı noktasında adaletsizlikleri ifade etmemiz lazım.
Özellikle her araçtan alınan vergi konusunda adil dağılımın yapılması gerekiyor. Araç yaşıyla ilgili de keza öyle. Bakıldığında bu vergi zammı orta sınıfı çok etkileyecek bir konu. Haliyle AK Parti’nin omurgası olan orta sınıfa yönelik bu tarz bir vergi zammının tepkilere yol açacağı baştan düşünülmeliydi. Yetkililerden bu konuyla alakalı olarak milleti rahatlatan bir açıklama yapmalarını da bekliyoruz.