Program başladığından beri reytingleri çok kötüydü. Ve sonunda, beklenen oldu… FOX TV'de yayınlanan "Esra Ezmeci ile Karşı Karşıya" bitti! İşin aslı astarı; bu son, bana hiiiçç sürpriz olmadı.
Program başladığından beri reytingleri çok kötüydü. Ve sonunda, beklenen oldu… FOX TV’de yayınlanan “Esra Ezmeci ile Karşı Karşıya” bitti! İşin aslı astarı; bu son, bana hiiiçç sürpriz olmadı. Hoş, bunu önceden görmek için Nostradamus olmaya gerek yok. O programa Esra Ezmeci’nin reyti ng getiremeyeceği çok belliydi. Gündüz kuşağı süslü kadın sevmez. Silikon sevmez. Dudaklarını büze büze ahkam kesen kadınları, hiç sevmez. İstediği kadar hırs yapsın… Tüm özgüveni ile “Ben yaparım!” desin. Ötekini, berikini taklit etsin. O kuşağın seyircisi, kendinden olmayanı görür. Oynarsa anlar, hisseder. Hiç acımadan çiğner ve tükürür. O saatlerde ekran başında olan insanları, asla yabana atmayın. Onlar; sayısız kıdemli sunucunun üstünü çizdi, sildi, çöpe attı. Yıllarca uğraşıp elde ettikleri kariyerlerini, 2 ayda bitirdi. Esra’ya mı acıyacaklar. Allah var, sevince de hakkını verirler. Bakın Funda’ya… Kimsenin adını bilmediği kızı, haftalar içinde “Funda Öztürk” yaptılar . Velhasıl kelam; istediğin kadar insan psikolojisinden anla, sunuculuk da nirvanaya ulaş, gereken tüm bedelleri öde… Oraya ait değilsen, gözünün yaşına bakmazlar. Bir çırpıda başarısızlar sınıfına koyar... Yılların emeğini “0” reytingle hiç eder, unutur geçerler.
Dijital işler…
Bize farklı bi şey izlemek haram! “Kusursuz Kiracı” dizisinin fragmanını gördüğümde, çok sevinmiştim. Dilan Çiçek Deniz’in oyunculuğunu pek sevmesem de… “Bu dizi izlenir!” demiştim. Nitekim diziye bayıldım. “Dilan Çiçek Deniz, Çukur’dan sonra oyunculuk dersleri filan mı almış?” Ne yalan söyleyeyim beni şaşırttı… Bu sefer onu izlemek, beni hiç rahatsız etmedi. Hatta sevdim bile diyebilirim. Dizi kalabalık ama birbirinden yetenekli oyuncularla doluydu. Her biri rolüne cuk oturmuştu. Eğreti duran yok gibi bir şeydi. Senaryo çok başarılıydı. Tam Türk işi gerilim diziydi. Ülkemde bunu başaranların sayısı, bir elin parmağını geçmez. Ucundan “Ufak Tefek Cinayetler” tadı vardı. Ama maalesef kaderi ona benzemedi. Eminim ki Kusursuz Kiracı dijital platformda yayınlansaydı çok daha fazla izlenir, ses getirirdi. Belli mi olur, bir gün bakarız Kusursuz Kiracı Netflix’de!
Siyah, beyaz film gibi biraz…
Taaa nisan, mayısta başlar bizim derdimiz. “Yaz geliyor… Çoraplar çıkacak, peynir gibi bembeyaz ortalarda gezilmez. A cil bronzlaşmak lazım!” mottosuyla harekete geçeriz. Haftada bir, iki solaryumcu yolu tutulur. S olaryum, sadece giriş bölümü… Tatilde gün batmadan eğlenmek, sohbet etmek, iki sayfa kitap okumak olmaz… Çünkü biraz daha bronzlaşmamız gerekir. Hele bir de kendimizden daha bronz biri, yan şezlonga uzanmışsa… Ertesi gün, güneşi selamlamak için seher vakti kumlara havlu serilir. Yaz boyu malak gibi güneşin altında yatarız. Bacak içleri, ip izleri, don izi bırakmadan… Kulak deliklerimize kadar yakarız, şükürler olsun. Veee sonbaharla beraber, bu çile son bulur. Sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Kışın peynir gibi bembeyaz olmamız emredilir. Ekim, kasımda başlar bizim çilemiz. Marsık gibi kara kara gezilmez! Beyazlatma kremleri, asitle, lazerle soydurmalar…