"Yok hükmünde" demek aslında. Hukuk metinlerinde sıkça rastlanır. Durumu oluşturan şartlar ve nitelikler ortadan kalktığında boşa düşmüş olmayı ifade etmek için tercih edilir keenlemyekün. Hiç olmamış gibi bir durumu ifade eder.
Ülkemizde yasal bahis organizasyonu, Devlet-i Âli Türki’nin bir kuruluşu olan Spor Toto İdaresi’nin verdiği Lisans ve ihale ile özel sektör tarafından düzenlenmektedir. Bahis bir nevi kumar olmakla birlikte “spor entertainment”ı kapsamında tüm dünyada olan ve legal-illegal birçok çeşidi bulunan bir iştir. Bir iş olduğu için de istihdam, vergi, kar-zarar gibi kendiliğinden oluşan konuları da ihtiva etmektedir.
1998 yılında yapılan ihale ile on yıllığına “İnteltek” tarafından ve “İddaa” markasıyla yürütülmekte olan legal bahis organizasyonu, geçen Ağustos (2018) ayında ihalenin süresinin dolmasına rağmen İdare’nin kararıyla ihalesiz olarak bu sene 1 Mart (2019) tarihine kadar aynı işletmeci tarafından devam ettirildi. Bu arada yurt dışından internet üzerinden oynanan ve çok büyük vergi kaybına sebep olan illegal bahisle mücadele için bir takım kanuni düzenlemeler yapıldı ve bu kanun değişikliği ile daha çeşitli bahis uygulamaları da seçenekler arasına dâhil edildi. (Uzatmanın bir gerekçesi de kanuni değişikliklerin 1 Mart 2019 tarihinde yürürlüğe girecek olmasıydı.)
İhale
Geçen hafta yapılan ve kelimenin tam anlamıyla kıran kırana geçen ihalede; Amerika, Las Vegas’ta kurulu bulunan ve dünyanın sayılı kumar-kumar oyunu işletmecilerinden Scientific Games ile Demirören Grubu’nun Şans Ortak Girişim Grubu kendileri için en düşük devlet için en yüksek kâr teklifleriyle yüzde 0.2 (yani bin liranın iki lirası kendilerine 998 lirası devlete şeklinde) önümüzdeki on yıllık lisansı kullanmaya hak kazandılar.
FIFA Başkanı Gianni INFANTINO’nun bile “bu açık biçimde gözlem altında tutulması gereken bir gelişme” diye yorumladığı ve baş başa görüşmelerde duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği biliniyor.
Daha önceki yazılarımızda da dile getirdiğimiz gibi 3 Temmuz Komplosu sürecinde ortalığı derleyip toparlaması için göreve getirilen ve geçen zaman içerisinde miadı çook önce dolmasına rağmen siyasi gündemin yoğunluğu yüzünden bugünlere kadar varabilen bu Federasyon Yönetiminin daha fazla devam etmesine imkân kalmamıştır. (Zaten mayıs ayı sonunda normal görev süreleri dolacaktı üç ay erken bırakmakta mahsur olmasa gerek!) Önümüzdeki hafta cuma günü (1 Mart) itibariyle keenlemyekün olacak olan Demirören Federasyonu’nun istifası artık sadece bir prosedürden ibarettir. Hem uluslararası kuruluşlar UEFA-FIFA nezdinde hem de legaliteye son derece hassas Tepe’deki karar vericiler nezdinde bu defter kapanmak üzeredir.
(Yazının yazıldığı saatlerde Spor Toto İdaresi henüz resmi ve kesin ihale sonucunu ilan etmemişti ama yıllık 34 milyon TL gelir garantisi vadeden Demirören-Scientific Games’in teklifi yabana atılacak gibi değil yani.)
MHK Ataması
Kendisi yok hükmünde bulunan bir TFF’nin Merkez Hakem Kurulunu apar-topar ataması da yıllardır yaşanan garabetlerin bir sonuncusu olarak kayıtlara geçti. Yusuf NAMOĞLU’nun en yakın dostlarından Sabri ÇELİK’i kendi yerine “tayin” etmesi olarak algılanan bu gösterme değişiklikle adil bir MHK beklentileri boşa çıkmış oldu. Yeni MHK’da Mustafa ÇULCU dışında herkesin üzerinde ittifak edebileceği başka isim olmaması bile kurulan kadronun ne kadar zayıf olduğunu göstermek açısından yeterli. (Bu MHK düzenlemesi; geçen ay Antalya’daki Seminerler sırasında Yusuf NAMOĞLU, Sabri ÇELİK ve Erol ERSOY’u hep yan yana görenler için sürpriz olmadı zaten ve beklenen bir şeydi.)
Özetle “Düzen” değişmedi. Aynen devam ediyor. Yok hükmünde bir federasyonun atadığı güven vermeyen bir MHK’nın geride kalan haftalarda atayacağı hakemler ve vereceği kararlar hep bu parantez içerisinde değerlendirilecek.
Hepimize iyi bir hafta olur ümidiyle.