İstanbul kimliğini, en önemli parçası, sanat hareketleri, yazınları, kurumları ile oluşturur…
Göç ve toplumsal yapının heterojenliği, İstanbul kimliğinde, özellikle sanat alanında da var…
1 Ekim tarihi için, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği kültür-sanat sezonu açılış davetindeydik…
Şimdiye dek görmediğim bazı hassasiyetleri ve önemsediğim birkaç konu var ki dikkat çekiyor…
Zira, yemekli bir davet yerine amacı daha iyi gösteren, niyeti betimleyen bir seçimle Cemal Reşit Rey Konser salonunda gerçekleşen açılış, katılımcıların hem belediyenin vizyonunu hem de kendi bulundukları konumu daha iyi fark etmelerini sağladı…
İyi tasarlanmış bir başlangıç, iyi bir sezon geçirmemizin işareti….
CRR önündeki Darülbedayi Caddesi’nde kurulan tünelde, Grafiti sanatçılarının performansı, sokak müzisyenleri, martı figürleri, Hilmi Şahenk arşivinden seçilen siyah-beyaz İstanbul fotoğrafları…
Hepsi etkileyici ve yerindeydi…
Atatürk Kitaplığı Arşivi’nden 1800’lü yıllara ait 15 gravür izlenime sunulmuştu…
Şef Nail Yavuzoğlu’nun yönetiminde CRR Kuartet ve CRR Big Band bu sezonun ilk konserini verdi…
İBB Orkestralar Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Topluluğu “Ah Güzel İstanbul” başlıklı bölümde, belli bir düşünce akışı ile konser hazırlamıştı…
Şehir Tiyatroları emektarlarından Zihni Göktay, Nilgün Kasapoğlu, Gül Akelli, Selma Kutluğ, Funda Postacı, Vildan Gürelman, Rıdvan Çelebi, Zeki Yıldırım, Metin Çoban “İçinde İstanbul Olsun” kısa oyunu temsil ettiler…
Fotoğraftan, müzikli oyuna, farklı müzik biçimlerinden, interaktif performansa, şiire yer verilen açılış, yerinde ve tadında bir başlangıç oldu…
İlk gösterimi yarın yapılacak olan çocuk filmi “İstanbul Muhafızları”nın İBB Kültür A.Ş. sponsorluğunda çekilmiş film fragmanı, belediyenin kültür sanat alanında çocukları ihmal etmediğini gösterdi.
Zira film İstanbul’un tarihini, mimarisini, kültürel özelliklerini çocuklara öğreten bir amaçla yapılmış…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın konuşmasının alt metnindeki “Yeni bir ruh” vurgusu, yerli ve milli bir sanat duruşu açısından bu seneki sezona damga vurdu…
Öyle ki sadece bu ayki programda, 4 Ekim Perşembe günü, Cumhuriyetimizin müzik tarihine bu duruşu zerk eden Cemal Reşit Rey’in bestelerinden bir seçkinin yer alması doğru bir seçime işaretti…
İstanbul halkının takip edeceği, birçok farklı zevke ve kesime hitap edebilecek, yüzlerce etkinlik var, bu ayki programda…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Rıdvan Duran, 15 Kültür Merkezinde konser, seminer söyleşi ve özel etkinlikler, 10 tiyatro salonu ile Şehir Tiyatrolarında 63 temsil gerçekleşeceğini vurguluyordu…
Ve hedef, geçen yıl 600 bin izleyici olan sayısını bu sezon 1 milyona ulaştırmaktı…
Neticede yılda 3 binden fazla etkinliği organize eden ve sivil toplum kuruluşları kadar bağımsız hareket edemeyen bu yapının, yeni vizyonundan ve çabasından umutlu ayrıldık dün gece…
Etkinlikleri takip edebilmemiz adına, bir akıllı telefon uygulaması yapılmış ki başlı başına önem taşıyor…
Harika bir sezon olsun.