Türk toplumunu canlandıran, birlik ve beraberliği pekiştiren bir bayramdır, Hıdrellez…
“Bin bir adım bir adım
Allah bir adım adım
Kerim kerem Allah
Başımda bir duman var yardım eyle ya Allah
La ilaha illallah Muhammeden Resullullah yetiş imdadıma Hızır ile Allah birsin
sen kulla mişersin biz gibi kulların yardımcısı sensin Hızır deryada erdim murada
Amin”
***
Hıdrellez…
Türk Dünyasında kutlanan ilk yaz bayramı…
Türk toplumunu canlandıran, birlik ve beraberliği pekiştiren bir bayramdır, Hıdrellez…
Baharın gelişine ilgi Türklerde biraz daha fazladır.
Türklerin yaşadığı hemen her yerde baharın gelişiyle birlikte Nevruz ve Hıdrellez kutlanır…
Hıdrellez, Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden önce de kutladıkları önemli bir gündür.
Kaynağı yüzyıllar öncesine dayanmakta olup,
İslamiyet’in kabul edilişinden sonra İslami motiflerle de zenginleşmiş,
Türk coğrafyasındaki yerini almıştır.
“… O gece göğün açılacağına inanılır.
Yaşlı kadınlar göğün açılışını görmek için, uyumaz.
O gece yağmur yağarsa hayvanlar dışarıya çıkarılır, sütlerinin bol, yünlerinin çok olması için yağmurda ıslatılır…
O gün beyaz kelebek görülürse şans ve kısmetin açılır.
Çam ve çınar gibi uzun ömürlü ağaçları diken kişilerin ömrü uzar.
Genç kızlar yatmadan niyet tutar…
Güneş doğmadan kırlara çıkılır, çiçek ve otların üstündeki çiğler toplanır,
Bu çiğle mayalanan sütün yoğurt olur.
Geceden okunan bulgur gün doğmadan ev ve ahırların etrafına saçılır. Kötülüklerden korunmak için okunmuş buğday serpilir…
Hıdrellez gecesi pişirilen pilavın bulunduğu tabağın kenarına kullanılmamış yeni tahta kaşıklar ters olarak konulur. Hızır gelip pilavı yer ve kaşığı ters çevirip gider. O günden sonra o evde yoksulluk olmaz.
Hıdrellez gecesi un tahtasına un elenir, balkona veya bahçeye konur, ertesi sabah üzerinde iz varsa Hızır üzerinden geçmiştir…
O sabah yağmur yağarsa o yıl bolluk ve bereket olur.
Hızır ve İlyas’ın birleşmesi bütün tabiat için canlılık demektir.
Hıdrellez’de yeşile eziyet edilmez, yaprak ve dal koparılmaz, ot yolunmaz”
Hıdrellez sabahında yiyecek kapları, ambarlar, pencereler ve para keseleri açık bırakılır. Kapı ve pencere sonuna kadar açılarak bereket ve bolluk eve davet edilir.
Cüzdanların kesesi açılır ki içi bereketle dolsun...”
Hızır aleyhisselam ile İlyas aleyhisselam ab-ı hayat suyunu bulsun, dilekleriniz kabul, Hıdrellez bayramınız kutlu olsun.
Hayat suyunu içen Hıdrellez…
Âb-ı Hayat Farsça hayat suyudur…
Ayrıca,
Âb-ı Hızır,
Âb-ı Zindegânî,
Âb-ı Bekâ,
Aynü'l-Hayât,
Nehrü'l-Hayât’tır…
Denir ki;
Bu sudan içen ölümsüzlük kazanır.
Yaşam ağacının köklerinden çıkar.
Bir ırmak veya dere şeklindedir…
Bilgeliği, kalıcı eserler bırakmayı, iyiliği simgeler.
Uluğ Kayın'ın dibindeki bir çukurdan kaynaklanır.
Başında da bir bekçi ruh bulunur…
Hızır ve İlyas Aleyhisselam’ın da âb-ı hayat içerek ölümsüzlük kazandığına inanılır.
*********************
“Ab-ı hayatın çeşmesi,
Âşıkların visalidir.
Sohbeti aşk ile eder,
Susamışları yakmaya…”
Yunus Emre
**********************