ABD, 2021 yılı İnsan Ticareti başlıklı raporu ile Türkiye'yi ciddi bir şekilde eleştirilmektedir.

ABD, 2021 yılı İnsan Ticareti başlıklı raporu ile Türkiye’yi ciddi bir şekilde eleştirilmektedir. Medyada “Çocuk Askerler” konusu ile yer alan bu rapor, aslında insan ticaretini önleme, insan kaçakçıları ile mücadele gibi konularda Türkiye’nin yaptıkları ve yaptıklarından geliştirilmesi gereken konuları içermekle birlikte, Suriye’de çocukları silah altına alan, kullanan muhaliflere ve Libya’ya çocuk askerlerin gönderilmesi ve kullanılmasına Türkiye’nin destek sağladığı özellikle vurgulanmaktadır.

Öncelikle bir konuyu dikkate almak gerekmektedir. Bu rapor, içlerinde ağırlıklı olarak Türkiye karşıtı başta sözde insan hakları grupları olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlardan gelen doküman ve belgelere dayandırılarak hazırlanmıştır. Kısacası raporun maksatlı hazırlanmış olduğunu, geçmişteki benzeri raporlara dayanarak söyleyebiliriz.

TARİHİNDE İLK KEZ

Bir NATO müttefiki tarihinde ilk kez çocuk asker suçlaması ile karşılaşmaktadır. Bu konu eğer gerçekten belgelere dayalı olarak hazırlandı ise neden Türkiye ile istişarede bulunularak hazırlanmamış ve Türkiye çok farklı bir konuda eleştirilmiştir. Öncelikle dünya üzerinde yaşananlara, Türkiye-ABD arasındaki sorunlara, ABD’nin bölgesel politikalarına bakmak gerekmektedir.

ABD, bu hamlesi ile Türkiye’yi tam anlamı ile kontrolü altına almak, uluslararası kamuoyunda hassas bir konuda yalnızlaştırmak, Suriye ve Libya politikalarında geri adım atmaya zorlamak, PYD/PKK terör örgütünü baskıdan kurtarmak maksadı ile yeni bir politikaya başladığı görülmektedir.

DOLAYLI OLARAK KULLANIMI

Türkiye’nin kullanımına dolaylı olarak destek verdiği için eleştirildiği “Çocuk Asker” kavramının açık bir tanımı bulunmamakla birlikte, 18 yaşının altında olan, herhangi bir devletin silahlı kuvvetlerine veya diğer düzenli veya düzensiz silahlı kuvvet veya silahlanmış siyasi örgüte üye olan veya bağlı bulunan herkesi kapsayacak şekilde ele alınmaktadır. Çocuk askerlerden bahsetmek için sıcak çatışma olması veya çocukların bizzat bu çatışmalara katılması gerekmemektedir. Çocukların askeri amaçla dolaylı olarak kullanımı da çocuk asker kavramı kapsamında değerlendirmektedir.

Vietnam’da gerçekleşen çocuk asker kullanımı ilk örneği oluşturmaktadır. Vietkong örgütü çocukları kullanarak ABD’li askerlere bombalı saldırılarda bulunmuş, ABD’de çok sayıda çocuğu bu saldırıları dayanak alarak öldürmüş ve ciddi savaş suçu işlemiştir. Rusya’nın da, bu konuda karnesi çok zayıf olmakla birlikte menfaatine dokunulduğu için Türkiye’nin Libya ve Dağlık Karabağ’da Suriye’den getirmiş olduğu muhalif gruplarda çocuk askerlerin kullanımına dolaylı destek verdiğini bir çok defa gündeme getirmiş olduğunu unutmamak gerekiyor.

ABD’nin bu konuda çok uzağa gitmesine gerek yoktur. Desteklediği PYD/PKK terör ögütünün geçmişte ve günümüzde ki çocuk asker kullanımı birçok benzeri raporlar ile teyit edilmesine rağmen, ABD bu örgütü kullanmaya devam etmektedir. Çok sayıda çocuk asker kullanan Taliban ile görüşme masasına oturmakta bir beis görmemektedir.

YEDİ YAŞINDA

PKK terör örgütü’nün 1994’den beri çocukları aktif çatışmalarda kullandığı, yüzde 10’u kız olmak üzere yaklaşık 3000 çocuğun çatışma içerisinde yer aldığı tahmin edilmektedir. PKK bir dönem çocuklardan oluşan bir tabur oluşturmuştur. Etkisiz hale getirilen sözde PKK liderlerinden birinin kod adı ile kurulan tabura Tabura Zaroken Sehit Agit (Şehit Agit Çocuk Taburu) adı verilmiştir. Üç bölükten oluşan bu taburu en azından söylemde sekiz ila 12 yaşlarında beş çocuktan oluşan bir komite yönetmiştir. Bugüne kadar bilinen en küçük PKK mensubu ise yedi yaşındadır. İngiliz Guardian gazetesine röportaj veren bir kadın terörist ilk çatışmaya girdiğinde sadece 13 yaşında olduğunu belirtmiştir 1997 yılında Türk ordusu tarafından Cudi Dağı’nda 14 yaşında Suriye kökenli bir kız çocuk asker yakalanmış ve bu çocuğun 13 yaşında örgüte katıldığı ifadesinden öğrenilmiştir. 6 Kasım 2006 tarihinde yayınlanan “PKK’nın Üçte Biri Yabancı” başlıklı habere göre PKK mensuplarının yüzde 22’si dokuz ila 18 yaş arasındadır. Çocukları propaganda amaçlı ve gösterilerde ön saflarda kullanmakta bu örgütün stratejileri arasında yer almaktadır.

Bu sözde listede neden İsrail yoktur, diye öncelikle sormak gerekmektedir. Filistinli çocuklara karşı hiçbir hukuk kuralı tanımadan uyguladığı şiddeti nereye koymak gerekmektedir. Üstelik bu raporları hazırlayan sivil toplum kuruluşları değil BM’dir.

Bu listede Rusya neden yoktur? Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin açıkladığı rakamlara göre Mart 2011 ile Mart 2018 arasında hayatını kaybeden 24.000 çocuğun ve sivillerin yüzde 93’ünün müsebbibi Rusya ve Esed rejimidir.

2004-2009 yılları arasında Pakistan’a yapılan drone saldırılarında 129 çocuk hayatını çocuğun ölümüne neden olan ABD nerededir? 4000’e yakın çocuğun hayatını kaybettiği Afganistan iç savaşında çocuklar konusunda Türkiye denilince bu kadar hassas olan ABD çocuk ölümlerini neden önleyememiştir?

Yemen’de Suudi Arabistan ve BAE’nin 15.000’e yaklaşan hava saldırıları sonucu yaşamını yitiren binlerce çocuğun ölümü neden önlenememiştir?

ONBİNLERCE MÜLTECİ ÇOCUK KAYIP

Savaşlar nedeniyle 400 milyonu aşan yetim çocuğa sözde özgür dünya ne tür yardım yapmaktadır? Bu savaşların çoğunun ana aktörü’nün ABD olduğunu unutmadan bu sorunun cevabını da sormalıyız ABD’ye.

Avrupa’ya ulaşan onbinlerce mülteci çocuğun kayıp olduğu resmi raporlar yer almaktadır. Avrupa Parlamentosu 2020 yılı verilerine göre 170 bin civarında korunması gereken mülteci çocuğu yetersiz önlemleri ile koruyamayan, onların istismar edilmemeleri, organ mafyalarının ellerine düşmemeleri, farklı genler yapısıyla araştırmalar için kullanılmamaları için ciddi tedbirler almayan Avrupa ülkeleri bu sözde raporun neresinde yer almaktadır?

Bu örnekleri arttırabiliriz. Arttırdığımız zaman bu raporun ne kadar düzmece olduğu daha iyi görebiliyoruz.