Bütün yıl boyunca, çok sıkıldık, çok üzüldük, çok yorulduk.
Kırık dökük 2021 yılı.
Bütün yıl boyunca, çok sıkıldık, çok üzüldük, çok yorulduk.
2022 yılına sırtımızda ağırlıklarla geldik.
Ne anlatsam ne yazsam satırlara sığmaz.
Ve bugün yeni yılın ilk günü.
Sorunlarımız çok.
Yükümüz ağır.
En önemli sorunumuz, olan insan sağlığı konumuz.
Koronavirüs mikrobunu, adı değişe değişe yeni yıla taşıdık.
Başka bir şeylerin derdine düştük, virüsle mücadeleyi bıraktık
Dün gece maskesiz, kim bilir nerelerde yakın temaslı nice eğlenceler yapıldı.
Eğlenmek herkesin en tabii hakkı, peki sosyal mesafe olmayan eğlence ve maske takmanın imkansızlığı için ne yapacağız.
Bu yeni varyantın bulaşma hızının çok olduğu ve daha güçlü olduğunu uzmanlar anlatıp duruyor.
Bakalım bu hafta, hasta sayıları ve hastane yoğun bakım sayıları ne olacak?
1 haftadır, etrafımda yeni varyanttan yatağa düşen o kadar çok insan haberi var ki.
3 yaşında çocuğu yakalayan bu virüsten, nasıl kurtulacağız bilmiyorum.
Kaybettiğim çok sevdiğim insanlar oldu, tanıdığım herkes test yapıyor ve hastalığa yakalandı.
Yaşadıklarını çok çabuk unutan, balık hafızalı insanlarız.
Şehrin içinde maskesiz dolaşan insan sayısı o kadar çoğaldı ki.
Nasıl ve ne nedenle bu kadar umarsız ve gevşedik hiç bilmiyorum.
Oysa, bu korana denen hastalıkta hayatta kalmanın yolu ölümü aşmaktan geçmiyor mu?
İnsanlar, üreyen ve çoğalan yeni varyantlarla iddialaşıyor sanki.
Sen bize bir şey yapamazsın ki, yapamazsın ki hali var.
Oysa yapıyor.
Can alıyor.
Yeni yıl hep ümittir.
Geçen yıllar hep bir şeyler alıp götürür.
İnsan olduğumuzu ve insanlık durumumuzu elden bırakmamak lazımdır.
Merhametimizi asla kaybetmememiz gerekmektedir.
Hepimizi bekleyen kaçınılmaz bir sonu biliyorken, bile bile yaşarken, ülke olarak birbirimize kenetlenmemiz gerekmektedir.
Birbirimize düşman olarak yaşamak çok zor ve çok meşakkatli bir duygudur.
Ve inanın taşımaya hiç değmez.
Bir bardak su, kaç damla gözyaşı eder.
Bunu en iyi bilen bir ülkenin insanlarıyız.
Hayat ihtiyaç molası veremeyecek kadar hızlı geçiyor.
Kendi yanlışlarımızı kadere yüklemeyelim olur mu?
Hayat kısa.
Bütün yollar uzun.
Herkes köşeli.
Dünya yuvarlak.
Daha sorumlu.
Daha düşünceli
Daha merhametli.
Daha vicdanlı.
İnsanlar olalım.
Olur mu?
O zaman.
Hoş gelsin 2022.
Funda'nın aklındakiler…
... Eskiden tüm gazetelerin 3.sayfa haberleri vardı.
Mağdurlar, şiddete uğrayan kadınlar, kayıplar ve cinayet haberleri.
Tüm televizyonlarda öğleden sonra mağdur programları başlayınca.
Bu sayfaların okuyanı kalmadı ve böylece önemi kalmadı gibi.
Çoğu gazeteler artık 3.sayfalara da magazin haberleri koyuyor.
Para öylesine anlamını değiştirdi ki!
Para öylesine yamyamları çoğalttı ki!
Ve para öylesine kıyamet meselesi haline geldi ki.
İnanılmaz.
Adamın, 2.karısı ve 2 yetişkin çocuğu, 1.karısından olan kızı, kıyasıya kavga ediyorlar.
Konu mahkeme koridorlarına taşınmış, ama 2 ailenin özellikle kadınları saç saça baş başa dövüşüyorlar.
Biri diğerine seni satırla bekliyorum diye bağırıyor.
Diğeri ben seni köşede taşla bekliyorum diye bağırıyor.
Adamı evinden başka eve kaçırmışlar.
Baktığın zaman devlet her iki taraftan da kurtarmalı adamı diyorum.
Allah sağlıktan etmeye görsün.
12 bin emekli aylığı olan, konuşamayan, hasta adamı ruhen çekiştirip duruyorlar.
Yaşlı adamı düşünen ne kadınlar, ne de çocukları var.
Dertleri sadece para.
Nasıl çirkefler, nasıl utanmazlar anlatamam.
HAYAT çok sert.
Gitgide acımasız, gitgide merhametsiz insanlar çoğalıyor.
Baba falan dinleyen yok.
Aslında!
Kıyamet kopmuş bizim haberimiz yok.
Funda'nın aklındakiler…
... Pandemiye rağmen;
Turizmde tarihî başarı olmuş.
Türkiye turist sayısı ve gelir açısından tarihte ilk kez en büyük rakipleri İspanya ve İtalya’yı geride bırakmış.
Maşallah.
Pandemiye rağmen;
On-line alışveriş siteleri milyar dolar cirolara ulaşmış.
Tekstil satışları almış başını gitmiş.
Pandemiye rağmen,
İnşaat sektörü son hızla evler yapıyor ve inanılmaz fiyatlara satıyor.
Ya on-line yemek siteleri.
Getir götürler.
Büyüme hızlarını ölçemez hale gelmişler.
O zaman.
Bu pandemi, bu insanların işine çok yaradı.
O zaman.
İş adamları ağlayıp durmayın.
Yarın iş adamları nasıl ağlar yazacağım, bu yazı, yazımın ön başlığı olsun.