Bu değneği ortasından tutmamız lazım. Hem de milim sapmadan. Çünkü iki tarafı da pis. Gelin dosdoğru konuşalım.

Bu değneği ortasından tutmamız lazım. Hem de milim sapmadan. Çünkü iki tarafı da pis. Gelin dosdoğru konuşalım.

1) HDP kendisini yırtsa, demokrasi havarisine dönüşüp eline asa alıp yollara düşse, PKK’ya birşey diyemez. Çünkü derse, ortada HDP kalmaz, ‘MDP’ olur.

2) Bugün maalesef Doğu ve Güneydoğu’nun siyasetenin belirleyicisi bir silahlı güçtür. Ve silahı olan kuralı koyar. Murphy’nin ünlü kanununda olduğu gibi “Smith Wesson kare astan iyidir.” Bu silah elden alınmadan da durum düzelmez.

3) Bakmayın romantiklere. Teröristler, HDP’yi, kimilerinin gördüğü gibi görmezler. Kimileri, HDP’ye belki de olması gerektiği şekilde demokratik değerler yükleyebilirler. Ama PKK’lılar onları kendi temsilcileri olarak görürler.

4) “Ben dağda ölüyorum, onlar maaş alıp, keyif çatıyorlar” diye düşünürler. Dertleri temsil, demokrasi, birlikte yaşama arzusu olmadığı için HDP’lilere anca tahammül ederler.

5) Savaş ağaları, kendi oluşturdukları kitle üzerinden beslendiklerini düşündükleri, HDP’ye belki görüntüde iyi davranırlar, ama gerçekte kendisi de ‘Parti’ adını taşıyan bir oluşumdur. Ve “Ağanın poku üzerine pok olur mu?” diye düşünürler.

6) Hal böyle olunca da, kendi “Egemenliklerini” sarsacak hiç birşeye izin vermezler.

7) Türkiye yıllarca, “Silaha hayır” diyen onlarca Kürt örgütünü ortadan kaldırdığı için demokratik bir biçimde birlikte yaşama arzusunu dile getiren sesler artık çok cılız kalıyor.

8) Ne hazin ki, bu düşüncedeki Kürt aydınları, on yıllardır hem devletin, hem de PKK’nın hedefinde kaldılar. PKK adeta Kürt kıyımı gerçekleştirdi.

9) HDP’li parti yöneticilerinin-milletvekillerinin tutuklanması, Kandil’in gözünde “Batı’dan” daha fazla destek alınması için bir araçtır sadece. Kitleleri gaza getirmek için de bir ajitasyon.

10) “Ben ölüyorum, o da biraz hapis yatmış ne olur ki?” diye bakarlar. Ve muhtemelen, “Ben yola çıktığımda 3-5 kişiydim. Öldüre-öle binlerce silahlı militana ulaştım. Artık Amerika’yla bile işbirliği yapabiliyorum. Bu işi demokrasi ile mi yaptım” diye düşünür.

Öte yandan; bizlerin savunmak zorunda olduğu değerler de var. Bunların başında parlamenter demokrasi geliyor. PKK var diye bundan vazgeçemeyiz. Bizim meşruiyetimiz ve haklılığımız kitapta yazan şeylere uyma zorunluluğumuzdan gelir.

Ülkenin üçüncü partisinin yöneticisi milletvekillerinin tutuklanması, üzerine, partinin Meclis çalışmalarından çekilmesi görüntü olarak hiç de iyi olmamıştır.

“Temsili, Parlamenter demokrasi”nin ‘temsil’ kısmının eksik kaldığı bir gerçektir. HDP’ye oy veren tüm bu insanlar, PKK’ya oy vermiş sayılamazlar. Çünkü gerçekte de öyle değildir. Bu kadar insan PKK’ya oy vermişse zaten boşuna uğraşıyoruz demektir. PKK, bu oylar kendisine verilmiş gibi davranabilir. Ama gerçeği kendisi de çok iyi bilir.

Dediğim gibi bu değneyi tam ortasından tutmamız gerekiyor. HDP’ye oy verenlere, “Siz PKK’lısınız” demeden ve PKK’nın elindeki silahı alarak.


Ters gidebilecek herşey ters gider

Amerikalı mühendis Edward A. Murphy hata kaynaklarının incelenmesi konusunda bir hayli ilginç sözler ortaya koymuş. Bu cümleler, bir nevi çağdaş atasözlerine dönüşmüş durumda. Bazıları şöyle:

- "Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir."

- Belirli bir gelişme herhangi bir yerde ortaya çıkmadıysa, zaten bu durumda mümkün değilmiş demektir.

- "Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır."

- "Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır."

- "Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi gerçekleşecektir."

- "Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir."

- "Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekir."

- "Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir."

- "Çözülen her problem yeni problemler yaratır."

- "Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır."

- "Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız."

- "Bütün bir dönem kusursuz çalışan hesap makinesinin, matematik sınavında pili biter.

- "Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir."

- "Piyangodan para kazandığınız gün, ölümünüze fazla kalmamıştır."

- "Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur."

- "Bir kişiye "Masa boyalı, sakın değme!" derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır."

- "Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer."

Yhprum kanunları

Aslında Murpy kanunlarının tam tersidir. Hatta adı bile onun tersten yazılışıdır. (Yhprum = Murphy)

Yhprum kanunun en basit özeti "Çalışabilen her şey, çalışır." olarak gösterilir.

Harvard Üniversitesi Siyasi-Ekonomi öğretim üyesi Richard Zeckhauser'e göre, "Çalışamayan yapılar, yine de bazen çalışıyorlar." Temel Yhprum kanunları ise şöyle:

1. Bir şeyin olma ihtimali varsa mutlaka olur.

2. Çalışabilen her şey, çalışır.

3. Çalışamayan sistemler, yine de bazen çalışır.