Size rakam verecek değilim. Milli gelirin şu kadarı, verginin bu kadarı diye.
İstanbul’u alan Türkiye’yi alır. Veya İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder çok doğru bir yaklaşım gibi gelmiyor. Aradaki fark önemli. Nitekim referandumda İstanbul’da az farkla “Hayır” çıkmıştı. Ancak referandumda “Evet” kazandı.
Devasa yapısı ile adeta bir Türkiye örneklemi olan İstanbul’da eğer 4-5 puanlık bir fark ortaya çıkarsa bunun seçimlerin bütünü etkileyeceği de bir gerçek.
Evet İstanbul rakamsal olarak çok önemli. Ancak İstanbul’un asıl önemi psikolojisinde. Çünkü SHP ve sonrasında CHP Sayın Nurettin Sözen ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybettikten sonra bir daha belini doğrultamadı. Keza Sayın Erdoğan İstanbul’u kazandıktan sonra yenilgi görmedi. İşte bilinç altındaki durum bu.
İstanbul sadece kendi başına İstanbul değil aynı zamanda. Tüm Türkiye ile bağlantısı var. Eş-dost-akraba, Türkiye’nin herhangi bir yerinde İstanbul’da bir tanıdığı olmayan bulunduğunu hiç zannetmiyorum.
O yüzden gazeteler, televizyonlar İstanbul ile başlıyor, İstanbul ile bitiyor.
Bütün yollar İstanbul’a çıkıyor anlayacağınız.
DİKKATLERİ 24 DEĞİL, 2-3 HAZİRAN’DA
Malum seçim yaklaştı. Çok az bir süre kaldı. Ancak gözlemlediğim kadarıyla eğer ortamda bir veya iki Fenerbahçeli varsa konu 24 Haziran seçimleri değil, 2-3 Haziran’da yapılacak Fenerbahçe seçimleri. Hele biraz da fanatiklerse başka konu konuşulmasına müsaade etmiyorlar bile. Hoş Fenerbahçe seçimlerinin, genel seçimlerden bir farkı da kalmadı. Baksanıza artık adaylar arasında FETÖ tartışması bile başladı. İster Ali Koç ister Aziz Yıldırım. Hangisi seçilirse seçilsin fanatik Fenerbahçeliler anca bu tarihten sonra gündeme dahil olacaklar gibi geliyor.