PKK "Masum" bir terör örgütüdür. Aslında yollara patlayıcı ve mayınlar döşemezler, sokakta sivil kıyafet ile alışveriş yapan askerleri öldürmezler, örgüt içi infazlar yapmazlar, gösteriler düzenleyip içinde insan olan otobüsleri yakmazlar.
PKK “Masum” bir terör örgütüdür. Aslında yollara patlayıcı ve mayınlar döşemezler, sokakta sivil kıyafet ile alışveriş yapan askerleri öldürmezler, örgüt içi infazlar yapmazlar, gösteriler düzenleyip içinde insan olan otobüsleri yakmazlar.
Hatta hatta Ankara’ya patlayıcı yüklü araçlar yollayıp iş çıkış saati otobüs duraklarında hiç patlatmazlar. Mağazalara molotof atıp insanları dumanla boğmazlar. Sokakları kazıp, kurtarılmış bölge yaratmaya çalışmazlar, çoluk çocuğun eline silah verip ortada bırakmazlar, uyuşturucu ticareti yapmazlar. Asker-polis karakollarına saldırmazlar, silah ticareti, insan kaçakçılığı ise hiç yanlarına yaklaşmaz.
Masum bir felsefi harekettirler. Kurucuları da zaten bir filozoftur. Kandil’de bir felsefe kulübü gibi otururlar. O gördükleriniz, silahlı eğitim falan değildir zaten. Onlar silahın ne kadar kötü olduğu konusunda yapılan bir münazaranın görsel anlatımıdır.
Hatta 4 yılda bir serbest seçimler yaparlar. Örgüt yöneticilerini özgür iradeleri ile seçerler. Seçim öncesi propaganda dönemlerinde birbirlerini kıyasıya eleştirirler. Çok demokrattırlar. O yüzden hep “Demokrasi” diye bağırırlar. Demokrasinin yeryüzünde vücut bulmuş halidirler adeta.
Yahu herkes deli mi? Diyarbakır’daki patlamanın “PKK’nın işi mi, yoksa DEAŞ’ın işi mi?” diye tartışıyorlar.
PKK yapmadı diyenler, aslında PKK’nın hiç de böyle şeyler yapmadığını savunabiliyor mu? Onların iddiası: “Bu eylemi, PKK’nın yapmamış olduğu.” Ulan adam binlerce kişiyi bu yöntemle öldürmüş. Bunu yapsa ne olur, yapmasa ne olur?
Otobüs durağında onlarca kişiyi havaya uçuran aynı örgüt değil mi?
Dertleri eylemin kendisi değil. Zamanlaması. Onlara göre tam da HDP’lilerin gözaltına alındığı gün PKK’nın böyle bir eylem yapmayacağı. Hadi yaa. PKK hep akıllı işler yaptı değil mi? Saf akıl küpü mübarekler.
ARTIK ŞAŞIRABİLMEME BİLE ŞAŞIRDIM
Benim yalnız, güzel ve şaşırtıcı ülkem. Bu ‘şaşırtıcı’ kelimesini Nuri Bilge Ceylan’ın cümlesine ben ekledim. Haber şu: “FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aranan eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Muzaffer Bayram, Malatya'da sahte kimlikle yakalandı. Güvenlik güçleri, yol kontrolü yaparken şüphe üzerine durdurdukları bir araçtaki kişinin sahte kimlik kullandığını tespit etti. Sorgulamada zanlının, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aranan eski HSYK Genel Sekreteri Muzaffer Bayram olduğu belirlendi.”
“Ülkede bu kadar şey oluyor. Buna mı şaşırdın?” diyebilirsiniz. Evet, buna şaşırdım. Çünkü benim bu şaşırdığım ufak şeyler sizin bahsettiğiniz ‘büyük’ şaşırmanın gerçek sebebi.
YENİ CEPHE EKONOMİ
Siyasi olarak yapabilecekleri birşey yok. Ama ekonomi ile bileğimizi bükmeyi deneyecekler. Kredi değerlendirme kuruluşları, uluslararası bankalar, IMF falan filan.
Oralardan canımızı yakmaya çalışacaklar. Türkiye’ye gelen yatırımları engellemeye, kredileri yükseğe çekmeye uğraşacaklar.
Net gelir getiren turizmimizi baltalamaya çalışacaklar. Açıkçası onların paralarını kullandığımız sürece de bu dalgadan etkilenmememiz mümkün değil. Ama ne kadar etkileneceğiz? Sorun burada. Başbakan Sayın Yıldırım’ın iş adamlarıyla yaptığı toplantılar, bankaların tatlı sert hizaya çekilmesi, üst üste yapılan açıklamalar, hükümetin de bu tehlikenin farkında olduğunu gösteriyor.
DEAŞ UZATMALARI OYNUYOR
Artık yolun sonu görünüyor. İthal katiller ile domestik canavarların hibrit çocuğu DEAŞ için her cephede geri çekilme-erime zamanı.
Bir cepheden Türkiye, diğer cephede, Kürtler, Irak ordusu, Ruslar, Amerikalılar ve bir sürü ülke. Tepelerine bindi.
Artık adam yakarak, kafa keserek dehşet uyandırarak yönetim boşluğundan faydalanma devri bitti.
Zavallı gazetecilerin, yardım görevlilerinin başını kestiğiniz, yaktığınız, enseden tek kurşunla infaz ettiğiniz, kadınları köle yaptığınız zaman yarattığınız dehşet belki kısa bir süre işe yaradı. Ama bir süre sonra bunun nefret olarak size dönmesine yol açtı. Üstün zekalı teorisyenleriniz bunu öngörememiş miydi? Aaa. Çok yazık.
Şimdi zor da olsa, uzun da sürse belli ki yok olacaksınız.