Çok büyük bir kulüp. Milyonlarca taraftar. Hatırı sayılır bir kısmı fanatik seviyesinde. Başkan seçimi tabii ki gündem olur. Tartışılır. Hele hele Aziz Yıldırım gibi baskın bir karakter ile Ali Koç gibi bir isim karşılaştığında.
Edindiğim izlenim kimilerinin Fenerbahçe seçimleri ile 24 Haziran seçimleri arasında bağ kurmaya çalıştığı. Benzeyen taraf Sayın Aziz Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir yönetimde bulunmaları. Yönetim biçimlerinin andırdığını da söyleyebilirim. Ama o kadar.
Öncelikle Fenerbahçe Türkiye’nin bir parçası ama Türkiye değil. Oy kullanan 21 bin küsur kişi nasıl diyeyim, daha bir seçilmiş. Yani kulübe üye olan, aidat parasını ödeyen kişiler. Anlayacağınız Türkiye ortalamasını temsil etmiyor. Sayın Aziz Yıldırım ile Sayın Ali Koç’un mücadelesi de siyasi değil. Çünkü ikisi de politikacı değil. İkisinin de Türkiye’nin geleceği üzerine kişisel görüşleri dışında bir tasavvuru yok. Ne eğitim sorunu ne terör ne de ülke ekonomisi hakkında açıklamaları var. Yaptıkları şey bir spor kulübünün yönetimi için yarışmak. Elbet biri kazanacak.
Pekiyi, bu durum nasıl bu hale geldi? Gördüğüm kadarıyla aslında Fenerbahçe ile ilgisi bulunmayan kişiler işe karıştı ve iş çığırından çıktı.
Özellikle sosyal medyada mesken tutmuş kimi troller işi bu hale getirdi. İki taraf adına konuştuğunu iddia eden bu adamlar Yıldırım ve Koç’a siyasi anlamlar yüklediler. Ne yani Sayın Erdoğan ile Sayın İnce adaylardı da bizim mi haberimiz yoktu? Nasıl cahilce bir tavır. Bir spor kulübünden yola çıkarak yapılan siyasi tarafgirliğin kime ne faydası olacak? Bu seçim sonucu olsa olsa Ali Koç taraftarlarını sevindirir, Aziz Yıldırım taraftarlarını üzer. Son tahlilde hepsi Fenerbahçeli. Tribünlerde yine sarmaş dolaş olurlar bir anda.