Rivayet odur ki hanlar hanı, hanlarını bir araya topladığında eşini de yanına oturtmuş ve demiş ki: "Ben sizin hanınızım, bu da benim hanım." Türk toplumunda kadına verilen değer ve toplum içindeki yerini anlatmak için bu örnek verilir.
Kadının toplum içindeki yer bu örnekteki gibi parlak değil kuşkusuz. Bunun sebeplerinden birisi erkeklik anlayışındaki problemler. Hanımlarının görüşlerini alan ve onlarla uyum içinde yaşamaya özen gösteren erkekler sıklıkla naylon kazak olmakla, kılıbık olmakla eleştirilirler. Bu yersiz baskı birçok erkeğin özelde hanımına genelde kadınlara karşı gerçek düşüncelerini ortaya koymasını engelliyor.
Böyle gelmiş böyle gider demek de mümkün ama sosyal medyada zuhur eden ve şakayla karışık başlayan hanımcılık akımının temellerini açıklamanın ve bu tartışmalara metodoloji kazandırmanın vakti geldi. Bu konuda Türkçülüğün Esasları’nı yazan Ziya Gökalp’ten izin isteyerek Hanımcılığın Esasları’nı yazmaya başlamaya karar verdim. Yol bizi nereye götürür bilemiyorum.
Hanımcılık öncelikli olarak eşinin her istediğin yapmak demek değildir. Hele eşinin düşüncelerini kuşanıp hayata onun gözünden bakmak hiç değildir. Aksine, hanımının düşünce yapısını bilerek ortaya çıkabilecek problemleri meydana gelmeden çözme yetisine verilen addır. Yani ortada bir yular yok, iki insan ve birbirini tamamlamaktan mutluluk duyan iki kişi var.
Hanımcılık anneye, babaya veya arkadaşlara karşı eşinin tüm isteklerini yerine getirmek ve onun düşüncelerini kabul etmek de değildir. Aksine hayatın farklı alanlarındaki ilişki ağlarını sürdürülebilir bir çerçevede ve saygıyı temel alarak yoluna koyma gayretidir.
Çatışma yerine müzakereyi benimser hanımcılığın dünya görüşü. Ama tüm meselelerin de konuşarak çözülmeyeceğinin de bilincindedir. Bazen susmak, bazen de zamana yaymak müzakere etmenin temel bileşenleri arasında yer alır.
Hanımcılık görüşüne sahip olanlar fıtrata aykırı beklentilerin içine girmezler. İki ayrı cins olarak yaratılmışız ve bu yok gibi davranamayız. Ancak uyumlu olmak mümkündür ve hatta gereklidir. Hanımının ne anlattığını dinlemeyen birisi muhtemelen iletişim kurduğu kişilerin ne dediğini de anlamakta güçlük çekecektir. Hanımcı olarak tavsif edilen kişilerin genelde tüm insanlarla da makul çerçevede buluşabildiğini görürüz.
Ülke çağında birçok problemin kaynağı evlerde gizli. Evde barış olmayınca, içtimai barışa ulaşmak da mümkün olmuyor. Bunun için göstermelik erkek tiyatrosu yerine hanımcılık ilkeleri benimsenmelidir. Kadınlar isterse bunu erkeklere yönelik olarak hancılık ilkeleriyle de tanımlayabilirler. Belki bunu sistematik olarak yapıyorlardır ve isim vermekten bilhassa kaçınıyorlardır.
Hanımcılar ile kadınların yerinde tutarak erkeklere kategorik olarak karşı duran izansız erkekleri de bir tutmamak gerekir. Hanımcıların amacı kadınlara yaranarak farklı bir kimlikle ortada dolaşmak değil toplumun ihtiyaç duyduğu huzuru ev ortamında başlatmaktır. Aşırıya kaçmadan, gerçeklerden uzaklaşmadan.
Bu kadar yazdın ama hanımdan bu yazdıkların için izin aldın mı diye bıyık altından gülenler, sizi görüyorum. Buna hiç gerek yok, hanımınıza saygı duymanız kendinize saygı duymanıza mani değil.