Çok fazla kullandığımız bir kavram olmasa da aslında hepimiz bu duyguyu gayet iyi biliyor veya yaşıyoruz. Güvenmekten korkuyoruz!
Pistantrofobi kavramını duydunuz mu hiç?
Çok fazla kullandığımız bir kavram olmasa da aslında hepimiz bu duyguyu gayet iyi biliyor veya yaşıyoruz. Güvenmekten korkuyoruz!
Pistantrofobi geçmişte yaşanan kötü deneyimler sonucu artık insanlara güvenemeyecek olmanın korkusu. Bu korku genellikle yeni ilişkilere başlarken tavan yapar. İnsanlar geçmiş ilişkilerinde incinmiş, ihanete uğramış veya reddedilmiş olabilirler. Özellikle içerisinde aşk ve sevgi dolu duyguların olduğu ilişkilerde duygusal incinme son derece yaralayıcıdır ve tekrar etme korkusu yeni ilişkilere başlamaktan bile insanı alıkoyar. Haliyle kişi kendini tüm bu olumsuzluklardan korumak için kaçmayı seçer. Çünkü onlara göre “Güven ruh gibidir. Çıktığı yere bir daha geri dönmez!”
Psikoterapi seanslarımda güven duygusu zedelenmiş danışanlarımın gerçek ilişkiler kurmakta zorlandıklarını, kendilerini ilişki için güvende hissetmediklerini ve bunun için kuşkulu, sorgulayıcı, mutsuz, düşünceli, huzursuz hissedeceklerini göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünürüm. Böylelikle bireyin yaşadığı ilişki sorunlarının kökeninde ne olduğunu daha iyi anlamış olurum.
Bireyin yeni ilişkiler kurmasını engelleyen Pistantrofobinin kökeninde anneden alamadığı güven duygusu yatmaktadır. Bireyin yeni ilişkiler kurmasını engelleyen Pistantrofobinin anneden alamadığı güven duygusunun, yaşadığı ilişkide canlanması sonucu derin duygusal incinmelere neden olduğunu ve dünyanın zaten güvenilmez bir yer olduğu inancını doğurmuş olabileceğini, göz önünde bulundurmalıyız. Böylelikle kişilerden uzaklaşmaya başlar. Uzun vadede kişi kendini sürekli olarak dışarıya karşı kapattığı için yaşanması mümkün olan güzel ilişkiler ve anları da elinin tersiyle itmiş olur. Aslında bakacak olursak mutlu mudur? Mutsuzdur.
Fobiler kişilerin yaşantılarını olumsuz şekilde etkiler. Hatta normal bir günlük rutin yaşamalarını engeller. Bir süre sonra içerisindeki korku ve endişelerle başa çıkmak için mücadele veren kişilerin kendilerine olan saygıları da azalır ve insan ilişkilerini istemeden sınırlandırabilirler.
Pistantrofobinin belirtileri daha çok insanlarla olan ilişkilere özgüdür. Bireyin sergilediği pek çok ortak davranış bulunmakta. Bu davranışları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
Aşırı şüpheci yaklaşımlar sergileme
Kendini mutlu bir ortam ve ilişki içerisinde hayal edememe
Fevri çıkışlar ve aşırı kıskançlıklar
Yalnız vakit geçirme yatkınlığı
Karamsarlık
Kendilerine karşı hissedilen olumlu duygulardan daima emin olma isteği
Potansiyel sevgili/eş adayı olarak görülebilecek kimselerde yakın temas kurmaktan, derin sohbetler etmekten kaçınma
Karşı tarafın ilgisini, flörtöz tavırlarını, romantik yaklaşımlarını görmezden gelerek kişiyi kendinden uzaklaştırma
Aşırı çekingen ve korumacı tutum ve davranışlar sergileme
Rahatsızlık hissi yaratacak ilişkiler, yakınlıklar, samimiyet kurma konulu tüm konuşmalardan kaçma ve bu konulara karşı anksiyete hissetme
Peki tedavisi mümkün müdür? Elbette. Öncelikle bir uzmandan yardım alınması gerekir. Çünkü bu kişilerin zaman zaman tek başına başa çıkabilecekleri bir sorun değildir. Kaygı bozukluğu sorunları arasında yer alır. Yapılması gereken ilk şey güven sorununun nedenini bulmak. Geçmişte yaşanan hangi olumsuz durumun insanlara güvenmemeyi tetiklediğini anlamak olmalıdır. Sonra yaşanan kötü duruma olumlu düşüncelerle yaklaşılmalıdır. Tedavinin ilk aşaması kişilerin korkuları ile yüzleşmelerini sağlamaktır.
Şüphesiz kişinin zamanla her şeyin değişebileceğine, her insanın farklı olduğuna inanması ya da bu düşüncelere hayatında yeniden yer vermesi zor olabilir. Zaman içinde yaşadığı kötü tecrübe sonrası aldığı psikoterapiyle danışan eski hayatına geri dönebilir.
Ancak bu durumda kişinin rahatsızlığını kabul etmesi ve uzmanın yardımı ile seanslara katılması gerekir.