İlk olarak Oslo Görüşmeleri'nin sızdırılmasıyla renk verdiler.
İlk olarak Oslo Görüşmeleri’nin sızdırılmasıyla renk verdiler.
Ardından MİT Müşteşarı Hakan Fidan’ın, Erdoğan’ın ameliyata gireceği saatte ifâdeye çağrılması ve MİT tırlarının durdurulması geldi.
17-25 Aralık’ta, o zamâna kadar ki en ağır darbeyi vurmaya kalktılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan dik durdu; dökülenler döküldü, trenden inenler indi.
Ve 15 Temmuz’da ellerinde kalan açık kozlardan sonuncusunu oynadılar. Sonucun böyle olacağını hiç tahmin etmediler, çünkü sonucu belirleyen halkın tavrının dünya târihinde eşi benzeri yoktu. İnşallah ikinci kez yapmamıza gerek kalmaz.
15 Temmuz’dan bu yana FETÖ içindeki tansiyonu sıcak tutmak için birçok artçıl hareket târihi verildi. 1 Nisan’da yapılan reklam fiyaskosu gibi hepsi boş çıktı. 15 Temmuz’un yıldönümüne bir aydan kısa bir süre varken, farklı bir rol oynuyorlar.
Eski Video Yeni Servis Ediliyor
Ramazan’ın ilk günlerinde “Bayramlıklarınızı hazırlayın” diyerek güya başında bulunduğu terör örgütüne gizli mesaj veren zâtın, bu günlerde bir videosu servis edildi. Yeni çekilmediği tahmin edilen ve VOA (Voice of America-Amerikan’ın Sesi) logosunu taşıyan bu videoda FETÖ elebaşısı, “17-25 Aralığı yapanlar, darbe girişiminde bulunanlar, bize sempati duyanlarsa şâyet, Türkiye’nin birliğine berâberliğine zarar veriyorlar” diyor. Videonun 15 Temmuz’dan sonra çekildiğinden şüphe yok. Ama servis edilme zamanlaması mânidar.
Bu eski videonun yeni servis edilmesiyle oynanmak istenen yeni bir rol var. Halkı rehâvete düşürmek. FETÖ’nün güya pişman olduğu ya da yapanlar bizden değildir, ağızları yapıp “Bizden size artık zarar gelmez. İçimizdeki yanlış kişiler de böylece temizlendi” demeye getiriyorlar. Böylece hem halkın hem de devletin, FETÖ ile olan mücâdelesinde tansiyonu düşürmesi ve rehâvete kapılması amaçlanır.
Paranoya Değil Tedbir!
Ancak maalesef düşman bir tâne değil. Devletin kurumlarda yapılanmış olanlar sâdece FETÖ ile sınırlı değil. FETÖ’nün açığa çıkmasından yararlanıp puslu havada dikkat çekmeden eskisinden daha art niyetli plânların yapılmadığını düşünmek fazla iyi niyetlilik ve safdillik olur. Bunun olduğunu düşünmek de paranoya değil, tedbirdir. Başka bir deyişle “korkulu rüya görmektense uyanık kalmaktır”. Tabi, o korkulu rüyânın ardından uyandığımızda daha beteri ile karşılaşmayacağımızın garantisi yok.
Gündem Saptırma Manevraları
Uyanık kalmamız gerekirken, gözümüz açıkken “cambaza bak” türünden kandırmacalara da prim vermemek gerek. Bunlara bir örnek, Kılıçdaroğlu’nun komediye dönen “Adâlet” Yürüşü’dür. 15 Temmuz’un siyâsî ayağının en küçük parmağı olarak Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasıyla başlatılan bu yürüyüşe kimlerin destek verdiğini görmek ise, uykularımızı iyice kaçırıyor. Yıllarca CHP’nin zulmünden şikâyet eden Yeni Asya’dan tutun da, Saadet Partisi’ne kadar, rengârenk bir oluşumun “berâber yürüyoruz bu yollarda” demesi oldukça dikkat çekici. Tabi ki, Hayko Bağdat’ın Can Dündar ile yollarını ayırması ve Soner Yalçın’ın yazdıkları bugünlerden târihe düşülen kayıtlar arasında ön plâna çıkanlar arasında.
Düşman Uyumaz; Bize de Basîret Lâzım
Hukuk darbesi, medya darbesi, ekonomik darbe ve en son askerî darbe kozunu oynayanların, artık cepheden gelip göstere göstere saldıracaklarını beklemek, en kötüsüne müstehak olmak demektir. Önümüz bayram; Ramazan’da birikip bayram ile zirveye çıkacak iyi niyetlerimizi hak edenlere sunup, rehâvete kapılmadan rûhen nöbette olmamız gerektiğini unutmayalım.