Son zamanlarda FB camiasında çok ilginç ilkler yaşanıyor. Ali Koç'un heyecanlı gelişi ile beraber Fenerbahçe spor kulübünde hava değişti. Hollandalı teknik direktör, aday futbolcular ile ilgili haberleri duydukça bende bir futbolsever olarak kulüp adına çok sevindim. Ancak geçtiğimiz günlerde ilginç bir şey duydum ve çok şaşırdım.
Akademik camianın ve gençlerin FB Spor Kulübünü farklı bir alanda konuşulmasına neden olan bir konudan bahsedeceğim. Aziz Yıldırım’ın en önemli projelerinden biri olan Fenerbahçe Üniversitesinden bahsetmek istiyorum. Diğer kulüplere göre çok ciddi farklılıkları olan kulübün yeni vizyonunda bir üniversite kurması beni de çok heyecanlandırmıştı.
Bir dünya markası olma yolunda ilerleyen kulübün bu atılımı çok önemli ve dünya standardında bir yatırım oldu. Üniversite, YÖK tarafından 24 Kasım 2016 Resmi Gazete’de yayımlanan kanun ile kuruldu. Üniversite kuruluşunun hemen ardından hızlı bir biçimde yapılanmaya başladı. Eğitim pazarına çok sağlam bir giriş yaptı. Beş fakülte birden açacağını açıkladı. Bu fakülteler Spor Bilimleri- Sağlık Bilimleri – İktisadi ve İdari Bilimler – Mühendislik ve Mimarlık ile İletişim Fakültesi oldu. Türkiye’nin en önemli ve güncel eğitim alanlarında kurgulanan Fenerbahçe Üniversitesi yüze yakın akademik personele istihdam da sağlayarak bir anda herkes tarafından konuşulmaya başlandı.
Üniversite “kâr amacı gütmeyen, milli ve akademik kalitede kendinden ödün vermeyen bir üniversite” cümlesi ile kendisini tanımladı. Üniversite 2018 yılının Mayıs ayında kadrosunu tamamladı, YÖK’e bildirdi ve eğitime başlamak üzere hazırlıklara başladı. Bu çalışmalar yaşanırken bir yandan da Aziz Yıldırım ile Ali Koç arasında ki başkanlık rekabeti devam etti, kongre yapıldı ve Ali Koç yeni başkan seçildi. Bu olayın hemen ardından Fenerbahçe Üniversitesi bir açıklama yaparak eğitime bir yıl geç başlayacağını açıkladı. Yapılan açıklamada “Yönetimimiz, gerekli çalışmaların en mükemmel şekilde tamamlanabilmesi ve akademik faaliyetlerini en üst seviyede yürütebilmesi için üniversitemizin, 2018-2019 öğretim yılı olarak öngörülen eğitim ve öğretime başlangıç tarihini bir yıl erteleme kararı almış ve bu konuda Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) müsaadelerine başvurmuştur.” dendi ve üniversite bu yıl öğretime başlamayacağını duyurdu.
Fenerbahçe Üniversitesinde yaşanan bu gelişme beni olduğu kadar toplumu da çok şaşırttı. Kimisi bu üniversitenin kapanacağını söylerken, kimisi üniversite projesini Ali Koç’un istemediğini ve bundan dolayı projenin askıya alındığını söyledi. Bu konuda özellikle eğitim camiasında çok ciddi konuşmalar oldu. Çocuklarını Fenerbahçe Üniversitesine göndermek isteyen fanatik takipçiler konuya şaşkınlıkla baktı. Üniversite yüze yakın akademik personeli işe almış her şeyini tamamlamıştı. Bu akademik personele de bir açıklama yapılmadı ve bir belirsizlik tablosu ortaya çıktı. Böylece Türkiye eğitim tarihinde iki tane ilk aynı anda yaşandı. Birincisi, Fenerbahçe gibi büyük bir marka eğitim markası olarak da faaliyete geçmek üzere yapılandırıldı, ikincisi ise bu yapılandırma tam faaliyete geçerken hiçbir gerekçeli açıklama yapılmadan donduruldu.
Fenerbahçe Üniversitesi ile ilgili bende birkaç kişiyi aradım ama bugüne kadar netleşen bir durumun olmadığını gördüm. Üniversite senatosu henüz üniversitenin geleceğinin ne olacağını kendisi de bilmediği için bir açıklama yapamadı. Bu noktada benim kamuoyu adına merak ettiğim bir şey var. Bu konu sosyal medyaya düşmeden ve Fenerbahçe markasına zarar vermeden önce bir açıklama yapılması gerekiyor. Bu üniversite projesi neden son dakikada donduruldu? Üniversitede istihdamı olan akademik kadro ne olacak? Fenerbahçe Üniversitesi küçülecek mi yoksa kapatılacak mı? Ali Koç ve ekibinin bu sorulara cevap vermesi lazım, yoksa ciddi bir başarısızlık ve imaj kaybı yaşanır.
Bir Selami Şahin Müzikali ‘Seninle Başım Dertte’
Türkiye’nin en önemli bestecilerinden biri olan ve sayısız hite imza atan Selami Şahin’in ölümsüz şarkıları, canlı orkestra ve güçlü oyuncu kadrosu eşliğinde Bir Selami Şahin Müzikali ‘Seninle Başım Dertte’ ismi altında seyirci ile buluşacak.
İlk gösterimi 20 ve 21 Temmuz’da Küçük Çiftlik Park’ın mekan sponsorluğunda gerçekleşecek olan, başrollerinde Toprak Sağlam, Lider Şahin, Suna Keskin ve İsmail Düvenci gibi isimlerin yer aldığı müzikal, 80’li yılların rengarenk, eğlenceli ve bir o kadar romantik zamanlarını nostaljik sahneler ile birleştirerek izleyiciyi zamanda adeta bir yolculuğa çıkartmayı hedefliyor. Selami Şahin’in bu projesi gerçekten çok güzel bir proje ben biletimi aldım bile bence sizde alın.
Türkiye’nin Santanası
Müzik dünyasına özellikle seksenli yıllarda ardı ardına çıkarttığı şarkılarla adını yazdıran Coşkun Sabah geçtiğimiz günlerde sahne aldığı yerde “Amerika’nın Santana’sı varsa, Türkiye’nin de Coşkun Sabah’ı var” demiş. İyi demiş, güzel demiş ama son yıllarda Mesam’a atanmasaydı adını duymayacaktık. Bence Coşkun Sabah’ın müziğe dönmesi lazım. Uzun yıllardır albümler satmıyor diye müzik üretmiyor. Bu “pes etme” ona yakışmıyor.
Kıraç klibinde hayranlarını oynattı
Kıraç, sekiz ay aranın ardından yine bir cover’ı müzikseverlerin beğenisine sundu. Sözleri Mehmet Teoman, müziği Jacques Lanzmann ve Enrico Macias ve düzenlemesi Nevzat Yılmaz’a ait, Tanju Okan klasiği ‘Benim Halkım’, Kıraç tarafından yeniden yorumlandı. Şarkının Kemal Başbuğ tarafından çekilen klibinde, Kıraç’ın sosyal medyadan yaptığı çağrıyla, Türkiye’nin dört bir yanından insan el sallayarak klipte rol aldı. Kıraç, bu şarkının çok özel olduğunu, Türkiye’nin dört bir yanındaki dinleyicilerinden gelen görüntülerin şarkıyı çok daha özel yaptığını söylüyor.
Bipolar Ebru Aydın
Yeni teklisi ‘Bipolar’ı müzikseverlerin beğenisine sunan Ebru Aydın, şarkısının klibini de Kıbrıs’ta çekti. Genco Arı ile birlikte yaptığı şarkısıyla, psikolojide ‘sık ve kontrolsüz duygu durum bozukluğu’ olarak tasvir edilen bipolarlığı ilk defa bir şarkıya konu eden Ebru Aydın on yıl sonra müziğe döndü.
Dünya Kupası maçları TRT’ye yaradı
Rusya’da gerçekleştirilen Dünya Futbol Şampiyonası bu sene her ne kadar seçimlerin gölgesinde kalsa da toplumun ilgisini çekiyor. TRT ‘nin yayınladığı maçlar kanala çok güzel reytingler getiriyor. İlk haftanın reytingleri incelendiğinde TRT 1 ‘in yayınladığı futbol maçları arasında en yüksek reytingi 15 Haziran günü yayınlanan Portekiz – İspanya maçının aldığını gördük. Erken final olarak da adlandırılan bu futbol karşılaşması yüzde 7,14 reyting alarak ilk hafta yayınlanan maçlar arasında en yüksek reytingi alan maç oldu. Özellikle 21:00 civarında yayınlanan maçlar TRT 1’i reytinglerde ilk üçe soktu. İlk hafta sonunda dünya kupası maçları TRT’ye reytinglerde üç kez birincilik getirdi. Dünya Kupası maçlarının ilk hafta aldığı reytingler ve reyting sıralamasında kaçıncı sırada olduğunu merak edenlere tabloyu derledim.
Dünya Kupası maçları reytinglerde hatırı sayılır bir başarı yakaladığı bu günlerde Mert Aydın’ın Dünya Kupası tarihini kaleme aldığı kitap piyasaya sunuldu. Çok özel dünya kupası istatistiklerinin yer aldığı kitap ayrıca Dünya Kupası ile ilgili merak edilen pek çok soruya da yanıt veriyor. Mesela:
Ülkesinin Dünya Kupası’na gidecek milli takım kadrosunu tek tek seçip belirleyen diktatör kim?
Hangi futbolcu Dünya Kupası’nda dopingli çıktığı için federasyon yetkilileri tarafından dövülerek evine gönderildi?
Hangi futbolcu kendi kalesine gol attığı için ülkesinde kurşunların hedefi oldu?
Hangi ülke bir futbolcusunun bir başka ülkeye transferini engellemek için onu “Devlet Mülkü” olarak ilan etti?
Hangi Dünya Kupası’nın Gol Kralı, küçük bir çocuğun IQ seviyesine sahip?
Dünyaca ünlü hangi şanssız yıldızlar, yanlış dönemde yanlış milli takımda oldukları için kariyerlerini bir Dünya Kupası’nda oynayamadan noktaladı?
Hem oyuncu hem de teknik direktör olarak Dünya Kupası’nı kazanan isimler kimler?
Hangi teknik direktör, beş ayrı takımı Dünya Kupası’na götürmeyi başardı?
Futbola ve dünya kupasına meraklı olanlar için güzel bir kaynak kitabı olmanın dışında arşivlerde saklanacak bir kitap olan “Dünya Kupası Tarihi” ni futbol meraklılarına öneriyorum.
Tarih Futbol Maçı Reyting (%) Sırası
14.Haz Rusya - Suudi Arabistan 3,63 3
15.Haz Portekiz - İspanya 7,14 1
Fas - İran 3,63 3
Mısır - Uruguay 3,6 4
16.Haz Hırvatistan - Nijerya 4,72 2
Peru - Danimarka 3,98 3
Arjantin - İzlanda 3,67 4
17.Haz Brezilya - İsviçre 6,82 1
Almanya - Meksika 4,46 3
Kostarika - Sırbistan 2,49 9
18.Haz Tunus - İngiltere 5,66 2
Belçika - Panama 2,53 13
İsveç - Güney Kore 1,62 26
19.Haz Rusya - Mısır 5,61 2
Polonya - Senegal 2,73 7
Kolombiya - Japonya 0,99 45
20.Haz İran - İspanya 5,62 2
Urugay - Suudi Arabistan 2,54 11
Portekiz - Fas 2,16 13
21.Haz Arjantin - Hırvatistan 6,32 1
Fransa - Peru 2,47 9
Danimarka - Avustralya 1,53 35