Hastanesiyle, muayenehanesiyle, tıp merkeziyle sağlıkta özel sektörünün etkisinin giderek artması rekabeti de beraberinde getiriyor.
Bir toplantıya yetişmek için koştururken sağlık alanında deneyimli PR uzmanı bir arkadaşım aradı.
“Duyunca çok şaşırdığım bir haberi paylaşmak istiyorum seninle. Tanıdığım bir hekimden haftada beş gün yayınlanan sağlık programını sunması için 80 bin TL para istemişler. Televizyonda sağlık programlarının geldiği noktaya bak! Hekim para vererek sunucu oluyor, sonra da sponsorlu sağlık programına para karşılığı çıkan başka doktorlara soru soruyor” dedi.
“Biliyorum, maalesef böyle! Haftada iki gün yayınlanan sağlık programına sunucu olmak için yapım şirketine ayda 25 bin TL veren bir hekimler de var” diye yanıt verdim ve ekledim:
“Bende acaba programı kendim sunmak yerine diğer yapımcılar gibi biri kadın, biri erkek iki sunucu doktor bulsam ve onlara ayda 25’er bin TL karşılığı programı mı sundursam! Hem program sorularının çıkartılması, konuk hekimlerin aranması, alt yazıların hazırlanması, stüdyoda 5-6 konukla çekilen saatler süren programların yorgunluğundan kurtulurum, hem de 50 bin TL’yi cebime atarım, fena mı olur” dedim. Acı acı güldük.
İşin şakası bir yana, maalesef sağlık programlarının durum bu! Son yıllarda gelinen noktaya bakın! Eskiden sunuculara yapım şirketleri, televizyon kanalları para öderdi. Şimdi hekimler, televizyonda sağlık programı sunabilmek için ceplerinden her ay ciddi bir bedel ödüyorlar. Sunucu olmak için teklif götürülen hekimler içinde en çok para ödemeyi göze alan sunucu oluyor. Peki, doktorların ekranlarda boy göstermek için hem saatler süren çekimlerde zaman harcamalarının, hem de onca para ödemeyi göze almalarının sebepleri neler?
TELEVİZYONLA GELEN ŞÖHRET HASTA GETİRİR Mİ?
Hastanesiyle, muayenehanesiyle, tıp merkeziyle sağlıkta özel sektörünün etkisinin giderek artması rekabeti de beraberinde getiriyor. Sağlık programı sunuculuğuyla gelecek şöhretin daha fazla sayıda hastaya ulaşma imkanı vereceği düşünülüyor.
Ekranların sihirli büyüsünün vereceği karizma, güç ve ünün hastalar ve hasta yakınları tarafından önemli bir tercih sebebi olacağına inanılıyor. Kısacası, bazı hekimler için sağlık programı sunucusu olmak, bir reklam ve pazarlama çalışması.
Peki, gerçekte böyle mi? Bir izleyici olarak düşünün. Elinde soruların yer aldığı program logolu kartı ve beyaz önlüğüyle ekrandaki sunucu hekim mi sizin daha dikkatinizi çeker, güveninizi kazanır? Yoksa, onun konuğu olarak bir hastalık, nedenleri ve tedavisiyle ilgili bilgi veren hekim mi? Programını adeta bir sağlık şovuna dönüştüren, neredeyse konuk doktordan çok konuşup yorum yapan sunucuların rol çaldığı durumlar hariç izleyici ile iletişimde sunuculuk yapan hekim pasif, konuğu olan doktor ise aktif konumdadır. Farzedelim o sırada konuk hekim baş ağrısı ve migren tedavisi konusunda bilgi veriyor ya da koroner bypass ameliyatlarını veya iyi huylu prostat büyümesinin cerrahisindeki gelişmeleri anlatıyor. İşte o sırada, programın yıldızı sunucu değil, konuk hekimdir. İzleyiciler içinde aynı sağlık problemini yaşayanlar eğer beden diliyle, verdiği bilgilerle, sade ve anlaşılır konuşmasıyla konuk doktoru beğenir ve güvenilir bulurlarsa, pekala hekimin hizmet verdiği yer ile kendi yaşadıkları şehri dikkate alarak onun potansiyel bir hastası olabilirler.
SAĞLIK PROGRAMI SUNANLARIN ÇOĞU NEDEN CERRAH?
Bir önceki yazımda da belirtmiştim. Sağlık programı sunanların çoğu cerrahi branşlarda uzmanlığı olan doktorlar. Yani estetik cerrahlar, beyin cerrahları, genel cerrahlar, kadın-doğum uzmanları, göz doktorları ve ortopedistler. Sağlık programı sunucuları içinde dermatoloji uzmanları ve diş hekimleri de var. Dahili branşlardan bir hekimin televizyon sunuculuğu için verdiği on binlerce lirayı çıkartabilmesi için ekranlardan çok sayıda hastanın kendisine gelmesi gerekir. Ama cerrahi branşlar öyle mi? Bir hastaya bile tüp bebek tedavisi, obezite cerrahisi, göz ameliyatı, burun veya meme estetiği, diş implantı yaparak sunuculuk için ceplerinden ödedikleri parayı karşılayabilirler.
Şu bir gerçek! Sağlık programlarına imza atan yapım şirketlerinin ve televizyon kanallarının gözdesi artık mankenler değil, doktorlar! Eee, işlerin dönmesi için para lazım. Sponsor sağlık kuruluşlarından gelecek gelirlere ilaveten bazı hekimlerdeki sunuculuk merakından faydalanarak kendilerine artı bir gelir kapısı yaratıyorlar. Nasıl olsa alan razı, veren razı!