Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Belli bir yaşın üstündekiler dışında gençlerin sosyal medya olsun, telefon da geçirilen süre olsun bir endişeleri yok.

Tam da sosyal medya üzerine yazmayı düşünürken Threads haberleri düştü ardı ardına.

Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Belli bir yaşın üstündekiler dışında gençlerin sosyal medya olsun, telefon da geçirilen süre olsun bir endişeleri yok. O ‘belli bir yaş’ hangi yaş bilmiyorum ama sürekli şikayet eden grup diyelim onlara. Burada kim haklı kim haksız tartışması değil konumuz. Ancak cep telefonları ve sosyal medya ağları dünyasına doğmuş bireyle aynı değiliz kabul edelim.

Evet Meta, Twitter benzeri bir uygulama olan Threads'i piyasaya sürdü. Meta'nın sahibi bay Zuckerberg ‘hadi yapalım şu işi’ mesajıyla aleme bir giriş yaptı ki ilk günden ilgi büyüktü. Uygulamayı indiren, indiremeyen hatta isim benzerliği nedeniyle yanlış uygulama indirenler ne gariptir ki Twitter’da gün boyu bu haberleri paylaştı. Bakalım önümüzdeki günlerde bu yeni mecrada neler göreceğiz. Bu arada Twitter, Threads’e hemen parmak sallamış bile yazılanlara göre. Benim eski çalışanları bünyene katarak kendine çıkar sağlayamazsın minvalinde bir uyarı denebilir.

Her neyse... Hani devamlı söyleniriz ya gençler ellerinden telefonlarını düşürmüyor diye. Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken şunu söyledi. “Gençler sosyal medyada geçirilen zaman dışında söylüyorum dedi pek çok işlerini, dersleri ve sunumlarını hatta projelerini telefon ya da bilgisayarda hazırlıyorlar. Öğretmen olduğum için ben de öyle. Ve bana o kadar normal geliyor ki neden herkes bu kadar şikayetçi anlamıyorum. Sabah saati kurup kalkmaktan tut, spor yaparken adımsayar kullanmaya, sağlık sistemine erişim ve randevu almaktan, anımsatıcılar yoluyla not almaya ve daha pek çok şeyde kullanıyoruz” dedi. Sonra da şunu ekledi. “Bak bunları herkes kullanıyor. Çocuklar gençler değil akıllı telefon kullanabilen herkes. Öte yandan başka sektör çalışanlarını saymıyorum bile” diye de ekledi. Bu arada yahu sokakta ellerinde telefonları etraflarından haberleri bile yok. Çarpışıyoruz umursamıyorlar bile deyince epey güldü bana. Şöyle bir şey söyledi; “bir daha bak etrafına acaba onlar senin kadar şikayetçi mi” diye? Birbirlerine daha tahammüllüler. Evet öyle gerçekten de. Bu bir bakış açısı anladığım. Ben başka bir yerde takılıp kalmışım onu fark ettim. Ancak yine de burada şunu ayrı tutmakta fayda var. Küçük yaştaki çocukların telefon ve internet kullanımıyla ilgili konu bambaşka bana göre. Medyanın tehlikeli tarafını görmezden gelemeyiz. Geçen gün kısacık bir konuşma beni oldukça etkiledi. Ünlü aktris Kate Winslet sosyal medyada her şeyin kayıt altına alınması ve hatta bazen gerçeğin çarpıtılmasının gençler üzerinde baskı oluşturduğunu söylediği konuşmasında ben de bir dönem çocuğumu sosyal medyanın karanlığında kaybetmek üzereydim dedi gözleri dolarak. Aslında tam da bu konuyu ele alan bir dizi film serisinde kızıyla birlikte rol alıyor oyuncu.

Şimdi hem dikkat edelim derken hem de yeni bir mecra daha var haberiniz var mı demek olmadı farkındayım. Ama ne var ki ben yazmasam da yakında herkes keşfedecek zaten. Rica ediyorum ‘hah bir o eksikti’ ya da ‘ne olacak bu gençlerin hali’ demeyin. Yine gençlerin tabiriyle ben o kafadan çıkmaya gayret ediyorum.. Amaaa yanımdan geçerken elinde telefon omzuma çarpana yine bir iki laf edebilirim dayanamayıp. Nezaket başka şey. Sözün özü ben değişirim de yeni yeni uygulamalara filan yetişebilir miyim işte onu bilmiyorum.