Hastanedeyim..

Göz doktorunda randevum var.

Sıramı bekliyorum.

Yanımda genç bir kadın, genç bir anneanne ve ikiz iki kız bebek var.

Sapsarı kafalı, çok tatlı ikiz iki kız bebek.

İki yaşındalar.

Nereden biliyorum, sordum, ikizler o küçücük parmaklarını iki yaptılar, oradan.

Çocuklar biraz hareketleniyorlar, annesi cep telefonunu açıyor.

Boş bir sekil çıkıyor, etrafında bu şekle ait küçük parçalar var.

İkizler bir biri, bir diğeri, o küçük şekilleri, o küçücük parmakları ile ortadaki boş şeklin içine bir bir itiyorlar ve yerleştiriyorlar.

İnanamıyorum.

O kadar küçükler ki.

Anneleri anlatıyor, nasıl dikkatli dinliyorlar, gözlerini bir dakika dahi şekilden ayırmıyorlar.

Anneye “nasıl öğrendiler, inanılmaz, bravo” diyorum.

Anne, “bu daha bir şey değil, her şeyi biliyorlar, bambaşka kuşak” diyor.

“Her şeyi bilen bambaşka kuşak” diye diye doktora giriyorum.

Eve geliyorum.

Sabah doktor nedeni ile okuyamadığım gazeteye bakıyorum.

Kız ,14 yaşında, Samsun'da yaşıyor.

Savcıya gidiyor, “babam bana uyuşturucu sattırıyor, bana 5 kez cinsel tacizde bulundu” diyor.

Anne de aynı evde yaşıyormuş.

“Babam bir gün araba kullanma bahanesi ile beni evden çıkardı, arabada mavi bir hap içirdi... Ben bayıldım hiçbir şey hatırlamıyorum.

Bana cinsel tacizde bulundu, devamlı paket veriyordu, al bunu, şuraya buraya götür diyordu.

Bilmediğim kişilere uyuşturucu taşıyordum” demiş.

“Psikolojim bozuldu, teyzeme kaçtım, her şeyi anlattım.

Devlete sığınıp, beni koru demiş.”

Bu anlatılanda bir tuhaflık yok mu?

Ah be kızım!.

Baban sana mavi ilaç verdiğinde neden içiyorsun, arabadan aşağıya niye inmiyorsun, seni ilk uyuşturucu ile evden yolladığında, ilk karakola sığınıp polis amcalara beni koruyun, ben eve gitmeyeceğim, “babam bana bunları yapıyor” diye anlatmıyorsun?

5 defa cinsel taciz ne..

Defalarca uyuşturucu taşımak niye?

Ah be annesi kadın!.

Kızın senden niye korkuyor ve neden teyzesine gidip açıklıyor.

Sen kocanı tanımıyor musun, defalarca uyuşturucudan hapse girmiş adama, 14 yaşında kız teslim edilir mi?

Benim kızımı nereye yolluyorsun demez misin, kızındaki biyolijik, psikolojik değişiklikleri fark etmez misin?

Bak öküzler bile, yavrularını yanından ayırmıyor.

Şimdi diyeceksiniz ki.

Ah be kadın Funda.!

Küçük ikiz bebeklerden bu konuya neden ve nasıl geçtin.

Hani yeni kuşak çocuklar, her şeyi çok biliyor, her şeyi çok anlıyor, önceden fark ediyor, farkındalıkları çok fazla, çok akıllılar, çok zekiler, çok öndeler ya.

Bu trajik hikaye içinde yasayan bu yeni nesil çocuklar, neden hep geç kalıyorlar?

Yıllarca, babanın uyuşturucusunu taşı, 5 defa cinsel tacize uğra.

Neden geç kalmak?

Bu geçen süre niye?

Hemen şikayet etmemek niye?

Anlamaya çalışıyorum.

Anne ve babasından korkan çocuk bütün dünyadan korkar.

Ah be baba!

Allah belanı çok versin senin.

Funda'ya takılanlar..

... Cem Yılmaz ve Defne Samyeli, bu yaz en çok konuşulan çift ve ilişki oldu.

Ben hiçbir ilişkiyi içselleştirmem, bana ne.

Cem Yılmaz, çok pahalı Bodrum yazlığında, oğlu Kemal ile Defne'yi tanıştırıyor.

Kameralar görüntülüyor.

Çocuğunun annesi, ilk karısı, gala da görüyorlar.

Önce ıvır zıvır soru, sonra “Cem bey oğlunuzu Defne hanım ile tanıştırdı, ne diyorsunuz” diye soruyorlar.

Kadın, ben bu oyunun içinden değilim diyor.

Soru... Sorulacak soru değil, bence magazinci de olsa, sorulacak soru değil, ayıp.

Cevap... Tuhaf ve sevimsiz, oyun derken? Bu da ayıp.

... ABD, Iowa Üniversitesi yeni bir araştırma yapıyor.

Çok fön yaptıranlar da beyin daha erken yaşlanıyormuş.

Saç kurutma makinası gibi, televizyonlar gibi, elektronik cihazlarda bulunan "beyaz gürültü" denilen sesin, beyinde hasara yol açtığı ortaya çıkmış.

Bu beyaz gürültü beynin yaşlanma sürecini hızlandırıyormuş.

Şimdi anladım.

Bütün yaz, tanıdığım, ya da tanımadığım kadınlara birşeyi defalarca anlattım.

Anlat anlat anlamıyorlar, sil baştan, yeniden anlat, tekrar tekrar anlatmaktan bıktım.

Meğerse haklılarmış.