Her bir yaptırım, herkesi etkiler bu muhakkak. Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz.
24 Şubat 2022 sabahı Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan şehrinde tarihi bir gün yaşayacağımızı bilemeden güne başladık. Saat farkı +3 saat olduğu için biz o gece uyumadan toplantıları takip etmek için gündeme dair hazırlıklar yaptık. Ne yazık ki o gün Rusya Ukrayna’ya saldırı başlatmıştı. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Rusya –Ukrayna savaşının başladığı o günde Kazakistan’ın Nursultan şehrinde birlikteydik. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile buluştuk. Yanında Dışişleri sözcüsü Tanju Bilgiç, danışmanları Koray Ertaş ve Armağan Feke. Müthiş bir telefon trafiği kimler kimler arıyor bir bilseniz…
Böyle bir günde Türkiye Cumhuriyeti devletinin Dışişleri Bakanı olmak ve hakkını vermek işte burada gözümüzle kulağımızla gördüğümüz duyduğumuz bir gerçekti. Zor bir görevi layığıyla yerine getiriyordu. Yanımda cereyan eden dünya liderleri ile telefon trafiği bana bir tweet attırıyor. “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı düzenlediği tarihi bir günde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kazakistan’da buluştuk. Dışişleri Bakanımızın dünya ile kurduğu iletişime şahit olduk.” diyorum. Gerçekten Türkiye adına gurur duyduğumuz bir güne Bakan Çavuşoğlu ile birlikte şahit olmak insanı doğal olarak daha bir duygusal yapıyor.
Ve konuşmaya tam başlıyoruz ki telefonu çalıyor Çavuşoğlu’nun arayan kim dersiniz AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell. Bakan Çavuşoğlu “Dostum Borel’ diyerek telefonda Türkiye’nin tutumunu ve yaptığı temasları anlatıyor.
Bakan Çavuşoğlu’na soruyorum, “Operasyon an itibariyle başladı siz AB’den yani batı ülkelerinden kimlerle temasa geçtiniz ve eğer Rusya’ya yaptırım olursa Türkiye nasıl etkilenir?”
“Siz de şahit oldunuz az evvel Josep Borrell ile konuştum. Türkiye ikili görüşmelerini sürdürürken bir taraftan da uluslararası platformlarda da bu çabalarını sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek.
Her bir yaptırım, herkesi etkiler bu muhakkak. Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz. Bu aslında sadece ilkesel bir durum değil, gözlemlediğimiz de bu. Sonuçta yaptırımların bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz. Bu aslında sadece ilkesel bir durum değil, gözlemlediğimiz de bu. Bugüne kadar çok yaptırım kararları gördük ama Rusya’ya yönelik yaptırımlara baktığımız zaman daha çok şahıslara yönelik olduğunu görüyoruz.
“Türkiye jeopolitik olarak zor bir coğrafyada, nasıl bir pozisyon almalıyız. Türkiye ne yapacak?”
Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu en uzun dışişleri bakanlığı görevi yapan bakanlar arasında dünyada ilk yirmiye, Avrupa’da ilk dörtteki bakan unvanı ile yaklaşık yedi buçuk yıllık görev süresi tecrübesi ile bölgeyi nasıl okuyor merak ediyoruz.
“Yaklaşık on yıl önce ne düşünüp söylediysem yine aynı şeyi söylüyorum. Ukrayna, Kazakistan, Türkiye gibi bu coğrafyada olan ülkelerin çok taraflı dengeli dış politika izlemesi gerekir. Türkiye olarak bizim pozisyonumuz başından beri net. Aynı pozisyonu koruruz. İlhaka ve savaşa ya da tanımaya karşıyız. Ukrayna’nın sınır bütünlüğünü destekliyoruz. Savaşın tarafı değiliz. Yani herhangi bir savaşın çatışmanın için olmayacağız. Bu dengeli hakkaniyetten yana uluslararası hukuktan yana ilkesel tutumunu pozisyonumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu savaşın bir an önce bitmesi için çabamızı sürdüreceğiz.” diyerek noktayı koyuyor Bakan Çavuşoğlu.