Türk dünyası için çok önemli iki ülke Kazakistan ve Özbekistan. Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kazakistan bir ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özbekistan seyahatine eşlik etmek büyük bir tesadüf ve mutluluk oldu benim için.
Türk dünyası için çok önemli iki ülke Kazakistan ve Özbekistan. Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kazakistan bir ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özbekistan seyahatine eşlik etmek büyük bir tesadüf ve mutluluk oldu benim için. Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e indiğimizde çok farklı bir şehir olduğunu hissettim. Kazakistan’ın başkenti Nursultan ile Özbekistan’ın başkenti Taşkent’i ister istemez karşılaştırdım. İki şehrin çok farklı olduğunu söyleyebilirim. Taşkent’te geceleri tüm caddeler sıra sıra ışıklandırılmış. Özbekistan’da Türkiye’den gelen herkes büyük ilgi görüyor. Türk müzikleri dinleniyor. Birkaç hafta yaşasak dili de rahatça anlamaya başlayabiliriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tüm seyahat boyunca eşlik etti. Taşkent Valisi Cihangir Artikhocayev, ismi çok konuşuluyor özellikle vali için duyduğum sözler ‘Türkiye dostu vali’ olduğu yönünde. Türkiye'nin gönül elçileri sahada gönül diplomasisini devam ettiren büyükelçilerimiz ve onlardan biri de Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar tüm seyahat boyunca sahadaydı.
Mirziyoyev’in Erdoğan ile yaptığı görüşmede Türk heyetine hitaben söylediği "Ata yurdunuzun kapıları siz ekselansları ve tüm Türk kardeşlerimiz için her zaman açıktır." sözleri Özbekistan’da hep manşetteydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özbekistan'daki Bağımsızlık Anıtı'na gittik. Orada öğrendim ki bu anıtı Türk mimar Sinan Turaman yapmış.
Başkent Taşkent'ten 1,5 saat süren uçak yolculuğumuzun sonunda önce Urgenç'e, ardından yaklaşık 30 dakikalık kara yolculuğuyla Hive'ye geldik. Yol boyunca Türk bayrakları asılmış her adımda ‘Hoş geldiniz’ yazıları asılmıştı. Özbekistan'ın batısındaki Harezm bölgesinin incisi olarak bilinen Hive, bir zamanlar ünlü alim El Harezmi ile bilim insanı El Biruni'nin doğup büyüdüğü şehir.
Hive'nin mimari ve görsel açıdan orijinal halini halen koruyan "İçan Kale"yi gezdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberinde gelen heyet ile birlikte İçan Kale’yi gezip Özbekistan’da Hive halkı için büyük önem taşıyan kabaklı, etli, patatesli ekmek yedik. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ekmekleri kendi elleriyle Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’e ikram etti.
Hive’de, İskit-Saka İmparatorluğu'nun başına geçerek Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı olan Tomris Hatun'u temsili olsa da görünce Türklerin tarihte kadına verdiği değeri bir kez daha hatırlıyorum. Tomris Hatun’un başına taktığı tacı buluyorum. Başıma takıyorum. Oradan bir el uzanıyor. TİKA Başkanı Serkan Kayalar ‘2020 Türk Dünyası Kültür Başkenti olan tarihi Hive şehrinde Harezm bölgesinin kadim el sanatlarının yaşatılması, genç nesillere aktarılması, usta-çırak eğitiminin sürdürülmesi istihdam sağlanması ve geleneksel el sanatı ürünlerinin dünyaya tanıtılmasına katkı sunmak amacıyla Nurullahbay Medresesinde bir el sanatları merkezi kurduk’ diye anlatıyor. Bu ürünlerde burada üretiliyormuş.
Özbekistan ziyareti dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a son günlerde Karabağ’da Azerbaycan ve Ermenistan güçleri arasında gerginliğin yeniden yükseldiğini görüyoruz. Diğer taraftan, Rusya Savunma Bakanlığının "ateşkesin Azerbaycan tarafından ihlal edildiği" iddiasını soruyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Azerbaycan Üçlü Bildiri’nin hükümlerine tam olarak uyuyor. Dolayısıyla Azerbaycan tarafından bir ihlal söz konusu değil. Burada Azerbaycan’a yönelik bir saldırı söz konusu olduğu için savunma içerikli bir karşılık olmuştur. Esas olan Üçlü Bildiri hükümlerine uygun olarak Ermenistan silahlı unsurlarının Azerbaycan'ın uluslararası kabul görmüş topraklarından tamamen çıkarılmasının temin edilmesidir.’ açıklamasını yapıyor.
Daha önceki yazımda yazmıştım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Gönül Diplomasisini’ tüm dünyaya yaymaya devam ederken, kurulduğu konuşulmakta olan yeni dünya düzeninde Türk Dünyasının daha çok birlik beraberliğe ihtiyacı var. Dilde, işte, fikirde birlik şiarını hatırlatmaya devam edelim.