Bu hafta sonunda Edirne Sarayiçi'nde tarihimizin yaşayan en büyük efsanelerinden birisine daha tanıklık edeceğiz.
Nihat Özdemir'in istifası ve vekaletle geçen günlerden sonra geçen hafta içinde yapılan seçime tek aday olarak giren Mehmet Büyükekşi TFF'nin yeni başkanı oldu. Şimdi önündeki bir senede ne kadar yapabilirse Türk futbolunun problemlerini çözmeye, biriken dağ gibi sorunları halletmeye çalışacak ekibiyle birlikte.
Dünya Futbolu'nda bahis şikesi, resmi kurumların önüne geçmek için çabaladıkları ama delildi, ispattı, itiraftı derken pek de kolay olmayan bir konu.
Geçen hafta içinde "iyi haber alan kaynaklara göre" naklen yayın havuzu ile ilgili ihale süreci mevcut yayıncının hoşuna gidecek şekilde bitirilerek hayır gör denildi.
Geçen hafta "Dört Yiğit Çıktı Meydâne" demiştik bu hafta onların ikisi (Erzurum ve Eyüp) gitti, ikisi (Bandırma ve İstanbul) kaldı. Hikâyeye kaldığımız yerden devam ediyoruz anlayacağınız.
Süper Lig'e terfi edebilmek için play-off oynamaya hak kazanan Erzurum, Bandırma, İstanbul ve Eyüp'ten bahsediyoruz "dört yiğit çıktı meydâne, dördü de birbirinden merdâne" derken.
Vakıfbank, Ziraat Bankası ve Halk Bankası takımları kadınlarda ve erkeklerde voleybolda hemen hemen tüm turnuvaların finallerinde boy göstererek yüz yıllık camiaların takımlarının önünde kazanılmadık kupa bırakmıyorlar.
Türk Sporu'nun ana unsurları arasında yaşanan, kavga, (gerilim, tartışma, anlaşamama, ne derseniz deyin) gereksiz bir enerji israfına yol açmakta ve hızla tarafları politize ederek kaotik bir hal almaktadır.