Geniş bir basın ordusu ve Türk emlak sektörünün seçkin isimleri ile birlikte Dubai’deyiz. Dersimiz, yabancıya, öncelikle de Körfez bölgesi yatırımcısına konut satışı. Dubai’den ileteceğimiz haberlerle size buranın havasını aktarmaya çalışacağız. Ama şimdiden diyebiliriz ki sektörün heyecanı, bu fuarın ülke ekonomisi için getireceği hayrı özetler gibi. Emlak sektörü her şeyden önce bu fuarda dünyaya ‘Yıkılmadık, yıkamazlar’ mesajını, el birliği ve gücüyle dimdik ayakta durarak veriyor.

Ardından iddialı projeleriyle dünyadaki iddiasını ortaya koyuyor. Buradan iyi sonuçlar çıkacak elbette ama yabancıya konut satışında tüm iş bu fuarda ya da uluslararası fuarlarda değil; yurtiçinde yapılması gerekenler de var. Kısa bir süre önce konut satış ve pazarlamasının genç bir ekibi bu konuda güzel bir açıklama yapmıştı. Dubai’de fuar hazırlıklarını izlerken, bu yazılanlara katılmamak mümkün değil diye düşündük, sizlerle tekrar paylaşmak istedik.

Networks Grup Yönetim Kurulu Üyesi Behzat Şimşek, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkemizin çok hızlı bir şekilde normale dönmesinin, var gibi gösterilmek istenen belirsizlik riskini hafifletmek adına çok önemli olduğunu ifade ediyordu. Şimşek, “Bundan sonra yapacağımız ise yapısal reformları biran önce geliştirerek yatırım ortamının hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlamaktır. Kredi derecelendirme kuruşlarının Türkiye’nin kredi notunda indirime gitmesinin önüne geçmemiz diğer önemi konudur. Ülkemizin ekonomik faaliyetlerine sorunsuz bir şekilde devam ettiğini bulunduğumuz her ortam ve platformda aktarmamız gerekmektedir. Üçüncü adım, yabancı konut alımı yapacak müşterilere vatandaşlık sağlanması gibi çeşitli teşviklerin verilmesidir. İspanya’da konut alıcılarına vatandaşlık verilmesiyle birlikte çok ciddi satış rakamlarına ulaşılmıştır. Portekiz, Yunanistan gibi ülkeler de buna örnek gösterilebilir. Konu hakkında hükümetimizin yaptığı son açıklamalar umut vericidir. Türkiye’nin bu alandaki yüksek potansiyelini kullanmaya ihtiyacı vardır. Yasayla birlikte gerçekleşecek konut satışlarıyla çok ciddi bir döviz kaynağı ülkemize gelecektir. Ayrıca zaman içerisinde vatandaşlıkla birlikte ülkemizde yaşayacak olan kişilerin sağlık sektörü, turizm, otomotiv, dayanıklı tüketim malları, ev tekstili gibi birçok alanda da yaşamını devam ettirecek, harcama yapmasıyla uzun süreli ve sürekliliği olan döviz kaynağına ülkemiz ekonomisine canlılık sağlayacaktır.” diyordu. Ne diyelim, sektör önce satışını yapsın. Satışların artmasına yönelik katkı da herhalde siyasi otoriteden yine gelecektir.