Ekonomi patronları

Bana kalırsa M.Ö1458 yıllarında yaşamış Nil nehrinin kenarında erkek elbiseler ve bıraktığı sakal kadar cesur oluşuyla ün salmış Mısır’ı yöneten tek kadın firavun Hatşepsut’tur. 

Ancak henüz 6 günlükken tahta oturan İskoçya kraliçesi Mary Stuart’tan, Gürcistanlı Tamar ve işkenceleriyle ünlü Çin İmparatoriçe Wu Zetian’a dünyanın en zengin ve en ihtişamlı krallığın başındaki Kleopatra’ya kadar tarihi geçmişe sahip kadınların hikayelerini anlatmayacağım.

Yaklaşık 1,5 milyon nüfusu ile Güney Karayipler’de olan Trinidad Tobago Başbakanı Kamla Persad-Bissessar ile 2,5 milyon nüfuslu Jamaika Başbakanı Portia Simpson-Miller, ülke yönetimlerindeki benzerliklerden de bahsetmeyeceğim.

Ben, ekonomiye ve siyasete aldıkları cesurca kararlar ile yön veren birkaç kadın liderlerden bahsetmek istiyorum.

Şüphesiz bir kadın olarak gurur verici bir tablodan bahsetsem bile, her erkeğin arkasında bir kadın varlığını da vurgulamadan geçemeyeceğim.

Dünya için çok önemli parayı ABD DOLARI basıp, dağıtan ve yaklaşık 7 milyar insanın kaderine yön veren ABD Merkez Bankası FED Başkanı Janet Yellen çok önemli bir kadın olsa bile; aldığı sert kararlar ile ilk sırayı Avrupa Birliği üyesi ve Avrupa’nın en önemli ekonomi ve siyaset yönetimini 10 yıldan fazla süredir başarılı yöneten Almanya Şansölyesi takma adıyla “Mutti- demir layd”si Angela Merkel’dir.

Biraz evvel parayı basıp dağıtan Fed başkanından söz ederken parayı çalıştırarak, yani kısa uzun vadeli kredi vererek aynı zamanda ülkeler arası borç krizinde arabuluculuk yapan, küresel mali düzeni sağlayan ve uluslararası mali sistemin düzenleyicisi kısaca Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagard’ten bahsetmemek olmazdı.

Hatırlarsanız IMF kapısını ilk 1947 yılında çalıp, 2008 yılında ise kapılarımızı tamamen kapatmıştık. Türkiye ile IMF arasında bugüne kadar 19 stand-by anlaşması imzalandı. Türkiye'nin IMF ile stand-by yolculuğuna 8 cumhurbaşkanı ve 37 hükümet eşlik etmişti. Çok şükür o günler geride kaldı. Şimdilerde ise ihracat yüzümüzü Avrupa’ya enerji kapılarımızı ise Ortadoğu’ya yönelttik. Enerji koridorun kapısı ve anahtarı bizdeyken nasıl fırsata çevirebiliriz, bunu da bizdeki Janet Yellen’lara veya Christine Lagard gibi hem ekonomiye yön veren, hem de evde çocuklarını eğiten kahramanlarımıza sorabiliriz. Türkiye’de her ne kadar kadınların siyasette ve ekonomide temsiliyetleri istenilen seviyede olmasa bile fırsatlar verilirse neden olmasın.