​GENELKURMAY HALA O AÇIKLAMANIN ARKASINDA MI?

Adnan KARAKAŞ 11 Nis 2017

Adnan KARAKAŞ
Tüm Yazıları
Unutmak bir lütuf. Rabbin, biz âdemoğullarına bahşettiği büyük nimetlerden. Bir an için aksini düşünün.

Unutmak bir lütuf. Rabbin, biz âdemoğullarına bahşettiği büyük nimetlerden. Bir an için aksini düşünün. İnsanın unutma vasfı yok. Her yaşadığı her an onunla. Tanık olduğu, duyduğu, öğrendiği, izlediği, dinlediği, söylediği, yazdığı, okuduğu ne varsa her şeyi an be an hatırlıyor. Her şeyin her an kendisiyle birlikte olması yetmezmiş gibi, her geçen an bu taşınamaz yükü daha da ağırlaştırıyor. İnsan, kaçınılmaz olarak, tahammül edilemez bir varlığa dönüşürdü. 

Unutmak bir lütuf. Tamam. Fakat akıp giden hayatta unutulmayacak şeyler de var. Bir de asla ama asla unutulmaması gerekenler. Nefes filminin o repliğini hatırlatmanın ve bu duruma uyarlamanın yeridir: "Uyursan ölürsün... Sen uyursan herkes ölür" Uyarlaması ise şu: "Unutursan ölürsün... sen unutursan herkes ölür." 

***

15 Temmuz'u unutma. Kapatılan Boğaziçi Köprüsünde şehit ve gazi olanları. Saraçhane'de üniformalı alçakların halkın üzerine nasıl ateş açtığını, Atatürk Havalimanı'nın işgal edilmesini, Genelkurmay'ın içinde insanlara kurşun sıkılmasını, helikopterlerden açılan ateşin parçaladığı bedenleri, Özel Harekat'ın, Emniyet'in, Meclis'in, Külliye'nin bombalanmasını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ölümüne, ölümüne" ifadeleriyle yaptığı direniş çağrısını... FETÖ'yü ve Fetö'cüleri, Adil Öksüz denen İblis uşağının, yakalandıktan sonra, kaşla göz arasında nasıl kayıplara karıştığını... 15 Temmuz ile ilgili unutulmayacaklar listesi böyle uzayıp gider.     

***

Darbe girişiminin bir numaralı asker sanığı Akın Öztürk'ü de unutmayın. Kalkışma başarısız olunca Akıncı'dan kaçmaya teşebbüs eden o emekli havacıyı. Sonra gözaltına alınıp demir parmaklıkların arkasına atılmasını. 

Kimdir Akın Öztürk? Akıncı iddianamesine göre, "Yurtta Sulh Konseyi ve FETÖ yöneticisi", "eylemin organizasyonu ve icrasında görev aldı", "darbecilere emri o verdi."

Akın Öztürk, 13-16 Temmuz 2016 tarihlerinde şüphelilerden İsmail Keskin ile 14, Veysel Kavak ile 4 ve Hakan Karakuş ile bir kez telefonla görüştü.

13 Haziran-8 Temmuz 2016 tarihleri aralığında da, İngiltere, İrlanda, İtalya, Kuzey Kore, Belçika, Azerbaycan, Almanya'nın da aralarında bulunduğu ülkelerle telefon görüşmeleri yaptı. İstanbul'da nikâh şahidiydi. Ancak düğüne gitmedi, ihanet girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nde kaldı. Alçak girişimin diğer yöneticilerinden Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim ile birlikteydi. Yanında Adil Öksüz de dâhil darbenin sivil idarecileri vardı. Yurtta Sulh Konseyi tarafından Genelkurmay 2. Başkanlığı'na atanacaktı. 

***

Genelkurmay Başkanlığı, darbe girişiminden 6 gün sonra bir açıklama yapmıştı. Açıklamada Akın Öztürk'e de bir paragraf ayrılmıştı: "Ayrıca Hv.K.Komutanı Ankara'da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK'ü arayarak kendisine 4'üncü Ana Jet Üssü AKINCI'dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI'ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir." 

Açıklamanın içeriğine hiçbir itirazım yok. Öztürk'e böyle bir istekte bulunulmuştur. (Akın Öztürk de ilk ifadesinde aşağı yukarı benzer iddialarda bulunmuştu.) Fakat o günün şartlarında bu ifadelerin Öztürk için aklama anlamına geleceği de açıktı. O açıklama neden yapıldı? İddianamede yer alan bilgi, belge ve deliller ortada. O halde başlıktaki soruyu bir kere daha tekrarlayalım: Genelkurmay hala o açıklamanın arkasında mı? 

Aynı delikten ikinci kez ısırılmamak için unutulmayacaklar listesine bunu da ekleyin...