FETÖ DİASPORASI

Erol ERDOĞAN 14 Ağu 2016

Erol ERDOĞAN
Tüm Yazıları
"Cephede Kazandık, Masada da Kazanalım" başlıklı 1 Ağustos 2016 tarihli YeniBirlik Gazetesi'ndeki yazımda şu minvalde satırlara yer vermiştim.

“Cephede Kazandık, Masada da Kazanalım” başlıklı 1 Ağustos 2016 tarihli YeniBirlik Gazetesi’ndeki yazımda şu minvalde satırlara yer vermiştim. “FETÖ’nün yurtdışında, hiç değilse 100’den fazla ülkede insanı bulunmaktadır. Bu potansiyel üzerinde düşünülmelidir. Deşifre olan, gözaltına alınan veya tutuklanan darbeciler (çocuklar ve aileleriyle birlikte) diğer terör örgütleri, Türkiye aleyhine çalışan lobiler, uyuşturucu ve benzeri mafyalar, intihar eylemlerini organize eden düşman yapılar için hedef kitle (ve insan kaynağı) duruma gelmiştir. Bu konuda hem güvenlik tedbirleri hem de sosyal boyutlu stratejiler devreye sokulmalıdır.”

O yazımda işaret ettiğim konulardan birini bugün daha belirgin şekilde yazmaya çalışacağım. Dünya üzerinde Türkiye aleyhine çalışan belli başlı lobi ve diasporalardan en güçlü ikisi Ermeni Diasporası ile Yahudi Lobisidir. Gezi olayları ve 17-25 Temmuz 2013’ten sonra yeni bir lobi-diaspora ile karşı karşıya kalacağımızın ilk işaretlerini görmüştük. O dönem, olup bitenlerle ilgili Türkiye aleyhinde algı oluşturmaya dönük yanlış, taraflı ve özel kurgulanmış bilgi, fotoğraf ve haberler Fetullah Gülen bağlısı kişilerce çoğunlukla İngilizce olmak üzere pek çok dilde dünyadaki kuruluşlara servis edildi ve dijital platformlarda defalarca paylaşıldı. 15 Temmuz 2016 tarihli vahşi ve işgalci darbe girişimine şüphe ile bakan Batılıların bir kısmı zaten 2013’ten beri bu dezenformasyonun etkisi altındaydı. Lobicilik ve diaspora noktasında, 15 Temmuz 2016 sonrası, aleyhimize daha güçlü bir durumla karşı karşıyayız. FETÖ Diasporası 3-4 yıldır kendini inşa etmeye çalışıyordu, şimdi buna hız veriliyor.

FETÖ Diasporasının insan kaynağında şu gruplar yer alacak.

1. FG’nin 100’den fazla ülkedeki okullarından mezun o ülke vatandaşı öğrenciler ile okullarda görev yapan yerli ve yabancı öğretmenler, okullar vasıtasıyla dostluk kurulan ilgili ülke yöneticileri ve etkili şahsiyetler.

2.FETÖ’nün Türkiye’deki gazete, dergi, haber ajansı, televizyon, üniversite, kolej, dernek-vakıf, sendika gibi ağlarında çalışırken 15 Temmuz öncesi ve sonrası dünyanın değişik ülkelerine giden/yerleşen akademisyen, yazar, gazeteci, sanatçı, öğretmen, bürokrat ve yöneticiler.

3. FETÖ ile açık-gizli işbirliği yapma potansiyeline sahip, çoğunluğu Ortadoğu, Avrupa ve ABD’de faaliyet gösteren Türkiye karşıtı kişiler, lobiler, kuruluşlar, strateji merkezleri.

4. Türkiye’nin elçilik ve konsoloslukları başta olmak üzere Dışişleri Bakanlığının değişik birimlerinde kendini gizleyerek görev başında kalan FETÖ bağlıları ile Türkiye’nin kültür ve eğitim amaçlı kuruluşlarının yurt dışı birimlerinde çalışan FETÖ mensupları.

Türkiye ve Türkiye’nin dostları için şimdi dünya çapında FETÖ Diasporası ile mücadele süreci başlıyor. Asıl soru şu: FETÖ Diasporası başta olmak üzere Türkiye’nin dünya çapındaki karşıtları ile mücadele gücü var mı? Bu soruya cevabım “FETÖ Diasporası başta olmak üzere Türkiye’nin dünya çapındaki lobi ve diasporalar ile mücadele gücü, potansiyel olarak var ama potansiyelin fonksiyonel kullanımı zayıf” şeklinde olacaktır. Türkiye’nin dünya çapında kabul edilebilir bir güce erişmesi için bu potansiyelini doğru kullanması ve yeni açılımları başarması gerekir. Dış politika veya diaspora uzmanı olmamakla birlikte, sahip olduğum bilgilerime dayanarak, FETÖ Diasporasına karşı verilmesi gereken mücadelenin çeşitliliği ve niteliği konusunda, önerilerimi paylaşmayı sürdüreceğim.