DÜŞEN SADECE FAİZLER OLDU!

Yıldıray GÖKKAYA
Tüm Yazıları
Haftalardır sektörün selameti için bankaların kredi faizini düşürmesi gerektiğini savundum, yazdım, nihayet oldu.

Haftalardır sektörün selameti için bankaların kredi faizini düşürmesi gerektiğini savundum, yazdım, nihayet oldu. Belki 10 yıl vadeli kredilerde şimdilik 0.05 gibi sembolik bir düşüş var ama o bile güven algısını canlandırmaya yetti. Düşen sadece faizler oldu, şirketlerin satış cirosu artıyor, bankalara konut kredi talepleri de yine artış gösteriyor. Kampanyaya destek veren şirketler de bankalar da öncelikle prestij kazanıyor. Peki kim kaybetti? Hiç kimse. Dolayısı ile bu düşüşün devamı gelecek diye ümit ediyoruz. Bankalardan da gelen destekle konutta beklenen hareketlenme gerçekleşiyor. Faizlerde sadece yüzde 20 düşüş yaşandığında sektör yüzde 100 ivme kazanıyor.  Ekonomideki iyiye veya kötüye gidişi anlamak için de konut satışları önemli bir gösterge. Rakamlara bakıldığında 2015 yılında toplamda 1 milyon 289 bin konut satılmıştı. Aynı yılın ilk altı ayında ise 637 bin konut satıldı. 2016 ilk yarısına bakıldığında 632 bin konut satıldığı görülüyor. Yani 2015 ve 2016 ilk altı ay kıyaslaması yapıldığında sektör açısından neredeyse bir fark olmadığı görülüyor. Yılın ikinci yarısındaysa, gayrimenkul oyuncularının ve bankaların peşi sıra attıkları adımlarla sektör bir önceki yıl rakamlarını geride bırakabilir. Bugün Türkiye'nin içinden geçtiği süreçte ekonomi çok hassas dengeler üzerinde seyrediyor. Böylesi bir dönemde kırılganlığın artmaması için, başta reel sektör olmak üzere, bankacılık ve konut sektörlerinin her zamankinden sağlam durması gerekliliği toplumun tüm kesimlerinden kabul görmüş durumda. Bu nedenle de bankalara sağlam durması, reel sektörü ve gayrimenkulü fonlaması yönünde telkinler geliyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir konuşmadaki açıklamaları  da yine bu yöndeydi.

Merkez Bankasının fonlama oranını yüzde 10,75'ten, yüzde 9'a çekmesi fonlama maliyetinin yüzde 9'dan yüzde 8,10 sınırına gelmesini sağladı. Kredi maliyetlerindeki gerilemenin faiz oranlarına olumlu yansıması emlak satışlarında hızlı tırmanışı beraberinde getirecek, özellikle proje satışlarında büyük etki oluşturacak. Geçmiş örneklerden biliyoruz ki; konut kredisi faizleri düştüğünde satışlar hızla yükselişe geçiyor. Gayrimenkul üreticilerinin ekonomiyi hareketlendirmek için attığı adımların bankalar tarafından da desteklenmesi ile birlikte emlak sektörü değil, aslında tüm ekonomi canlanıyor.

Manifesto ve KIMIZ’ın PR anlayışı

PR şirketlerinin düzenlenen etkinlik ya da basın gezilerinde gazetelerle internet medyasını ayırmasını anlayabiliyorum. Ancak tüm Türkiye’ye yayın yapan gazeteler içerisinde sadece bazılarının davetlere ve gezilere çağrılmasına bir anlam veremiyorum. 7 - 8 gazeteyi ve onların editörlerini özel lansman ve basın gezilerine davet edip, diğerlerini yok sayıyorsanız işinizi iyi yapmıyorsunuz demektir. Ayrıca kontakt kurmadığınız medyaları da hiçe sayıyorsunuz demektir. Her salı emlak sayfasını hazırladığım gazeteme karşı bu tavrı gösteren Manifesto İletişim ve KIMIZ&KIMIZ ile çalışan şirketlerin her yerde aynı yüzleri görüp bunu sorgulamıyor olması da ayrı bir soru işareti tabii ki. Manifesto ve KIMIZ&KIMIZ ile çalışan çok değerli konut üreticileri bilmelidir ki, PR şirketleri gazetemize karşı takındıkları bu çirkin tavrı devam ettirdiği sürece haberleriniz sayfalarımızda yer bulamayacak.