DARBECİLERİN PKK'YA 'YENİ LİDER' PLANI VE PKK - FETÖ İLİŞKİSİ

Erol ERDOĞAN 09 Ağu 2016

Erol ERDOĞAN
Tüm Yazıları
Darbenin perde arkasını didik didik etmeyi sürdürmeliyiz. Bugün gerçekten şaşırtacak bir olaydan söz edeceğim.

Darbenin perde arkasını didik didik etmeyi sürdürmeliyiz. Bugün gerçekten şaşırtacak bir olaydan söz edeceğim.

Önce şu alıntıyı hızla okuyalım. “Şimdi daha iyi anlıyoruz ki, bir-iki yıldır canımızı defalarca acıtan canlı bombalı intihar saldırıları darbeye zemin hazırlamak içinmiş. Birbirine düşman gözüken üç çete el ele vererek Türkiye’yi karanlığa boğmak istedi. 15 Temmuz darbeci cuntasının FETÖ, PKK ve DAİŞ ilişkisi deşifre edilmeli. 15 Temmuz Cuntasının iç ve dış ağları tam çözülürse, Türkiye hiç şüphesiz PKK ve DAİŞ ile mücadelede ciddi kazanımlar elde edecektir.” (Erol Erdoğan, BoldHaber, 24 Temmuz 2016)

Şimdi şu haberi okuyalım.  “15 Temmuz darbe girişiminden sonra firar eden FETÖ/PDY üyesi 3’ü general 60 darbeci askerin bölücü terör örgütü PKK'ya sığındıkları tespit edildi. Hainlerin PKK terör örgütüne sığınması MİT ve Genelkurmay Başkanlığınca teyit edildi.” (8 Ağustos 2016, Gazeteler)

Şimdi de o gece yaşanan şu ilginç olayı anlatayım.  Darbe girişiminin başladığı saatlerde, teğmen ve kurmay albaylardan oluşan 15 kişilik bir grup, Zeytinburnu (Zeyport) Limanına ulaşmak üzere hareket ederler. Limanın açıklarında bir gemi onları beklemektedir. Üç araçla yola çıkan grup, Bakırköy-Zeytinburnu sahil yolundan limana ulaşmaya çalışırken darbeye karşı meydanlara çıkan vatandaşların yolu kapatmasından dolayı arka sokaklardan yol bulmaya çalışırlar. Boş buldukları yollardan limana doğru giderken Kazlıçeşme civarında çok kalabalık bir polis grubu ile karşı karşıya geliverirler. Darbenin yavaş yavaş başarısız olacağını anlayan 15 kişilik grup kısa bir gerilimden sonra polise teslim olur. Hava Kuvvetlerinin teğmen ve kurmay albaylarından oluşan 15 kişilik grup neden limana gitmek istiyordu? Cevabı kendileri verir. Limanın açığında bekleyen askeri gemi ile İmralı adasına giderek Abdullah Öcalan’ı alacaklar ve öldüreceklermiş.

Bütün bunlardan şu yorumları çıkarmak mümkün.

  • Son bir-iki yıldır, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere değişik illerde yapılan PKK ve DAİŞ canlı bomba saldırıları 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlamak için yapıldı. Bu saldırılarda darbecilerin de parmağı var. 24 Temmuz 2016 tarihli yazımdaki talebimi tekrar ediyorum. 15 Temmuz darbeci cuntasının FETÖ, PKK ve DAİŞ ilişkisi deşifre edilmeli.

  • PKK’nın organize ettiği ve HDP’nin destek verdiği 6-8 Ekim kalkışması ile PKK-HDP’nin güçlü olduğu illerdeki hendek-çukur olaylarında darbeci askerlerin katkısı olabilir. Şu an darbecilikten tutuklu olan Orgeneral Adem Huduti o dönemde bölgedeydi ve 2. Ordu komutanıydı.

  • PKK ile mücadele eden birliklerden 3’ü general 60 darbeci askerin bölücü terör örgütü PKK'ya sığınması, PKK’ya karşı yürütülen mücadeleye şaibe düşürecek niteliktedir. Darbecilerin PKK’ya sığınması gerçek ise bu konuyu geniş çerçevede ele alma zorunluluğumuz vardır.

  • Darbecilerin, Öcalan’ı öldürme planlarının FETÖ ile bazı PKK’lı unsurların işbirliği ile uygulamaya konulduğu anlaşılıyor. Bunun tek amacı, PKK’ya yeni bir liderlik belirlemek olabilir. Darbeciler, o gece Öcalan’ı öldürselerdi, sonraki saatlerde liderlik inşa sürecine şahit olacaktık.