Tabii ki dile getirilecek en önemli konulardan bir tanesi Suriye iç savaşından kaynaklanan bitmek tükenmek bilmeyen mülteci krizi.

Savaştan kaçan Suriyeliler önce soluğu Türkiye’de alıyor ve daha sonra Avrupa’ya bir yolunu bulup kapağı atmak için her türlü meşru ve gayrimeşru yolu hayatlarını kaybetmek pahasına deniyorlardı.

Türkiye başını Almanya’nın çektiği Avrupa Birliği ile bu mültecilere set çekip baraj olma görevini üstlendi ve bugüne kadar bu görevi başarıyla yürüttü ama her şeyin bir sınırı var.

AB, Türkiye’ye söz verdiği 3 artı 3 milyar Euro değerindeki hibeleri tam olarak veremedi, verdiklerini de parça pürçük projeye dayandırıp verdiği için bu paralarda pek bir işe yaramadı…

Ama gün geçtikçe kurduğumuz baraj zorlanıyor. Suriye iç savaşı kapımızda sürerken mültecilerin Türkiye’ye sonrada Avrupa’ya gitme istekleri bir türlü törpülenemiyor. Yani baraj doldu taştı ve suyu tutamaz hale gelecek. Türkiye’deki ekonomik zorluklar da barajı zorluyor… Barajı takviye etmek lazım ve bunu ancak AB ve onun başını çeken Almanya yapabilir.

İdlib olayı ilerde yeni mülteci akınını tetikleyebilir. O zaman zaten baraj falan kalmaz…

İşte Berlin’de görüşülecek konuların başında bu geliyor…