Geçtiğimiz günlerde Arjantinli Jorge ve Zeytinliköylü Dimitri bir araya geldiler ve dünyanın gidişatı üzerine sohbet ettiler.

Önce size onları takdim etmek istiyorum.

1929 yılında Mario Jose’nin ailesi diktatör Mussolini’den kaçmak için ülkeleri İtalya’yı terk etti. Tıpkı bugün milyonlarca Suriyeli’nin yapmak zorunda oldukları gibi. Arjantin’de kendileri gibi bir İtalyan ailenin kızıyla evlendi Mario Jose ve çocukları olduğunda yıl 1936’ydı. Jorge Mario Bergoglio ismindeki çocukları büyüdü ve hayata atıldı. Bar kapılarında güvenlik görevlisi olmak dahil birçok işte çalıştıktan sonra hayat onu başka bir yöne doğru sürükledi. Kitleleri peşinden sürükleyen biri oldu. İşleri gelişti ve dünyanın birçok ülkesine gittikten sonra baba toprağı olan İtalya’ya geri döndü. Orada çok büyük ve etkin bir kurumun başına geçecek başarı hikayesi  ortaya koydu. Ancak Arjantin kimliğine o kadar sinmişti ki onun İtalyan kökeninin kimse farkına varmadı. Kimse bir mülteci olduğunu, bir mültecinin çocuğu olduğunu hatırlamadı bile.

Kader bazen ilginçtir. İtalya’da oturduğu koltuğa ondan önce oturan Avrupa dışı tek kişi bir Suriyeliydi.

Gelelim Zeytinliköylü Dimitri’nin hikayesine.  Gökçeada yani İmroz’da doğdu. Gökçeada küçük yer, okumak için müsait değil diye İstanbul’a gitti Dimitri. Okudukça okuyor ve öğrendikleri ona yeni kapılar açıyordu. Sonra dünyanın değişik ülkelerinde eğitimine devam etti. Küçük bir köyden çıkan adam İstanbul’un ve hatta dünyanın en etkin isimleri arasına girdi. ABD Başkanları başta olmak üzere herkes onunla fotoğraf çektirmek için sıraya girdi.

Jorge ve Dimitri’nin yolları dünyanın farklı yerlerinde kesişti. Farklı dünyaların sebat eden çocukları olarak artık zirvelerdeydiler.

Son olarak bu ikili Ege’de, Midilli’de bir araya geldiler. Dimitri’nin doğduğu topraklara, Gökçeada’ya yakındı Midilli. Orada Suriyeli mültecilerle bir araya geldiler. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da yanlarındaydı. Dünya basını da... Haberlerde isimleri Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ve Fener Rum Patriği Bartholomeos olarak geçti. Aradan geçen yıllar artık yeni sahne isimleri, ünvanları taşımalarını gerektiriyordu.

Jorge orada İtalya’dan Arjantin’e göç eden babasını hatırladı mı? Bilmiyoruz.

Dimirti orada geçmiş günlerini, bir adadan çıkıp dünyayı keşfetmesini hatırladı mı? Onu da bilmiyoruz.

Bildiğimiz şey 12 Suriyeli mültecinin Midilli adasından kalkan uçakta İtalya’ya doğru yol çıktığı.

Jorge’nin yani Papa Francis’in girişimleri üzerine...

Gün gelecek Jorge’nin yanındaki 12 Suriyeli’nin hikayesini de öğrenecek ve onların serüvenini de paylaşacağız belki de. Egenin sularına gömülen isimsiz Suriyelilerin hikayesi ise mahşere kalacak.

Devletlerarası anlaşmalar, büyük demeçler, PR kokan iyilik çabaları etrafında günlerimizi geçireceğiz. Jorge Vatikan Bankası’nda istiflenen paralarla kaç mültecinin hayatını kurtarabileceğini aklına getirecek, Dimitri Zeytinliköy’deki baba evinde birkaç mülteci aile misafir etmeyi bir an aklından geçirecek... Sonra uçaklarına binip evlerine dönecekler ve milyonlarca Suriyeli için hayat belirsiz coğrafyalarda sürmeye devam edecek.